6 YIL NEDEN BEKLENDİ?

Türkiye ile AB arasında ekonomik ve siyasi ilişkiler son yıllarda dalgalı bir seyir izledi. 2015 yılında kurulan Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyalog (HLED) mekanizması, 2016, 2017 ve 2019’da yapılan toplantılarla aktifti. Ancak, 2019 sonrası süreçte AB ile ilişkilerde çeşitli nedenlerle bir duraklama yaşandı. Türkiye’nin AB’ye tam üyelik sürecindeki tıkanıklık, Gümrük Birliği’nin güncellenememesi ve taraflar arasındaki siyasi gerginlikler nedeniyle bu diyalog mekanizması askıya alındı.

Ancak 2024’te AB Genel İşler Konseyi’nde alınan kararla diyalog sürecinin yeniden başlamasına karar verildi ve bu karar, AB Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nde de onaylandı. Böylece Türkiye ve AB, ekonomik ilişkileri yeniden değerlendirmek üzere masaya oturma kararı aldı.

Avrupa Otomobil Üreticileri Abd Tarifelerinden Endişeli

TÜRKİYE’NİN AB’DEN BEKLENTİLERİ NELER?

Türkiye, Avrupa Birliği ile ekonomik entegrasyonunu güçlendirmek ve mevcut işbirliğini derinleştirmek istiyor. Özellikle Gümrük Birliği’nin güncellenmesi, Türkiye için kritik bir konu. Mevcut Gümrük Birliği anlaşması, 1995 yılında yürürlüğe girmiş olup, hizmetler sektörü, dijital ekonomi ve tarım ürünlerini kapsamıyor. Türkiye, bu alanları da kapsayacak şekilde anlaşmanın modernize edilmesini talep ediyor.

Ayrıca, Türk vatandaşlarına vize serbestisi konusu da masada olabilir. Türkiye, uzun süredir AB ile vizesiz seyahat hakkı kazanmak için gerekli reformları tamamlamaya çalışıyor. Brüksel’in bu konuda nasıl bir adım atacağı merak konusu.

Ahmet Akın İspanya’da Balıkesir’i ve Türkiye’yi temsil etti Ahmet Akın İspanya’da Balıkesir’i ve Türkiye’yi temsil etti

Öte yandan, Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve dijital ekonomi alanında AB ile daha fazla işbirliği yapma isteği de gündemde. Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında Türkiye’nin ihracatçıları için belirlenen karbon düzenlemeleri, Türkiye’nin AB ile ticari ilişkilerini etkileyebilir. Ankara, bu sürecin Türkiye ekonomisi üzerindeki olumsuz etkilerini en aza indirmek için AB ile ortak çalışmalar yapmak istiyor.

AB’NİN TÜRKİYE’DEN BEKLENTİLERİ NELER?

Avrupa Birliği ise Türkiye ile ekonomik işbirliğini artırırken bazı konularda ilerleme bekliyor. Özellikle:

  • Hukukun üstünlüğü ve yargı reformları

  • İnsan hakları ve ifade özgürlüğü konularındaki gelişmeler

  • Gümrük Birliği’nde AB’nin taleplerine uyum sağlanması

AB, bu başlıklarda ilerleme kaydedilmesini istiyor. Ancak, Brüksel’in Türkiye ile ilişkileri sadece bu kriterlere bağlı olarak ilerletmeyeceği de belirtiliyor. AB’nin enerji, göç ve güvenlik konularında Türkiye’ye bağımlılığı artarken, stratejik işbirliği ihtiyacı da büyüyor.

ŞİMŞEK’İN MESAJI: TÜRKİYE İDDİALI!

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, görüşme öncesinde yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB ile daha güçlü ve stratejik bir işbirliğine hazır olduğunu belirtti. "Türkiye-AB Yüksek Düzeyli Ekonomik Diyaloğu 6 yıl sonra yeniden başlıyor. Diyalog her iki tarafın da menfaatine olup Avrupa Birliği’nde ekonomik bütünleşme, Türkiye’nin güçlü entegrasyonu ile daha iyi sağlanacaktır." diyerek, Türkiye’nin sürece aktif olarak katılacağını vurguladı.

Şimşek’in açıklamaları, Türkiye’nin AB ile ekonomik entegrasyon sürecinde net bir yol haritası oluşturmak istediğini gösteriyor. Ayrıca, bu sürecin hem yatırımcı güvenini artıracağı hem de Türk ekonomisinin dış dünyayla bağlantısını güçlendireceği mesajı veriliyor.

VATANDAŞLAR İÇİN BU GÖRÜŞMENİN ÖNEMİ NEDİR?

Peki, bu görüşmeler Türkiye’de yaşayan vatandaşları nasıl etkileyecek?

  1. Ekonomik İşbirliği ve Yatırımlar: Türkiye’nin AB ile ekonomik ilişkilerini geliştirmesi, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye olan güvenini artırabilir. Bu durum, daha fazla istihdam yaratılmasına ve ekonomik büyümeye katkı sağlayabilir.

  2. Gümrük Birliği Güncellenirse: Türkiye’nin Avrupa pazarına ihracatı artabilir, ticarette yeni fırsatlar doğabilir. Bu da ihracatçı firmalar için büyük avantaj sağlayabilir.

  3. Vize Serbestisi Sağlanırsa: Türk vatandaşları, AB ülkelerine vizesiz seyahat edebilir ve bu durum, iş, eğitim ve turizm alanlarında büyük bir kolaylık getirebilir.

  4. Döviz ve Ekonomiye Etkisi: AB ile ilişkilerin güçlenmesi, TL üzerindeki baskıyı hafifletebilir. AB’den gelecek doğrudan yatırımlar, döviz girişini artırarak ekonomiye olumlu katkı sağlayabilir.

  5. Ticaret ve İthalat: AB ile yapılan anlaşmaların genişletilmesi, ithal edilen ürünlerde fiyat düşüşü sağlayabilir ve bazı temel ürünlerde tüketiciye olumlu yansıyabilir.

Muhabir: Zeynep Yüksek