Hatay Tabip Odası Başkanı Sevdar Yılmaz, işyeri hekimlerinin ücretlerinin düzenli ödenmemesine isyan ederek, “Artık Yeter” diye haykırdı.

42 BİN 330 KONUT TESLİM EDİLMİŞ EDİLECEK 42 BİN 330 KONUT TESLİM EDİLMİŞ EDİLECEK

Yaptığı Basın açıklamasında, maşları düzenli ödenmeyen işyeri hekimlerinin ücretlerinin tarihin en düşük seviyesine gerilediğinin altını çizen Başkan Dr. Sevdar Yılmaz tepkisini şöyle dile getirdi:

“İşyeri hekimlerinin ücretleri tarihimizin en düşük seviyesine geriledi. Çalışma şartları olağanüstü ağırlaştı ve iş güvenceleri ortadan kalktı. Maaşları düzenli ödenmiyor. SGK primleri birçok OSGB (Ortak Sağlık Güvenlik Birimleri) şirketleri tarafından eksik yatırılarak gelecekleri gasp ediliyor. Kullandıkları araç ve akaryakıt harcamaları ile bilgisayar ve internet gibi giderleri kendileri ödemek zorunda kalıyor. İzin hakları kısıtlandığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yerinde ve etkili denetimlerin yapılmadığı, ama en önemlisi de mesleki bağımsızlıklarının her geçen gün erozyona uğratıldığı bir ortamda çalışmaktan yıldılar, yoruldular.”

ARTIK ÇÖZÜM ZAMANI

“Aslında iş ve işçi sağlığı alanında çalışan diğer çalışma arkadaşlarımızla birlikte bugün, işçi sağlığı hizmetlerini nasıl daha güvenli ve sağlıklı hale getirebileceğimizi konuşmayı isterdik. İşçi sağlığı hizmetlerinin daha nitelikli şekilde yürütüldüğü ülkelerdeki standartlarda olabilecek “işyeri hekimliği uzmanlığı’nı’’ nasıl hayata geçirebileceğimizi konuşmalıydık. İşyeri hekimliği uzmanlığının şartlarını ve gelecek perspektiflerini konuşmak yerine yoksulluk sınırını zorlayan ücretleri, emeklilikte bile çalışmak zorunda kalınmasını, bir işyerinden diğerine, hatta bir ilden diğerine işlerine yetişmek için verdikleri uğraşıyı, yolda geçirilen süreleri çalışmadan saymayan kâr anlayışını, kiralanan diplomalarla işyeri hekimlerinin emeğimizin çalınmasını konuşuyoruz. Bunun nedeni işçi sağlığını basit bir maliyet unsuru olarak gören ve alanı piyasalaştıran patronlar ve buna izin veren yönetim anlayışıdır.”

“Bugün bu sorunların yanında işçi sağlığı alanını gelecekte nelerin beklediğini de konuşmak ve buna uygun politikalar geliştirmek zorundayız. Türkiye’de önümüzdeki on yıllarda çalışan nüfusun değişimine paralel olarak (çalışan nüfusun yaşlanması, kronik hastalıkların çalışan nüfus içinde yaygınlaşması, kadınların çalışma hayatına daha fazla katılımı, göçmen işçiliği, vb.) ortaya daha farklı işçi sağlığı ihtiyaçları ortaya çıkacaktır. Bu duruma hızla ve yetkin şekilde yanıt verebilecek, yeni iş yapma teknikleri ve organizasyonlarından kaynaklanan risklerle mücadele edebilecek, iş ve çalışma ortamlarını çalışanların fiziksel ve zihinsel kapasitelerine uygun hale getirecek bir işçi sağlığı politikasına ve işyeri hekimliği uzmanlık alanına ihtiyaç vardır.”

Nebihe Mazmanoğlu

Editör: Haber Merkezi