TAHRAN (AA) - Dünyada ve İran'da dublörlük, geçmiş yıllarda erkeklerin hakim olduğu bir alan olarak bilinse de son dönemde, kadın dublörler, bu alanda büyük bir değişimin öncüsü olmaya başladı. Geleneksel olarak erkeklerin yoğun olduğu aksiyon türündeki sinema ve dizilerde, kadın dublörlerin giderek daha fazla yer almaya başlaması sadece sinema dünyasında değil, toplumsal normlarda da önemli bir dönüşümü simgeliyor.
Anadolu Ajansı (AA), İranlı kadın dublörlerin hem fiziksel hem de psikolojik olarak zorlu geçen hazırlık sürecini izledi.
Bu kadın dublörler, dövüş sahnelerinden yüksekten atlamalara, araç çarpışmalarından patlama efektlerine kadar birçok zorlu ve riskli sahnede yer alırken, profesyonellikleriyle izleyicileri hayran bırakıyor. Ancak bu sahnelere çıkmadan önce geçirdikleri eğitim süreci, sadece fiziksel becerilerini değil, aynı zamanda cesaretlerini ve toplumsal engelleri aşmalarını da test ediyor.
İran'da 2018'de Nesrin Teymuri tarafından kurulan ve daha sonra 2021'de Sinema Evi Oyuncu ve Dublörler Derneği bünyesinde resmi olarak faaliyet gösteren kadın dublörler grubu, sinema ve dizilerde aksiyonun merkezinde yer alıyor ve sadece sahnede değil, toplumun beklentilerine karşı da güçlü bir duruş sergiliyor.
Tehlikeli sahnelerdeki yerlerini almak için yıllarca süren eğitimler ve sıkı çalışmalar yapan İranlı kadın dublörlerin yer aldığı en tehlikeli sahneler arasında, özellikle "yüksekten atlama ve düşüş teknikleri", "alevler içinden geçme", "zamanlamalı patlamalar ve duman efektleri", "ileri sürüş teknikleri" öne çıkıyor.
Bu sahnelerde kadın dublörler, dev binalardan veya yükseklikleri oldukça fazla olan yerlerden atlamak zorunda kalabiliyor. Her atlayış, ciddi riskler taşıyor ve birkaç milisaniyelik hata, dublörün sağlığı üzerinde kalıcı etkiler bırakabileceği için güvenlik tedbirleri saatler süren hazırlıklar kapsamında en ince ayrıntısına kadar gözden geçiriliyor.
"Toplumda bize karşı ön yargıyı ortadan kaldırdık"Kadın dublörler grubunun liderliğini yapan 32 yaşındaki Nesrin Teymuri, dublörlük kariyerine 2018'de Lübnan'da bir film çekimi sırasında geçirdiği kaza sonucunda hayatını kaybeden ünlü dublör Erşiya Akdesi ile başladığını ve 2021 yılından bu yana Sinema Evi Oyuncu ve Dublörler Derneği bünyesinde resmi olarak bu işi sürdürdüklerini aktardı.
İran'da her gün artan sayıda kadının, erkeklerin egemen olduğu bu tür işlerde yer almasından mutlu olduğunu dile getiren Teymuri, "İran'da maalesef kadınların bu tür adrenalini yüksek ve tehlikeli işlerde başarılı olacağına pek ihtimal verilmiyordu. Bu durum da tabii bizim için biraz rahatsız ediciydi. Bu görüşün hakim olmasını istemiyordum. Bu yüzden bu işe başladıktan sonra kadınlara dublörlük eğitimleri vermeye başladım ve bu eğitimler sonucunda dizi ve sinema filmlerinde iyi sonuçlar elde ettik." diye konuştu.
Her yaştan kadının dublörlük eğitimi almak için kendilerine başvurduğunu aktaran Teymuri, "Toplumda bize karşı ön yargıyı ortadan kaldırdık. İnsanların bize karşı görüşlerinin olumlu yönde değişmesi bizi de çok mutlu ediyor." dedi.
Dublörlük mesleğinin tehlikeleri olduğunu ancak önceden planlı, eğitimli ve tehlikenin bütün yönlerini ele alarak hareket edilmesi halinde bu tehlikelerin ortadan kalktığını belirten Teymuri, şunları söyledi:
"Ben şu ana kadar 60-70 tane sinema, dizi ve tiyatroda tehlikeli sahnelerde dublörlük ve sahne tasarımcılığı yaptım. Dublörlük eğitimlerini heyecan, yüksekten atlama, uçuş, hız gibi adrenalin sevenlere tavsiye ediyorum."
"Gün geçtikçe daha da görünür hale geliyoruz"Asıl mesleği motosiklet yarışçılığı olan ve dublör kadınlarla tehlikeli ve ileri sürüş teknikleri gerektiren sahnelerde çalışan 38 yaşındaki Mercan Rebii ise şöyle konuştu:
"Yaklaşık 5 yıl önce başladığım motosiklet yarışlarında ülke genelindeki müsabakalarda şampiyonluk kazandım. Motosiklet yarışları İran'da pek tanınmıyor ve medya da buna yer vermiyor. Bu alandaki kadınlar bu yüzden çok büyük zorluklarla karşılaşıyor. Allah'ın lütfu ve bazı yetkililerin yardımlarıyla biz bu alanda kadınlar olarak aynı erkekler gibi faaliyet gösteriyor ve müsabakalara katılıyoruz."
İran'da kadın dublörlerin sayısının artması ve giderek daha görünür hale gelmelerinin mutluluk verici olduğunu dile getiren Rebii, "Ben de yaklaşık 2 yıldır Nesrin Teymuri'nin önderliğindeki dublör kadınların çalışmalarında yer alıyorum. Gün geçtikçe daha da görünür hale geliyoruz." dedi.
Rebii, kadın dublörlerin faaliyetlerinin her gün daha da güçlenip büyüdüğünü ve neredeyse tamamen erkeklerin faaliyet gösterdiği bu alanda kadınların daha da büyük işler başaracağını umduğunu ifade etti.
Muhabir: Ahmet Dursun