Saadet Partisi Grup Başkanı Selçuk Özdağ ve Grup Başkanvekili İsa Mesih Şahin, partinin hazırladığı “Deprem Bölgesi Raporu”nu, TBMM’de düzenledikleri basın toplantısında açıkladı.

Şahin, bölgede yeterli sayıda inşaat yapılmadığını ve TOKİ inşaatlarının yeterli seviyede olmadığını belirtti. Şahin, “Hızlı bir şekilde daha fazla konut yapımına başlanmalıdır. Geçici dönem için bölgeye daha fazla konteyner sevk edilmelidir, mevcut konteyner kentler kışa hazır hale getirilmelidir, eğitim faaliyetlerindeki eksiklikler hızlı bir şekilde çözülmelidir'' dedi.

ŞAHİN, DEPREMZEDELERİN ZOR BİR KIŞ BEKLEDİĞİNİ İFADE ETTİ

Heyetin hazırladığı raporda saptanan eksiklikler özetle şöyle:

1) BARINMA/KONUT SORUNU

“6 Şubat’ta yaşanan Kahramanmaraş Depremlerinin yıkıcı etkisinin sonucu olarak en çok ihtiyaç duyulan husus barınma/konut ihtiyacıdır. Evleri yıkılan ya da ağır hasarlı durumda olan

vatandaşlarımızın barınma ihtiyacı için, konteyner kentler oluşturma, çadır tahsis etme, depremzedeleri kamuya ait tesislerde misafir etme gibi yöntemler tercih edilmiştir.

Depremde evleri yıkılan ya da ağır hasar gören vatandaşlarımızın konut/barınma ihtiyacınınü sağlanması sosyal devlet olmanın bir gereğidir.

Heyet olarak ziyaretlerimizde il ve ilçelerdeki TOKİ inşaatları gezilerek, inşaatların son durumu incelenmiştir. Gözlemimizin en önemli sonucu; “mevcutta yapılmakta olanü inşaatların önemli bir bölümünün bahse konu 1 yıllık sürede (2024 Mart) tamamlanabileceği görülmüştür. Ancak ne var ki; teslim edilecek konut sayısının mevcutü mağduriyetin çok az bir bölümünü karşılayacak durumda olması sürecin en önemliü sorunu olarak karşımızda yer almaktadır.” Yani yapılmakta olan inşaat sayısı iktidarü yetkililerinin bahsettiği sayılarda olmayıp, konut ihtiyacı konusunda depremzedelerin önemliü bir bölümünün mağduriyetinin devam edeceği açık bir şekilde ortadadır.ü Ayrıca yapımı tamamlanacak olan toplu konutların kimlere, hangi şartlarda dağıtılacağı

konusunda da belirsizlikler mevcuttur.ü Evleri yıkılan ya da ağır hasar gören vatandaşlarımız için geçici olarak konteyner kentler kurulmuş ise de; yapılan ziyaretlerimizde her ilimizde daha fazla konteyner ihtiyacı olduğu da görülmüştür. Kış dönemine girilmeden illere yeterli sayıda konteyner ulaştırılmasıü gerekmektedir.

2) KONTEYNER KENT SORUNLARI

Ziyaret ettiğimiz her ilde; kurulan konteyner kentlerin haricinde konteyner ihtiyacı söz konusu olmakla birlikte vatandaşların yer yer çadırlarda yaşadığı da tarafımızca tespit edilmiştir.

Konteyner tahsisi yapılamayan vatandaşlar akrabalarıyla aynı konteynerleri paylaşmakta, dolayısıyla da konteynerlerde vatandaşlar çok kalabalık nüfuslar halinde yaşamak zorunda kalmaktadır.

Konteyner kentler için en önemli tespitimiz; konteyner kentler kışa hazır değildir. Bazıü bölgelerde yağış sonrasında konteyner çatısından içeriye su akmalarının olduğu tespit edilmiştir. Bazı noktalarda da alt yapının yanlış hazırlanması nedeniyle yağışlarda farklıü sorunlar yaşandığı bilgisi aktarılmıştır. Konteyner kentler ivedi bir şekilde kışa hazırlanmalıdır.

