Soru önergesinin gerekçesinde Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın raporuna değinen Nermin Yıldırım Kara, “Depremin üzerinden 14 ayı aşkın bir süre geçmesine rağmen bölgede temel sağlık hizmetlerini sağlayan Aile Sağlığı Merkezlerinin ve çalışanlarının sorunlarının çözümüne dair somut gelişmeler yaşanmamıştır. Birlik ve Dayanışma Sendikası’nın 5-6-7 Şubat tarihlerinde Kahramanmaraş ve Hatay’a yaptıkları ziyaretler sonucunda oluşturdukları rapora göre; aile hekimleri ve aile sağlığı ebe hemşireleri yaşanan enflasyonist ortam ve konut yetersizliği nedeniyle barınma sorunu yaşamaktadır. Rapora göre; Hatay’da 196 Aile Sağlığı Merkezinden 57’si kullanılamaz hale gelmişken, Kahramanmaraş’ta ise 126 Aile Sağlığı Merkezinden 19’u kullanılamaz hale gelmiştir. Raporda belirtildiği üzere yıkılan ya da ağır hasarlı hale gelen sözü geçen Aile Sağlığı Merkezleri’nin yerlerine yenileri inşa edilmemiştir. Maalesef depremde birçok Aile Sağlığı Merkezinin malzemeleri zarar görmüş ya da çalınmıştır. Çalışanlar zorunlu olarak kendi malzemelerini kendileri edinmeye çaba göstermektedir. Konteyner kentlerde görevlendirilen aile hekimlerine gönderilen temizlik malzemesi, tansiyon aleti, steteskop ve otoskop gibi malzemelerde de büyük bir tedarik sıkıntısı yaşanmaktadır. Ancak en önemlisi tüm Aile Sağlığı Merkezlerinde elektrik kesintileri nedeniyle aşı soğuk zincirinde sıkıntılar oluştuğu dile getirilmektedir. Aşıların saklanması konusunda büyük bir endişe hakimdir.” dedi.

Diyanet'in sınavıyla ilgili iddialara İletişim'den açıklama Diyanet'in sınavıyla ilgili iddialara İletişim'den açıklama

ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ, MOBBİNG İDDİALARI DENETLENMELİ

Aile sağlığı merkezi çalışanlarının özlük hakları konusunda mağdur edildiğini ifade eden Hatay Milletvekili, “Aile Hekimleri ve ebe hemşireler özlük haklarının iyileştirilmesi talebinde bulunmaktadır. Yaşanan felaket sonrasında; depremden önceki son ay baz alınarak deprem bölgesindeki hak edişler ve teşvikler ödeniyordu.

Depremden önceki son aydaki ödemeler dikkate alınarak deprem bölgesindeki hak edişler planlanlanıyor ve ödeniyordu. Ortaya çıkan afet durumu performansa dayalı bir sistemin önüne geçmişti. Ancak bu uygulama depremin yıl dönümüne yakın sona erdirilmiştir. Hiçbir şey ne deprem bölgesi için ne de Aile Sağlığı Merkezleri için normale dönmemişken bu uygulamanın sona erdirilmesi kabul edilemez. Ayrıca, deprem sonrasında birim değiştiren hekim, ebe ve hemşireler için bu uygulamanın yapılmadığı ve büyük bir hak kaybına yol açtığı ifade edilmektedir. Bu uygulamanın yeniden değerlendirilmesi ve uzatılması talep edilmektedir. Aşı oranlarının düşük olduğu gerekçesiyle de mobbing yapıldığı iddiaları dile getirilmektedir. Deprem bölgesinde kayıtlı nüfusa ulaşmakta zorlanan aile hekimliği birimleri bu konuda mağdur edilmektedir.” dedi. Hatice Katırcıoğlu

Editör: Haber Merkezi