HAARP Nedir?
1993 yılında kurulan HAARP, ABD Hava Kuvvetleri, Deniz Kuvvetleri ve Alaska Üniversitesi tarafından desteklenen bir projedir. Temel amacı, iyonosferi inceleyerek radyo iletişimini ve gözlem araştırmalarını geliştirmektir. Proje kapsamında geliştirilen İyonosferin Araştırma Enstrümanı (IRI), yüksek frekanslı radyo dalgalarını iyonosfer katmanına gönderme kapasitesine sahiptir.
Ancak, HAARP’ın depremler üzerindeki etkisine dair iddialar, bilimsel gerçeklerle çelişiyor. Uzmanlar, HAARP'ın yaydığı dalgaların gücünün, atmosferik doğa olaylarının yarattığı enerjiler yanında önemsiz kaldığını vurguluyor. Koç Üniversitesi Rektörü Ümran Savaş İnan, HAARP ile doğa olaylarına etki edebileceğini iddia edenlerin "tamamen bilgisiz" olduğunu belirtiyor.
Melih Gökçek ve Gölcük Depremi İddiaları
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Gölcük Depremi ile ilgili olarak yaptığı temelsiz açıklamalarla dikkat çekti. Gökçek, depremin ABD ve İsrail'in işbirliğiyle tetiklendiğini öne sürerek, “İstanbul’da olabilecek bir deprem, özellikle belli bir takım ülkelerin yapmış olduğu çalışmalar var,” ifadelerini kullandı. Ancak bu tür açıklamalar, bilimsel verilerle desteklenmiyor.
Depremler ve Tektonik Plakalar
Depremler, yeryüzünün litosfer tabakasında bulunan tektonik plakaların hareketleri sonucunda oluşur. Bu plakaların birbirine sürtünmesi veya hareket etmesi, büyük depremlere yol açabilir. Ancak, HAARP gibi yüksek frekanslı radyo dalgaları ile bu hareketlerin tetiklenmesi imkansızdır. Uzmanlar, HAARP'ın etki alanının, deprem yaratacak büyüklükte enerji sağlamaktan çok uzak olduğunu vurguluyor.
Komplo Teorilerinin Yaygınlığı
HAARP’a yönelik komplo teorileri, Türkiye’de oldukça yaygın. Ancak ABD’deki komplo teorisyenleri, genellikle "beyin kontrolü" veya "kuraklık" gibi başka spekülasyonlar üzerinde duruyorlar. Bu durum, farklı ülkelerdeki komplo teorilerinin benzer yapıda olduğuna işaret ediyor. Her ülkenin kendi endişeleri doğrultusunda HAARP’ı hedef alması, bu tür iddiaların ne kadar yüzeysel olduğunu gösteriyor.
Sonuç Olarak
HAARP’ın deprem yaratma kapasitesine dair iddialar, bilimsel verilerle çelişen bir dizi spekülasyondan ibaret. Bu tür teorilerin, özellikle toplumda korku ve belirsizlik yarattığı bir dönemde yayılması, dikkat çekici. Depremler, doğa olaylarının karmaşık bir sonucudur ve bu tür iddialarla gerçek bilimsel çalışmalara gölge düşürülmemelidir. Bilim insanları, halkı bilinçlendirerek bu tür spekülasyonların önüne geçmeye çalışıyor. Gözlem ve deneylerle desteklenen gerçek bilgi, bu karmaşık konuların anlaşılmasında en önemli araçtır.