Filmde, Haldun Dormen, Mustafa Alabora, Erkan Petekkaya, Yurdaer Okur, Meltem Beydilli, Ali Düşenkalkar ve Itır Esen'in arasında olduğu usta isimler rol alıyor.
Fix360 yapımcılığında çekilen projede, kendilerini özel ve dokunulmaz gören, sonsuz güç ve servet sahibi bir grup insanın karmaşık ve entrikalarla dolu dünyası anlatılıyor.
"Filmde ince bir mühendislik yürüttüm"
Filmin senaristi ve yönetmeni Berke Üzrek, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kovid-19 salgını döneminde komple teorilerinin çok popüler olduğunu, bilgi konusunda çok fazla dezenformasyon yaşandığını ve böyle bir ortamda insanların inandığı şeylerin tam tersi durumla karşılaştığında hayal kırıklığına uğradığını söyledi.
Üzrek, tüm bunları göz önüne alarak bu tarzda bir temayla filmin hikayesini oluşturmaya çalıştığını belirterek, "Komplo teorilerinin çok fazla ön plana çıkması vesaire, gizli cemiyetlerden, ezoterik bir takım örgütlerden bahsediyorlardı. Ben de böyle bir hikaye oluşturmaya karar verdim. Hayal dünyamda böyle bir örgüt olsa, bunun içine sızmaya çalışan bir iki kadın istihbarat ajanı olsa diye bir hikaye oluşturmaya çalıştım. Tabii 'bu örgütlerin nasıl icraatları vardır' diye düşünürken, bir takım kurgusal durumlar da yaratmaya çalıştım." dedi.
Lübnan'daki çağrı cihazlarının patlatılmasından yola çıkarak filmde de böyle bir ana yer verdiklerine işaret eden Üzrek, şöyle devam etti:
"Bu film aslında neyi konuşmadığımızı veya görünenin arkasında görmediğimizin ne olabileceğiyle ilgili bir perspektif sunmaya çalışıyor seyirciye. Açıkçası filmde ince bir mühendislik yürüttüm. Özellikle bu kadar çok usta oyuncunun bir arada olduğu bir filmde, rolleri dengelemek pek kolay değildi. Hepsinin fonksiyonel bir icraatı olacak hem de bir denge içerisinde bunu yapmak pek kolay değildi. O yüzden bayağı uzun süre bu senaryoyu ince ince çalışmaya fırsatım oldu. İyi değerlendirdiğimi düşünüyorum."
"Türk sinemasını farklı bir yere taşıyabiliriz diye düşünüyorum"
Berke Üzrek, filmde önemli isimlerin rol almasına ilişkin de "Kendim oyuncu olduğum için aslında işin ham maddesinin oyuncular olduğunu çok iyi biliyorum. Doğal olarak riski azaltmak adına bu kadar çok usta oyuncuya teklif götürdüm. Sonuçta biz filmi oyuncuyu teslim ediyoruz. Aslında bana göre bütün oyuncular kendi içinde bir yazar. Yani iyi bir oyuncu, iyi de bir yazardır. O kendi alt metnini kuracak vesaire vesaire. Konuşulmayan tarafla ilgili oyuncuların getirdikleri bir o kadar malzeme vardı ki, doğal olarak benim işim bir tık daha kolay oldu." değerlendirmesini yaptı.
Filmin çekimlerini 5 haftada tamamladıklarını, 8 hafta boyunca da ön hazırlık yaptıkları bilgisini veren Üzrek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Filmde çok detaylı da bir sanat yönetimi oldu. En ufak detaya kadar kostümü, aksesuarları vesaire. Çünkü biz olmayan bir dünya yaratmaya çalışıyoruz ve burada detaylar çok önemli. O noktada bayağı titiz davrandık. Seyircinin bu filme destek vermesi koşulunda Türk sinemasını farklı bir yere taşıyabiliriz diye düşünüyorum. Türkiye'de çok fazla film çekiliyor ama sanatın değeri hiçbir zaman ekonomi değildir. Tabii ki ticari bir tarafı da var bunun. Türkiye çok ciddi anlamda bir ihracat yapıyor ama nitelikli işler konusunda da bir o kadar başarıya aç olduğumuzu düşünüyorum. Bu noktada da seyircinin bu filme desteği belki Türk sinemasını belli bir noktaya sıçratma konusunda bir başlangıç noktası olabilir."
