Baba demek her zaman akla ailenin reisi gibi gelebilir ailenin otoritesini koruyan kocaman aileyi geçindiren başrolde olan bir karakter gibidir.
Bazen babalar da yorulur ama çocukları için sabırlı olur ve her ne zorluk olursa olsun yine elinden gelebildiğince arkasında durmaya çalışır. Örneğin çoğu çocuk belki babasının çalışmasından dolayı ona çok zaman ayırmadığı için onu sevmediğini düşünür ve babaların hiç yorulmadığını düşünür hâlbuki öyle değil. Babalar da yorulur aile de ki herkesin ayrı bir sorununu çözmeye çalışır, babalar her birine ayrı bir sevgi verip elinden geldiğince eşit davranmaya çalışır, eşitsizlik oldu mu işte asıl sorun orada başlar herkes birbirine laf atıp küçük şeyler için kalp kırabilir. Babalar bu durumları gördüğünde artık ne yapacağını pek bilmese de gene sorunu çözmeye çalışır.
Babalar çalışırken kocaman ailede tek başına çalışarak kocaman aileyi geçindirmek için hayatlarını ortaya koyarlar fakat bunu kimse kolay kolay anlamaz ve kendi hayatını değerli görür. Kendi hayatın çoğunu yaşamaz babalar çocuklarına bakabilmek için anne de öyle çocukların eksiklerini tamamlayabilmek için didinip dururlar yeri gelir kırılır yorulurlar bile. Babalar çocuklarına kırılmaz diye bir şey de yok aslında babalar en çok çocuklarına kırılabilir annelerde öyle. Hani bir söz vardı insan en çok sevdiklerine kırılır işte öyle en çok ailesinde canından olanlara kırılır ve bunu belli etmediği için güçlü bir çınar ağacı gibi gözükür babalar çocuklarına. Ama babalar devrilince o kocaman çınar ağacının gölgesinin altında diğer küçük fidanları da devrilir ve eskisi gibi olmaz o yüzden çınar ağacı gibi olan babalarımız kırılmaz diye düşünmeyelim az olsa kendimizi onlar yerine koyarak davranalım boş yere kalp kırmayalım biliyorsunuz onarılması en çok zor olan kırılan bir kalbi onarmak. Nasıl arkadaşlarımızın kalbi kırılınca anlayıp onarmaya çalışıyoruz babalarımızın kalbini de onarmayı bilelim...