Ülkeler, bu sendromun gençlerin ruh sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerinin farkına vararak sosyal medya yasakları getirmeye hazırlanıyor. Peki, Hikikomori sendromu nedir ve aileler bu durumu ne kadar tanıyor?
Hikikomori Sendromu Nedir?
Hikikomori, yalnızlık ve sosyal izolasyon olarak tanımlanan bir durumdur. Özellikle Japonya'da gençler arasında hızla yayılan bu sendrom, kişilerin sosyal hayattan kopmalarına neden oluyor. Japonya Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, ülkede sendromdan muzdarip yaklaşık 1 milyon insan bulunuyor. Türkiye’de de bu tür davranışların artış gösterdiğine dair araştırmalar mevcut. Hikikomori sendromuna sahip bireyler, günde 8 saatten fazla dijital cihaz kullanarak evlerinden dışarı çıkmıyor ve toplumsal bağlarını kaybediyor.
Şiddete Meyil Riski ve Ailelerin Rolleri
Son günlerdeki cinayet vakalarının arkasında Hikikomori sendromu yaşayan gençlerin olduğu gözlemleniyor. Bu bireyler, dijital dünyada maruz kaldıkları aşırılıkları gerçek hayatlarına taşımakla kalmayıp, şiddet ve diğer zararlı davranışlara yöneliyor. Uzmanlar, ailelerin bu durumu fark ederek çocuklarını sosyal aktivitelere yönlendirmesinin önemini vurguluyor.
Sosyal Medya Yasağı: Çözüm Mü?
Dünya genelinde birçok ülke, gençlerin ruh sağlığını korumak amacıyla sosyal medya yasakları üzerinde duruyor. İtalya, Avustralya ve Fransa gibi ülkeler, gençlerin sosyal medyadaki aşırı maruziyetine karşı önlemler alıyor. Fransa, okullarda cep telefonlarını yasaklarken; Almanya, sosyal medya şirketlerini çocukları koruyacak içerik düzenlemeleri yapmaları için baskı altına alıyor. Türkiye'de de benzer düzenlemeler yapılmakta ve uzmanlar, "çocuğun üstün yararı" ilkesine dayanarak bu yasakların artırılacağını öngörüyor.
