“ADETA DENİZLERİN SESSİZ KATİLİ”
Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balıklarının oluşturduğu riskleri şu sözlerle dile getirdi:
“Bu balıklar sadece denizde değil, karaya çıktığında da tehdit saçıyor. Zehri, bir toplu iğne başı kadar küçük bir miktarda bile ölüme neden olabilir. Örneğin, bir kedi veya kuşun bu balığı tüketmesi ölümle sonuçlanabilir. Çocukların veya insanların temas etmesi halinde ciddi sağlık sorunları yaşanabilir. Özellikle alerjik bireyler için bu temas daha ölümcül olabilir.”
Kış aylarında bile deniz suyu sıcaklığının yüksek seyretmesi nedeniyle kıyılarda balon balıklarının sıkça görüldüğünü belirten Gökoğlu, yakalanan balıkların kesinlikle kıyıda bırakılmaması gerektiğini vurguladı.
KARAYA ÇIKARMAK YASAK!
Balon balıklarının çene yapısı, adeta bir kerpeteni andırıyor; sert kabuklu deniz canlılarını kolayca parçalayıp yiyebilecek kadar güçlü. Ancak asıl tehdit, içerdiği ölümcül toksin. Bu nedenle, Türkiye’de balon balığının karaya çıkarılması ve ticareti yasaklanmış durumda.
Buna rağmen, Antalya sahillerinde, balık avlayanların bulunduğu bölgelerde çok sayıda ölü balon balığının görülmesi, halk arasında paniğe neden oldu. Uzmanlar, bu balıkların ölü dahi olsa çevreden hızla uzaklaştırılması gerektiğini, aksi halde diğer hayvanların hayatını tehlikeye atabileceğini söylüyor.
DOĞANIN DENGESİNİ ALTÜST EDİYOR
Balon balıkları, Akdeniz’deki yerli türleri adeta tahtından ediyor. İstilacı bir tür olarak hızla çoğalan bu balıklar, bölgedeki balıkçılığı da tehdit eder hale geldi. Sanki ekosistemdeki yerli türler bu güçlü istilacılara karşı savunmasız bir savaşa sürüklenmiş gibi.
Bu sessiz katiller, sadece balıkçı ağlarını değil, denizlerin dengesini de delip geçiyor.