Her yıl 17 Aralık’ta başlayan ve birkaç gün süren kutlamalar, bereketin simgesi olarak toplumu bir araya getiriyor. Azize Barbara, Hristiyanlık inancında önemli bir azize olarak anılır ve bu özel bayramda yapılan yemekler, hem dini bir anlam taşır hem de yılın bereketli geçmesi dileğiyle hazırlanır.
Azize Barbara Bayramı, Antakya, Samandağ ve Defne ilçelerinde yüzyıllardır süregelen bir gelenek olarak dikkat çeker. Bayram hazırlıkları, bir hafta öncesinden başlar ve yerel halk, buğday, nohut, mercimek gibi temel malzemelerle yapılan geleneksel "Burbara" yemeğini hazırlar. Bu yemek, birlik ve paylaşma kültürünü simgelerken, nar da bereketin sembolü olarak eklenir. Hem Hristiyanlar hem de bayramı kutlamak isteyen diğer halklar, bir araya gelir ve birlikte yemek yer.
Antakya'nın tarihsel yapısı, farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşadığı bir şehir olma özelliğine sahiptir. Azize Barbara Bayramı, sadece dini bir kutlama değil, aynı zamanda bu çeşitliliğin bir arada kutlandığı sosyal bir etkinlik olarak da büyük bir anlam taşır. Kiliselerde düzenlenen dini ayinler ve ardından yapılan bayram yemeği, toplumda birlik mesajı verir.
Samandağ ve Defne ilçelerinde de kutlamalar farklı bir tat taşır. Samandağ’daki köylerde, kutlamalar daha sade ancak oldukça samimi bir şekilde gerçekleşir. Azize Barbara'nın hayatını anlatan hikayeler eşliğinde yapılan dua ve yemeğin ardından, köy halkı meydanlarda bir araya gelir. Defne ilçesinde ise bayram, köylerdeki evlerde ve mahallelerde düzenlenen toplu yemeklerle kutlanır. Bu kutlamalar, yerel halkın kültürel çeşitliliğini ve dayanışma ruhunu yansıtır.
Azize Barbara Bayramı, yerel ekonomi için de büyük bir öneme sahiptir. Bayram öncesinde yapılan alışveriş, yerel pazarlarda yoğun bir hareketlilik yaratır. Nar, buğday, nohut ve mercimek gibi malzemeler, yerel üreticilerden temin edilerek, bayram hazırlıkları için satılır. Bu da bölgedeki ticaretin canlanmasına katkıda bulunur ve yerel ekonomiyi güçlendirir.
Azize Barbara Bayramı, Hatay’da sadece bir dini kutlama değil, aynı zamanda kültürel bir miras, birlik ve paylaşmanın simgesidir. Farklı inançlardan gelen insanlar, aynı sofrada bir araya gelip bereketi kutlarken, geçmişin ve geleceğin kaynaştığı anlamlı bir gelenek olarak varlığını sürdürmeye devam ediyor. Hatay’daki bu kutlamalar, Türkiye’nin farklılıkları kutlama ve bir arada yaşama kültürünün en güzel örneklerinden birini oluşturuyor.
