NATO, gelişmeleri değerlendirmek ve olası tehditlere karşı yol haritası belirlemek için Salı günü olağanüstü bir toplantı yapacağını duyurdu. Ukrayna’nın da bu kritik zirveye katılacağı açıklandı.
Putin’in Nükleer Hamlesi Neler Getirdi?
Putin, 19 Kasım’da imzaladığı doktrinle Rusya’nın balistik füze saldırılarına maruz kalması durumunda nükleer yanıt hakkını genişletti. Yeni doktrin, yalnızca balistik füze saldırılarını değil, insansız hava araçları ve savaş uçaklarıyla yapılan saldırıları da kapsıyor. En dikkat çekici madde ise bir ittifak üyesinin saldırısının, o ittifakın tüm üyelerini hedef haline getirebileceği yönündeki tanım oldu.
Bu hamle, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği uzun menzilli ATACMS füzelerinin sınırlı da olsa Rusya topraklarında kullanılmasına yeşil ışık yakmasının ardından geldi.
NATO ve Ukrayna Masada
Putin’in bu hamlesine yanıt olarak NATO, diplomasi ve caydırıcılık mekanizmalarını tartışmak üzere bir araya geliyor. Toplantının ana gündemi, Rusya'nın güçlenen nükleer doktrini ve bu doktrinin NATO müttefiklerine yönelik tehditleri olacak. Ukrayna’nın da bu toplantıya katılacak olması, krizin büyüklüğünü gözler önüne seriyor.
Dünya Nereye Gidiyor?
Uzmanlar, Rusya’nın bu kararıyla hem Batı’ya hem de NATO’ya doğrudan bir mesaj verdiği görüşünde. Ancak Moskova'nın bu agresif adımı, zaten gergin olan uluslararası dengeleri daha da hassas bir noktaya taşımış durumda.
Tehdit ve Caydırıcılık Arasında İnce Çizgi
NATO’nun bu hamleye nasıl bir yanıt vereceği ve krizin tırmanıp tırmanmayacağı Salı günü yapılacak toplantının ardından netlik kazanacak. Ancak bir şey kesin: Dünya, diplomasi ve nükleer tehdit arasındaki ince bir çizgide ilerliyor.