Temel ihtiyaçlar olan su, elektrik gibi hizmetlerin sık sık kesintiye uğraması konteynerü kentlerde hayatı olumsuz etkilemekte, günlük işleri aksatmaktadır. Yaşanan içme suyu

sorunu da sağlık sorunlarına sebep olmaktadır.ü Konteyner kentlerde güvenlik kamera sistemleri mevcut olmayıp, bu durum asayiş sorununaü sebep olabilmektedir.

Günümüzün en temel ihtiyacı olan internete erişim hemen hemen hiçbir konteyner kentte bulunmamaktadır. Bu durum başta eğitim-öğretim olmak üzere hayatı olumsuz

etkilemektedir.ü Bazı konteyner kentlerde elektrik sayaçları takılacağı bilgisi zor şartlar altında yaşayan

depremzede vatandaşlarımızı kaygılandırmaktadır.

3) EĞİTİM FAALİYETLERİ

Depremde yıkılan ya da zarar gören okullardaki öğrencilerin başka okullara nakledilmesi diğer okullardaki sınıf başına düşen öğrenci sayısının artışına sebep olmaktadır. Dolayısıyla da

eğitimde kalite sorunu ortaya çıkacağı önemli bir gerçekliktir. Konteyner kentler, eğitim faaliyetlerine tam olarak hazır durumda değildir. Bazıü konteyner kentlerde ana okul ve ilkokul hazırlıkları halen devam etmektedir. Bu konuda eksiklikler hızlı bir şekilde tamamlanmalıdır.ü Başka okullarda okuyan öğrencilerin konteyner kentlerden diğer okullara taşınması da

ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Kentlerde yeterli servis olmadığı bilgisi de önemli bir tespittir. Servis taşımacılığı hususundaki belirsizlik çok sayıda vatandaşımız tarafından

tarafımıza iletilmiştir. Öğrenci taşımacılığındaki aksamalara ilişkin gerekli önlemler alınmalıdır.ü Tecrübeli öğretmenlerin tayin isteyerek deprem bölgelerinden ayrılması da nitelikli eğitim

açısından önemli bir sorun olarak görülmektedir. Üniversite öğrencileri için de barınma/konut ihtiyacı önemli bir sorun olarakü durmaktadır. KYK yurtlarının yeterli kapasitede olmaması, şehirlerde yaşanan konut sıkıntısı,ü kira fiyatlarının yüksekliği gibi etkenler de göz önünde bulundurulduğunda üniversiteler açıldığında öğrencileri bu açıdan büyük bir barınma sorunu beklemektedir.

4) AĞIR HASARLI BİNALARIN YIKIMI/HAFRİTAY ÇALIŞMALARI

İllerimizin bazı bölgelerinde halen depremde yıkılan binaların enkazlarının kaldırılmadığıü görülmüştür. Ağır hasarlı binaların önemli bir bölümünün hala yıkılmadığı, yıkımların yavaş ilerlediği,

bu binaların büyük bir tehdit olarak durduğu önemli bir tespitimizdir. Örneğin Malatya’daü yıkılması gereken 36.000 binadan ancak 5.000 kadarının yıkıldığı bilgisi aktarılmıştır.ü Gözlemlerimizde de Malatya’da çok sayıda ağır hasarlı binanın hala yıkılmadığı görülmüştür. Yerel yönetimlerin özellikle şehirlerin ana caddelerindeki enkazların kaldırılmasına öncelik

verdikleri ancak arka mahallelerde yavaş hareket ettikleri, şehrin ana noktalarındaki makyajlar ile şehirlerin hızlı dönüşüm içinde olduğu algısı oluşturmaya çalıştıkları da görülmüştür.

Hafriyatların kaldırılması konusunda; ‘yerinde ayrışma sorunu’ bütün şehirlerimiz için enü önemli sorunlardan birisidir. Şöyle ki; binaların yıkılması ve hafriyatların taşınması işini alan

firmaların “enkazdaki demirleri değerlendirme adına yerinde ayrıştırarak alması”; ağır hasarlı binaların yıkılıp kaldırılması işlemlerinin uzamasına, asbest sorununa ve bunun sonucu

olarak da sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına, demir ayrışması amacıyla ağır yüklü araçlarınü yaptığı işlerin altyapıya zarar vermesine, bu zararın içme suyu sorununu ortaya çıkarmasına

sebep olmaktadır. Valilikler tarafından bu konu yakından takip edilmeli; yerinde ayrışma işlemlerine müsaade edilmemeli, ayrışmaların döküm alanlarında yapılması

sağlanmalıdır.

