Hürriyet’in derlediği habere göre; çifte depremlerin ardından yeniden ayağa kalkmaya çalışan Hatay, adeta dev bir şantiye gibi. Şehrin hemen her yerinde inşaatlar sürüyor, yeni binalar yükseliyor. Bu inşaatların temel kazılarında ise yeni tarihi bulgulara ulaşılıyor. “Belli başlı alanlar kazıldı, birkaç arkeolojik alan bulundu. Kazılar tamamlandıktan sonra detaylarını paylaşacağız” diyen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürü Birol İnceciköz, Hürriyet’e yaptığı özel açıklamalarda şunları söyledi:
MÜZEYE ÖZEL PROJE
“Depremde Hatay Arkeoloji Müzesi’nde eserlerin bulunduğu kısımlar değil ama kapalı hacimleri bir birine bağlayan koridorlarda büyük bir yıkım oldu. Tarihi eserlerimiz ağır hasarlar almadı. Müze ile ilgili depremden sonra projelendirme çalışmalarına başladık, güzel bir proje ortaya çıktı. Hataylı ödüllü mimar Ömer Selçuk Baz projesini çizdi. Çok güzel bir proje oldu, uluslararası yarışmalarda projenin ödül alacağına inanıyoruz. Deprem güvenliğini önceleyerek müzede zemin iyileştirme çalışmalarına başladık, ilk etap tamamlandı. Şimdi üstyapıya devam ediyoruz. Hedefimiz 2026 yılının sonunda Hatay Müzesi’ni tekrardan Antakyalılara, ülkemize armağan etmek.
ESERLER HATAY’A GERİ DÖNÜYOR
Depremden sonra Hatay Müzesi’ndeki eserlerin bazıları çeşitli müzelerde ve depolarda korunmaya alındı. Bazılarını ise restorasyon ve konservasyon laboratuvarlarımızda onarıma aldık. Hatay müzesindeki çalışmalar tamamlanınca 2026’nın Haziran-Temmuz aylarında eserlerimizi Hatay’a getirmeye başlayacağız. 2026 yılının sonu gibi yeni sergimizle, yeni konseptimizle Hatay Arkeoloji Müzesi’ni Antakya’ya, ülkemize kazandıracağız. Hatay’ın kültürel kimliğini yansıtan, açık ve kapalı alanlarıyla çok güzel olacak.
YENİ ARKEOLOJİK ALANLAR BULUNDU
Arkeolojik Kazı başkanlığı ekibimiz ise Hatay’da, Antakya’da inşaatların temel kazılarında görev alıyorlar. Biliyorsunuz Antakya antik bir kent. Yeni yapılan inşaat alanlarının temel kazıları sırasında olası bir kültür varlığı rastlanması söz konusu olabilir. Bu kazı başkanlığımız inşaat edilecek alanların temel kazılarını takip ediyor. Bir kültür varlığına, arkeolojik varlığa rastlandığında çalışmalar hemen duruyor. Önceliğimiz arkeolojik varlık ve kültür varlığı. Onların korunmasına yönelik tedbirler alınıyor. Belli başlı alanlar kazıldı, birkaç arkeolojik alan bulundu. Kazılar tamamlandıktan sonra detaylarını paylaşacağız.”
ESERLERİ PUZZLE GİBİ BULUYORUZ
“Deprem bölgesinde toplamda 5 bin 119 adet tarihi eserde hasar tespiti yaptık. Bunlardan 364’ünün yıkıldığını, 973’ünün ağır hasar aldığını, bin 204 eserin orta hasarlı, bin 32 eserin ise az hasarlı olduğunu tespit ettik. Depremde hasar almış eserlerle ilgili proje çalışmaları için 2024 yılında 2 milyar liralık bir bütçeyi kullandık. Depremden sonra 2 kazı başkanlığı daha kurduk. Afet Kazı ve Arkeolojik Kazı başkanlıkları ekipleri, deprem bölgesinde çalışmalara başladı. Hatay’da kurduğumuz laboratuvar alanıyla kullanılabilir yapı taşlarını buraya taşıdık, ayrıştırmasını yaptık. Yıkılmış eski eserlerin yıkıntılarını laboratuvara götürdük, tekrar kullanabilecek özgün malzemeleri teker teker ayırdık. Ayrıştırdığımız taşlar ve parçaları özgün yerinde, özgün bir şekilde restorasyon çalışmalarında kullanmaya başladık. Bu sistem dünya üzerinde ilk kez yapıldı. Hangi taşın, hangi motifin, hangi binanın neresine ait olduğunu net bir şekilde biliyoruz. Bu bilgiyle tarihi eserler yeniden inşa edilirken aynı puzzle’ın eksik noktası gibi o noktalarda değerlendiriyoruz. Bir kuyumcu hassasiyetiyle çalışıyoruz.”