“MÜCBİR SEBEP YETMEZ, HEDEF KALKINMA OLMALI!”
Hatay, 6 Şubat'ta yaşadığı yıkıcı depremin ardından yeniden ayağa kalkmaya çalışıyor. Ancak şehir, ekonomik ve sosyal anlamda büyük zorluklar yaşarken, 3 ay daha uzatılan “Mücbir Sebep” uygulamasının 30 Kasım’da sona erecek olması, Hataylıları derinden endişelendiriyor. Depremzede vatandaşlar, esnaf ve ticaret odaları temsilcileri, tek ses olup, hükümetten daha fazla destek talebinde bulunmak için Antakya’da toplandılar.
Antakya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO), Hatay Esnaf ve Sanatkarları Odası, Hatay Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler Odası gibi önemli sivil toplum kuruluşlarının ve siyasi parti temsilcilerinin katılım sağladığı etkinlikte, ATSO Başkanı Hikmet Çinçin, Hatay’ın “mücbir sebep” uygulamasının ötesinde özel desteklere, teşvik programlarına ve fonlara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
HATAY İÇİN “MÜCBİR SEBEP” YETERSİZ: YENİ BİR DESTEK MODELİ ŞART!
Çinçin, yaptığı açıklamada, 30 Kasım’da sona erecek “Mücbir Sebep” uygulamasının Hatay için yeterli olmayacağını vurgulayarak şunları söyledi: “Hatay, Şubat’tan bu yana büyük bir yıkım yaşadı. 3 ayda bir uzatılan ‘Mücbir Sebep’ uygulaması, şehirdeki sorunların çözümü için yeterli değil. 30 Kasım’da o hal sonlanıyor, ancak biz çok iyi biliyoruz ki, Hatay’daki yaşam koşulları normalleşmeden, ekonominin yeniden canlanması mümkün olamaz.”
Çinçin, Hatay halkının ticaretini ve ekonomisini yeniden düzene sokabilmesi için, daha kalıcı ve kapsamlı desteklerin gerekli olduğunu belirtti. “Hatay’a özel teşvik programları, hibe ve fon temin edilmesi, hatta bu süreç için özel bütçeler ayrılması gerekiyor. Hatay, sadece ‘mücbir sebep’ ile geçiştirilemeyecek kadar büyük bir kriz yaşıyor.”
Hatay’daki ticaret hayatının yeniden canlanabilmesi için, "mücbir sebep" uygulamasının ötesinde kalıcı bir ekonomik destek modelinin devreye girmesi gerektiğini vurgulayan Çinçin, “Hatay’ın sadece mücbir sebep uygulamalarıyla değil, aynı zamanda özel teşvikler ve bütçeyle ayağa kalkacağına inanıyoruz. ‘Yıkılmış bir şehirde beyan da olmaz, vergi de alınamaz’ diyoruz. Hatay halkı, maddi ve manevi yıkımın üstesinden gelmeye çalışırken, devletin de bizlere olan sorumluluğunu yerine getirmesini talep ediyoruz” dedi.
HATAY İÇİN “KALKINMA ÖNCELİKLİ İL” STATÜSÜ ŞART!
Hatay halkının tek talebi artık “mücbir sebep” uzatılması değil. Çinçin ve diğer katılımcılar, “Kalkınmada Öncelikli İl” statüsüne alınmayı, depremin ağır yıkımından sonra özel teşviklerle bu şehri kalkındırmayı istiyor.
“Yıkılmış bir şehirde vergi toplamak, beyanname almak, ticaret yapmak; bunlar gerçekçi değil” diyen Çinçin, Hatay’ın yeniden eski gücüne kavuşabilmesi için, sadece geçici uygulamalar değil, kalıcı çözümler gerektiğinin altını çizdi.
SESLERİNİ DUYURMAK İÇİN BİR ARAYA GELDİLER
Etkinlikte, sadece ticaret odaları ve esnaf temsilcileri değil, depremzedeler ve çeşitli siyasi parti temsilcileri de konuşma yaparak, Hatay’ın yaşadığı yıkımın ötesinde, çözüm odaklı bir yaklaşım talep ettiler. Katılımcılar, Hatay’a yapılacak özel yatırımların, istihdam yaratma ve ekonomik kalkınmayı hızlandırma açısından kritik önemde olduğunu vurguladı.
HATAY HALKI UMUDUNU KAYBETMEDİ!
Hatay’daki tüm odalar ve sivil toplum kuruluşları, şehrin yaşadığı ekonomik yıkımın ardından, bu süreçte hayatta kalan tüm Hataylıların, yalnızca maddi değil, manevi olarak da büyük travmalar yaşadığını belirtti. Yıkılan evler, iş yerleri, tarım alanları ve hayvanlar, Hatay halkının yeniden kalkınabilmesi için kalıcı çözümler bekliyor.
“Hatay halkı olarak, yıllardır emeğiyle, alın teriyle bu ülkeye katkı sağlamış insanlarız. Ancak, hak ettiğimiz desteği almadığımız sürece, bu şehri kalkındırmak hayal olacak” diyen Çinçin ve diğer katılımcılar, “Hatay için yeni bir başlangıç zamanı” diyerek yetkililere çağrı yaptı.