Hatay Akademik Meslek Odaları Koordinasyon Kurulu (HAMOK), kamuoyuna çağrıda bulundu.
Koordinasyon Kurulu, yaşanan acı ve yıkımın ardından bölgede gerçekleştirilen kentsel dönüşüm sürecindeki sorunları ve çözüm önerilerini içeren bir açıklama yaptı.
HAMOK açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “Bilindiği üzere, 9 Kasım 2023’te resmi gazetede yayımlanan ‘Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’unda yapılan değişiklikle birlikte Antakya ve Defne ilçelerinde birçok mahalleyi kapsayan geniş bir bölge “Rezerv Yapı Alanı” olarak belirlendi. Ancak, HAMOK’un açıklamasına göre, bu süreçte birçok sorun ve belirsizlik ortaya çıktı. HAMOK’un görüşleri doğrultusunda, rezerv yapı alanının büyük bir kısmının çok fazla hasar görmüş durumda olduğu, can kaybının yüksek olduğu ve neredeyse hiçbir yapının kalmadığı bir alan olduğuna vurgu yapıldı. Bu bölgede ve kentin geri kalanında yaşayanların, kentten uzak dağ eteğinde oluşturulan Afet Konutları yerine, kent içinde, eski yerlerinde yeniden yaşam kurmak istedikleri belirtildi.
Mülkiyet haklarına dikkat çekilen açıklamada, deprem sonrasında bu alanda yaşanan büyük can kayıpları nedeniyle mülkiyet haklarının mirasçılara geçtiği ve bu kadar mirasçının bir araya gelerek kendi konutlarını yapmasının neredeyse imkânsız olduğuna vurgu yapıldı.
Ekonomik kayıpların ve düzenli bir iş ortamının eksikliğinin de altı çizilen açıklamada, devletin verdiği hibe ve kredi desteğinin yetersiz olduğu ifade edildi. Ayrıca, depremden sonra on aydır yaşanan acı kayıpların ardından insanların bir an önce evlerine geçmek istedikleri dile getirildi.
YAPILAN TESPİT VE TALEPLER ŞÖYLE SIRALANDI
-Rezerv Yapı Alanı’nın bilimsel kriterlere ve kent ölçeğindeki yıkım gözetilerek yeniden düzenlenmesi ve sosyal devlet anlayışı ile merkezi yönetim eliyle yapılması gerektiği.
-Planlamanın kent bütününü ele alarak bütüncül bir yaklaşımla yapılması ve çevresindeki mahallelerin de planlama sürecine dahil edilmesi gerektiği.
-Yapılacak uygulamanın kent bütününü kapsayacak şekilde genişlemesi ve her konut veya işyerinin aynı haklara sahip olması gerektiği.
-Sosyal devlet anlayışı gereği, bu alanda yapılacak en küçük konut biriminin her hak sahibine bedelsiz verilmesi gerektiği.
-Yapılan planlama ve projelendirme süreçlerinde yerel halkın, meslek ve sivil toplum örgütlerinin daha etkin katılımının sağlanması gerektiği.
-Bilimsel verilerin elde edilmesi, zemin analizleriyle birlikte yıkımın sebeplerinin detaylı incelenmesinin yapılması gerektiği.
-HAMOK’un açıklamasında vurgulanan diğer önemli bir konu ise yürütülen bütün planlama ve uygulama süreçlerinin şeffaf, bilgilendirici ve katılımcı bir şekilde yürütülmesi gerektiğiydi.
Açıklamada, bu süreçte HAMOK’un deprem gününden itibaren on aydır kent ve insanlar için mesleki ve vicdani sorumluluklarına sadık kalarak çaba harcadığı ve bu süreçte de aynı sorumlulukla hareket edeceği vurgulandı. Hatay Barosu, Hatay Diş Hekimleri Odası, Hatay Eczacı Odası, Hatay Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası, Hatay Tabip Odası, Hatay Veteriner Hekimler Odası ve çeşitli mühendislik odalarının da bulunduğu HAMOK, bu zorlu sürecin daha sağlıklı ve etkili bir şekilde ilerlemesini istiyor. Nebihe Mazmanoğlu