"Yaptığım işlerden çok memnunum"
Filmde rol alan 96 yaşındaki usta oyuncu Haldun Dormen, sanat hayatında 75 yılı geride bıraktığına dikkati çekerek, "Bir işe başladım. Çok inanarak, çok severek girdim. Hiç pişman olmadım. Yaptığım işlerden çok memnunum. Tabii her şey fevkalade düzgün olmadı. Bir sürü şey de oldu. Yaptığım oyunlarda fiyaskolar da oldu. Ama hiçbir zaman ümidimi kaybetmedim. Geriye baktığımda 'ne çabuk vakit geçmiş, eyvah çok fazla vaktim kalmadı' diyorum. Halen çalışıyorum." dedi.
Dormen, filmde çekimlerin çok rahat geçtiğine işaret ederek, "Birden bire muhteşem bir kadro içine düştüm. Çok yakın dostum Mustafa Alabora'dan ve talebesi Berke'den teklif geldi, hemen kabul ettim. İyi ki de kabul etmişim." görüşünü paylaştı.
"Hain"in enteresan bir yapım olduğunu ve seyircinin nasıl karşılayacağını tahmin edemediğini söyleyen Dormen, izleyicilere hikayenin ilginç gelebileceğini söyledi.
Filmde keyifle çalıştığını dile getiren Dormen, "Geç saatlere kadar çalıştığımız günler oldu. Hatta bir sabah 06.00'ya kadar çalıştım. Hiç sesimi çıkarmadım, şikayet etmedim." diye konuştu.
Usta sanatçı, son dönemde tiyatroyla ilgili olduğunu, Dormen Akademi'de de eğitim vermeye ve oyun yazmaya devam ettiğini anlatarak, "Bir sürü oyun yapıyorum şu anda ama tiyatro oyunculuğu yapmıyorum. Talebe yetiştirmeye devam edeceğim. Çünkü bildiklerimi insanlarla paylaşmak benim hayatta en büyük hediyem. Mutlaka bildiklerimi öğretmem lazım. Eğitim vermeyi çok seviyorum." ifadelerini sözlerine ekledi.
"Ödevini yapan bir rejisörle çalışmak çok kıymetli"
Oyuncu Ali Düşenkalkar da "Hain" filminin bilindik kurgulardan olmadığının altını çizerek, "Yani 'doğrudan aşk var mı, sevgi var mı, vurdu kırdı var mı?' gibi formülleri, soruları sorarsınız ya, bu formüllerin dışında bir şey göreceğiz galiba filmde. Yapımın heyecan verici noktası da bu." dedi.
Senaryonun çok detaylı düşünülmüş olduğu yorumunu yapan Düşenkalkar, "Ödevini yapan bir rejisörle çalışmak çok kıymetli. Birlikten güç doğar. Yani ensemble yapıyı kurmak, hem tiyatroda hem sinemada özellikli hissettirir size kendinizi. Harcadığınız çabanın ya da boşluğa gönderdiğiniz mektubun bir katma değeri olur. Ben öyle düşünüyorum. Çok inanılmaz isimlerle beraber çalıştık. Film, çok doğru isimlerle buluştu." değerlendirmesini yaptı.
Filmin başrol oyuncularından Meltem Beydilli, filmin konusuna dair şunları kaydetti:
"Yönetmenimiz Berke Bey'in yarattığı çok enteresan ve kendi içinde kuralları olan bir dünya var ve o dünyanın işleyişini görüyoruz aslında. Bizi enteresan bir şey bekliyor. Filmin adından da anladığımız gibi hainin kim olduğunu gerçekten ayırt edemiyoruz. Çekimler çok güzel geçti. Benim için çok eğlenceliydi, yorucuydu ama güzeldi o aksiyon sahneleri, silahlar, dövüşler falan. Usta isimlerle çalışmak da beni çok şanslı hissettirdi. Aynı zamanda çok da sorumluluk hissettim. Benim için film, çok büyük bir deneyim alanıydı hem de unutamayacağım da bir tecrübeydi."
Oyuncu Elif Bilgetekin ise ilk sinema filminde bu kadar usta oyuncularla rol almayı tahmin etmediğini dile getirerek, "Aynı sahnem olmasa bile onlarla aynı setin içerisinde olmak bana çok şey öğretti. Uzaktan gözlemlerimle onların işe saygısı ve hala aynı tutkuyla işlerine sarılması beni kendilerine hayran bıraktı. Bu da kendi ileri kariyerimde örnek alabileceğim bir davranış oldu aslında. Çok heyecanlıyım gerçekten, filmin seyirciye kavuşması da çok heyecan verici. İzleyicilerin kesinlikle izlemesi gereken bir film. Türkiye için alışılmışın dışında ilgi çekici, sürükleyici bir film." şeklinde konuştu.
"Hain" filmi, 13 Aralık'ta vizyona girecek.