Geçtiğimiz günlerde Gebze, Kırklareli ve Ümraniye'de hayvan barınaklarında yaşanan olaylarla ilgili Türk Veteriner Hekimler Birliği ve 70 Veteriner Hekim Oda Başkanlığı ortak basın açıklaması yaptı.
Hatay Veteriner Hekimler Odası Başkanı Başkanı Yahya Hamurcu; Devletin, insanları ve çevreyi koruduğu gibi, sahipsiz hayvanlar başta olmak üzere tüm hayvanları korumakla da yükümlü olduğunu vurgulayarak yaptığı açıklamada şu ifadelere yer verdi.
“SUÇU SAHİPSİZ HAYVANLARA, YÜKÜ VE SORUMLULUĞU VETERİNER HEKİMLERE YIKTILAR”
“Son günlerde Gebze, Ümraniye ve Kırklareli'deki hayvan barınaklarında yaşanan olaylar, sokak hayvanlarının korunması ve refahı konusundaki tartışmaları yeniden gündeme taşımıştır. Türk Veteriner Hekimleri Birliği (TVHB) ve bağlı Odalar olarak bu tartışmalar çerçevesinde yerel yönetimlerin sokak hayvanlarıyla ilgili hayati sorumluluklarını hatırlatmak, mesleğimize ve meslektaşlarımıza yönelik saldırılar konusundaki görüşlerimizi kamuoyuyla paylaşmak için basın açıklaması ihtiyacı oluşmuştur.”
“7527 sayılı yasanın genel gerekçesine göre ülkemizde yaklaşık 4 milyon sokak hayvanı bulunduğu bildirilmekte, yine aynı genel gerekçede 105 bin kapasiteli 322 geçici bakımevi bulunduğu belirtilmektedir. 5199 sayılı kanundaki “yakala-kısırlaştır-aşıla-yerine bırak” uygulamasının iptal edilerek yerine “yakala-kısırlaştır-tut” kuralını içeren 7527 sayılı kanunun kabul edilmesi zaten bugün yaşanacak problemleri ve barınak kapasitesi dolduktan sonra hayvanların ne olacağı sorusunu işaret etmekteydi. TVHB olarak kanunun çıkarılma sürecinde bu gerçeği defalarca dile getirerek uyarılarda bulunmamıza rağmen maalesef dikkate alınmadı ve bugün yüzleştiğimiz olumsuz sonuçlar yaşanmaya başlanmıştır. Bu olaylar sonrasında da maalesef her zamanki gibi sorunun asıl nedenlerine bakılmamış, en kolay yol seçilerek belediye başkanları ve yöneticilerinin bilgisi yokmuş gibi tüm veteriner hekimler ve veteriner hekimlik mesleği hedef gösterilmiş, değerlendirme süreçlerinin tamamlanması beklenmeden adeta yargısız infazlara başlanmıştır.”
KISIRLAŞTIRMA PROGRAMLARIYLA MÜMKÜNDÜR
“Belediyeler, mevcut barınak kapasitelerini arttırmalı, rehabilitasyon ve kısırlaştırma çalışmalarına öncelik vermelidir. Gündemdeki tasarruf tedbirleri de düşünüldüğünde devletin yerel yönetimlere bu konudaki çalışmalar için maddi destek sağlaması kaçınılmazdır. Mevcut şartlar altında 4 milyon hayvanı 105 bin kapasiteli barınaklara toplamak, bu hayvanların ölümle yüz yüze gelmesi anlamına gelir. Veteriner hekimlerin sahadaki deneyimlerinden faydalanarak etkin bir popülasyon kontrolü mekanizması kurulmalı, sokak hayvanları sorunu, hayvanların toplatılmasıyla değil, bütüncül ve sürdürülebilir çözümlerle ele alınmalıdır. TVHB olarak, yerel yönetimlerin yasal sorumluluklarını yerine getirmesini talep ediyoruz. Sorunun çözümü, ancak yasaların etkin uygulanması, yeterli barınak kapasitesi ve sürdürülebilir kısırlaştırma programlarıyla mümkündür.”
“Veteriner hekimler fakülteden insanlara, hayvanlara ve içinde yaşadığı doğaya duyarlı, toplumsal refah için çaba harcayan, meslek ahlakına sahip kişiler olarak yemin ederek mezun olurlar. Türk Veteriner Hekimleri Birliği anayasal bir kuruluş olup, meslektaşlarının hak ve yetkilerini korumakla görevi olduğu kadar, meslek kanunu olan diğer bütün mesleklerde olduğu gibi mesleğin gereklerine uymayan üyelerini yine kendi iç disiplin süreçleriyle değerlendiren kamu kurumu niteliğinde meslek örgütüdür. Bilimin ışığında, her zaman etik değerleri ve iyi hekimlik uygulamalarını savunan, halk sağlığı, hayvan sağlığı ve refahını koruyan veteriner hekimlerimizin yanında olmaya devam edeceğiz.
Tüm tarafları tekrar uyarıyoruz:
Eksik, uygulanmayan, denetlenmeyen yasanın tüm sorumluluğunu sağlık hizmeti veren veteriner hekimlere yüklemek, mesleğimizi kamuoyu önünde farklı tanımlamalarla rencide etmek ve hedef göstermek sadece kolaycılıktır. Bu davranışlar devam ederse iş bırakmaya kadar giden tepkiler göstereceğimizi duyuruyor; insan ve hayvan sağlığı için çalışan meslektaşlarımıza ve mesleğimize yönelik olarak gerek sosyal medyada gerekse çalışma alanlarında yapılan hakaret ve saldırılar için ivedi bir şekilde hukuki yollara başvuracağımızı ifade etmek istiyoruz.
Yaşanan olaylar, bilimsel ve ahlaki bir yaklaşımla yasanın yeniden değerlendirilmesi gerektiğini de açıkça göstermiştir. "