Jeoloji Mühendisleri Odası Hatay İl Temsilcisi Rasim Can, “Deprem her an olabilir. Bunun önüne geçmek, geçebilmek mümkün değildir ki, Türkiye’nin neredeyse tamamı yüzde 97’si gibi çok yüksek bir oranla deprem bölgesidir. Deprem ne zaman olacak şeklinde ki sorular yersizdir. Depremin ne zaman olacağını kimse bilmiyor, bilemez. Bugün ki teknoloji ile bu mümkün değildir. Bunun yerine biz binalarımızı nereye ve hangi teknoloji ile yapacağız sorusunu sormak gerekiyor” dedi. 6 Şubat depreminin Kahramanmaraş merkezli olsa da yıkımın Antakya’da gerçekleştiğini belirten Jeoloji Mühendisleri Hatay İl Temsilcisi Rasim Can, “Antakya’da çok yıkım oldu. Çünkü yapı stokumuz eskiydi ve birçoğu deniz kumundan yapılmıştı. Bu aslında bilenen bir şeydi. Yıllardır söylüyorduk. Cumhuriyet caddesi, Gündüz caddesi örneklerinde olduğu gibi yapılar çok eski ve deniz kumu kullanılışmış. Dolayısıyla deprem anında binalar çöktüler” dedi.
ÖNLEM CAN ALMALIDIR
Sıvılaşma konusuna da dikkat çeken Rasim Can, yetkili birimlerin ifade ettiği gibi Hatay’da sıvılaşma denen meselenin az olduğunu söyledi. Yapılan zemin etütlerinden de yanı sıra yürütülen araştırmalardan da anlaşılıyor ki sıvılaşma sanıldığı kadar Hatay’da çok değil. Fay hatlarına yakın yapılan binalar ve yeterli ölçüde demir kullanılmayan binalar var. Dereler başta olmak üzere sulak alanlardan çekildiğiniz zaman bu sıkıntılar artık yaşanmaz” dedi. Zemin etütlerinin önemine ayrıca dikkat çeken Can, “Zemin etüdü önemli elbette. Ancak her zemine inşaat yapılabilir. Zemin ıslahı denen bir şey var. Pahalıdır ama can kurtarandır” ifadesinde bulundu.