5) İÇME SUYU SORUNU

Depremde ağır hasar gören şehirlerimizin birçoğunda içme suyu sorunu en önemliü başlıklardan birisidir.ü Şehirlerde içme suyu şebekesi, gerek deprem anında, gerekse de hafriyat kaldırma işlemleriü sırasında yerinde ayrışma vs. yanlış işlemlerden dolayı büyük oranda hasar almış vaziyettedir.ü Şehirlerimizin birçoğunda içme suyu hattından akan sular çamurlu bir şekilde musluklardanü akmakta, musluk suyu içilememektedir.ü İçme suyu sorunu beraberinde sağlık sorununu da getirmektedir. Özellikle de okulların açılmasıyla bulaşıcı hastalıkların daha çabuk yayılma riski de bulunmaktadır.

Kadın kooperatiflerine 10 ayda 34,2 milyon TL'lik hibe Kadın kooperatiflerine 10 ayda 34,2 milyon TL'lik hibe

6) TİCARİ HAYATIN SON DURUMU

Bir şehrin ihyasındaki en temel unsurlardan birisi şüphesiz dinamik bir ticari hareketliliktir.ü Deprem bölgesindeki iş yeri sahiplerinin bir kısmının iş yerlerinin yıkılması ya da kullanılamayacak hale gelmesi ticari hayatı olumsuz etkilemiştir.ü Var olan mevcut ticari işletmelerin de; maliyetlerin artması ve şehirlerin ekonomik imkânsızlık içinde olması gibi sebeplerle yeterli iş imkânına sahip olmaması esnafımızı iş yerlerini kapatmaya sevk etmektedir.ü Deprem bölgesindeki esnaflara, iş insanlarına yönelik teşvikler de yetersizdir, zor durumda olan deprem bölgesi esnafı çaresiz bırakılmaktadır.

7) DİĞER SORUNLAR

Deprem bölgesinde çok sayıda yerde GSM hatlarının çekim sorunu ve internet hizmetinin yetersiz olması vatandaşlarımızın rahatsız olduğu konulardandır.ü Bölgedeki en önemli ihtiyaçlardan birisi; rehabilitasyon hizmetidir. Depremden psikolojik olarak olumsuz olarak etkilenen çok sayıda vatandaşımız; evleri sağlam olmasına rağmen evlerine girememektedir. Bu ve benzeri konular için bölgede daha güçlü bir rehabilitasyona ihtiyaç vardır. Deprem sonrası yaşanan konut arzı sıkıntısı zaten yükselmekte olan kira fiyatlarını daha fazla yükseltmiştir. Kira fiyatlarının yüksek olması şehirlerde önemli bir sosyal sorundur.ü Deprem bölgesindeki kamu görevlilerine tayin isteme hakkı verilmiştir. Depremden psikolojik olarak etkilenen nitelikli insan kaynağının (doktor, öğretmen vb.) bu hakkı kullanarak deprem bölgesi şehirlerinden ayrılması, bölgedeki nitelikli kamu hizmetinin tesisi açısından büyük bir eksikliği doğurmaktadır.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının sisteminde yaşanan adres karışıklığı önemli bir sorunu beraberinde getirmiştir. Bu karışıklık nedeniyle evi yıkılan bazı depremzedelerin evleri sistemde yıkılmamış görünmekte, ağır hasarlı olanlar ise orta veya hafif hasarlı olarak görünmektedir. Bu şekilde çok sayıda mağduriyet yaşanmaktadır. Bu durumdan dolayı depremzedeler yapılan bazı ödemeleri alamıyor, konteyner talebinde bulunamıyor, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarından ödenek alamıyor. Bu sorun ivedilikle giderilmelidir. DASK ödemelerinin yapılmadığı yönünde de önemli şikâyetler alınmıştır.  Depremzede vatandaşlardan alınmayacağı açıklanan elektrik vb. faturaların sonradan faturalara yansıtıldığı yönünde vatandaşlarımızdan çok sayıda şikâyet aktarılmıştır.” Haber Bülteni

Editör: Haber Merkezi