6 Şubat depremlerinin toplamda 11 ilde en az 14,5 milyon yurttaşı doğrudan etkilediğini dile getiren Yıldırım Kara “Deprem bölgesindeki işverenlerin, esnafların ve mali müşavirlerin yaşadığı mağduriyetler her gün katlanarak artmaktadır. Binlerce kişinin iş yeri ve evleri yıkılmış, hâlâ yurttaşların ikamet sorunu devam etmektedir. Hal böyle iken maalesef ticari ve ekonomik hayatın ise kısa sürede canlanması mümkün değildir.” dedi.

Hatay Büyükşehir Belediyesinin emniyete hibe ettiği araçlar hizmete başladı Hatay Büyükşehir Belediyesinin emniyete hibe ettiği araçlar hizmete başladı

Depremin en çok etkilediği Hatay’da, yıkımın büyüklüğü düşünüldüğünde uzatmaların da yeterli olamayacağını vurgulayan Yıldırım Kara, “Hatay şehrimizde yıkılmış ve ağır hasarlı toplamda 231.377 konut ve köy evi bulunurken toplam yıkım içindeki payı %38,56’dır. Bu rakamlar depremin şehrimiz için ne kadar yıkıcı olduğunu gözler önüne sermektedir. Mali müşavirler de diğer yurttaşlarımız gibi bu felaketten oldukça etkilenmiştir. Hatay ayrıca depremden en çok etkilenen 4 il (Hatay, Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman) arasında serbest mali müşavir başına ortalama en çok mükellef düşen şehirdir. 2022 yılının verilerine göre, Hatay’da kurumlar vergisi ve gelir vergisi mükellefi 45.981 olmakla beraber serbest mali müşavir sayısı 563’tür. Yani mali müşavir başına ortalama 81,67 mükellef düşmektedir. Bu kadar zor şartlar altında mücbir sebebin bitiş tarihi yeni mağduriyetler doğuracaktır ve ister istemez aksamalara sebep olacaktır. En azından Hatay için bölgesel muafiyet düşünülmelidir.” dedi.

HEM İŞVEREN VE ESNAF HEM DE MALİ MÜŞAVİRLER İÇİN ÇÖZÜM ODAKLI DAVRANILMALI

Mücbir sebep tarihinin dolmasının yanı sıra başka birçok önemli düzenleme gerektiğini belirten Nermin Yıldırım Kara, “Burada hükümete düşen deprem bölgesinin toparlanabilmesi için çözüm odaklı olmak ve bazı istisnalar sağlamaktır. Öncelikle Vergi Usul Kanunu’nun “Verginin Terkini” başlıklı 115. Maddesinin tatbiki ivedi şekilde gereklidir. Zarar derecesi oldukça büyüktür ve tahkikatlar bir an önce yapılmalıdır. 7440 sayılı kanun gereğince zayi belgesi verilmesi hususunda il ve ilçe idare kurullarına yetkiler verilmiştir. Maalesef sahada bu konuda deneyim eksikliği olduğu için aksaklıklar yaşanmaktadır. Bundan dolayı Gelir İdaresi Başkanlığınca ve ilgili kurumlarca belirlenecek bir zayi belgesi formatı şarttır. Bu belirlenen format İçişleri Bakanlığı yoluyla ilgili mülki idareler gönderilmelidir. Ayrıca 7440 sayılı kanuna ilişkin başvuru ve ödeme süreleri yine deprem bölgesi için uzatılmalıdır. E- Fatura ve e-defter sistemlerine geçiş için uygulanan zorunluluk da en az bir dönem ertelenmelidir. İade ve mahsup işlemleri de tamamen durma noktasına gelmiştir, vergi daireleri olabildiğince ivedi şekilde faaliyete başlamalıdır.” dedi.

Editör: Haber Merkezi