Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerden etkilenen Hatay'da, Afet Bölgesi Kazı Başkanlığınca yürütülen anıtsal ve tescilli kültür varlıklarının kurtarılmasına yönelik çalışmalar sürüyor.
"Asrın felaketi" olarak nitelendirilen depremlerin ardından 26 Şubat'ta Kültür ve Turizm Bakanlığınca kurulan Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı, aralarında sanat tarihçileri, arkeologlar, mimarlar, inşaat mühendisleri, restoratörler ve öğrencilerin de bulunduğu 70 kişilik ekiple kültür varlıklarının korunması ve kurtarılması için çalışmalarını titizlikle yürütüyor.
Afet Bölgesi Kazı Başkanı Doç. Dr. Muhammet Arslan, Kahramanmaraş merkezli 11 ili etkileyen depremlerde kültür varlıklarının da ciddi anlamda zarar gördüğünü söyledi.
Arslan, deprem felaketinin hemen ardından Kültür ve Turizm Bakanlığının harekete geçtiğini ve tescilli kültür varlıklarının korunması ve kurtarılması amacıyla çalışmalara başlanıldığını belirtti.
Çalışmaların ilk etabının Antakya'daki anıtsal eserlerin kurtarılmasıyla başladığını ifade eden Arslan, şöyle konuştu:
"Hatay Afet Bölgesi Kazı Başkanlığı olarak ilk etapta anıtsal eser diyebileceğimiz Habib-i Neccar Camisi, Ulu Cami, Rum Ortodoks Kilisesi gibi Antakya merkezindeki anıtsal eserlerdeki çalışmalarımıza başladık. Camiler, kiliseler, medreseler, hamamlar olmak üzere Antakya merkezdeki tüm anıtsal eserlerden özellikle kitabeler, mimari plastik süslemeli taşlar, Rum Ortodoks Kilisesi'nden ikonalar (dini içerikli resim) ve liturjik malzemeler (ayinlerde sembolik anlamı olan eşya) de dahil olmak üzere toplamda 550 nitelikli malzemeyi enkazlardan çıkararak Hatay Arkeoloji Müzesi'nin deposuna taşıdık. Bu eserler laboratuvarlarda gerekli restorasyon çalışmalarından sonra tekrardan özgün yerlerine konulmuş olacak."
"102 ESERİN AYRIŞTIRMA İŞLEMİ BÜYÜK ORANDA TAMAMLANDI"
Arslan, çalışmaların ikinci etabında tescilli kültür varlıklarının enkazdan çıkarılmasıyla devam edildiğini söyledi.
Enkazdan çıkardıkları tescilli kültür varlıklarını Kültür ve Turizm Bakanlığınca oluşturulan Kültür Enkazı Döküm Sahası ve Ayrıştırma Merkezine taşıdıklarını belirten Arslan, burada nitelikli bir ayrıştırma işleminin yapıldığını dile getirdi.
"Antakya'nın kalbi" olarak nitelendirdikleri Kurtuluş, İzmir, İstiklal ve İnönü caddelerinde de özellikle sivil mimari örnekleri, konutlar ve dükkanların yer aldığı tescilli kültür varlıklarının da enkazını kaldırmaya başladıklarını ifade eden Arslan, şöyle devam etti:
"Bunları Kültür ve Turizm Bakanlığımızın oluşturduğu Kültür Enkazı Döküm Sahası ve Ayrıştırma Merkezine getirdik. Özellikle tamamen çökmüş olan tescilli kültür varlıklarının enkazlarını merkeze getirerek burada parsel numarasıyla birlikte nitelikli bir ayrıştırmaya tabi tutuyoruz. Kesme, moloz taşını, ahşap, demir gibi özgün olan bütün aksamlarını burada ayrıştırıyoruz. Tekrardan kullanılabilir olanları da yine Bakanlığın ilgili laboratuvarlarında teste tabi tutuyoruz. Restorasyonlar esnasında buradaki özgün malzemenin yeniden kullanılmasına imkan tanımış olacağız. Çalışmamız Antakya'da 307 hektarlık bir alandan oluşmakta ve burada 720 tescilli kültür varlığımız var. Nerdeyse bu varlıklarımızın tamamı çökmüş ve ağır hasarlı durumda. Yaklaşık 250 civarı tescilli kültür varlığını ayrıştırma sahamıza taşımayı planlamaktayız. Bugüne kadar da 102 eseri buraya taşıdık ve ayrıştırma işlemi büyük oranda tamamlandı."
Arslan, eylül sonuna kadar tescilli kültür varlıklarının ayrıştırmasını tamamlamayı planladıklarını, sonrasında da kentsel sit alanı için hazırlanan imar planına uygun bir şekilde artık restorasyon aşamasına geçileceğini kaydetti.
AA