MADRID (AA) - "Dijital platformlarda çocuklar" başlıklı dosya haberin üçüncü bölümünde, İspanya'da azınlık sol hükümetinin, çocukları dijital teknolojinin olumsuz etkilerine karşı korumak için şubatta kurduğu "Uzman Komitesi"ne başkanlık eden, Avrupa Dijital Geçiş Derneği Başkan Yardımcısı Ana Caballero, uzmanların İspanya'da bu konuda çizdiği yol haritasını AA muhabiriyle paylaştı.

Teknoloji alanında uzman avukat Caballero, İspanya'da farklı sektörlerden 50 uzmanın yer aldığı komitenin, çocukların karşı karşıya kaldığı dijital tehditlere ilişkin 7 ayda hazırladığı raporun 2 Aralık'ta Bakanlar Kurulunda ele alındığını hatırlattı.

Caballero, bağımsız bir komite olarak bu soruna teşhis koyduklarını, alınabilecek önlemlere ilişkin kısa, orta ve uzun vadede uygulanabilecek 107 maddelik önerilerini İspanya hükümetine sunduklarını kaydetti.

Çocukların dijital platformlarda korunması hakkındaki anketlerde, İspanya'nın toplumdaki endişe açısından AB ortalamasının 10 puan üzerinde bulunduğunu anlatan Caballero, bu küresel tehditte ebeveynlerin, sivil toplumun ve medyanın siyasilere baskı yapmasının, çözüm arayışlarını zorunlu kıldığını belirtti.

Almanya'da Noel pazarına araçla saldırı Almanya'da Noel pazarına araçla saldırı
"Büyük firmalar genç kırılgan nüfustan, kontrol ve kural eksikliğinden faydalanıyor"

Caballero, toplumun en kırılgan kesimi genç nüfusun dijital platformlardan nasıl etkilendiğinin toplumda görünür olduğuna dikkati çekerek, "Dijital teknolojideki büyük firmalar, bu genç kırılgan nüfustan, kontrol ve kural eksikliğinden faydalanıyor." uyarısında bulundu.

Uzman Komitesinin bir suçlu aramadığını ancak sosyal medyaya yön veren büyük firmaların sadece ticari yaklaşımla iş yapmalarının yarattığı sorunların da ortada olduğunu belirten Caballero, şöyle devam etti:

"Büyük teknoloji şirketlerinin günümüzde teknolojinin bilinçli kullanımında ebeveynlere, gençlere ve reşit olmayanlara yüklediği sorumluluk büyük bir yanılgıdır. Bu savaşta, algoritma her zaman kazanan, çocuklar ve yetişkinler de her zaman kaybeden olur. Reşit olmayan biri nörolojik gelişim açısından bakıldığında dijital teknoloji kullanımında sorumlu olamaz. Üstelik, Facebook, Instagram gibi tüm bu sahte iş modelleri çocuk hakları sözleşmesine de aykırıdır."

Caballero, konunun hukuki boyutuna da işaret ederek, "Somali ve ABD hariç tüm ülkeler tarafından onaylanan BM Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin 33. maddesi bütün çocukları her türlü zararlı maddeye karşı korur ve bunları üretip çocuklara veren kişileri cezalandırır." dedi.

Teknoloji şirketlerinin yaklaşımına ilişkin ise Caballero, "Karanlık patronlar tarafından çocukların daha fazla süre ekrana bağlanmasını sağlayan bu tür uygulamalar ekonomik sömürüdür. Çünkü bu firmaları ilgilendiren tek şey çocukları çok erken yaştan tüketici olarak ilişkilendirmek." değerlendirmesinde bulundu.

"Çocuklarımızın kullandığı dijital ortam vahşi bir orman"

Caballero, suçlu aramak yerine soruna doğru teşhisi koyarak çözüm üretmenin önemli olduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Çocukları korumak için samimi bir ilgi gösterilmesi gerekiyor. Her şeye hizmet eden firmaların olması kabul edilemez. Etik olmayan bir modele sahip olanlar, insan haklarını, temel hakları ihlal ediyor ve toplumun en kırılgan üyelerine zarar veriyor. Masaya otururken de şunu söylemek gerek, teknoloji endüstrisi mükemmel. Bize harika fırsatlar sunmak için geldi ama gerçekte, çocuklarımızın kullandığı dijital ortam vahşi bir orman. Hiçbir düzenleme yok ve insan haklarına saygı gösterilmiyor."

Uzman Komitesi olarak öncelikli tavsiyelerinin "sorunun kökenine inmek" olduğunun altını çizen Caballero, "Bu işin kökenini endüstride buluyoruz. Yani reşit olmayanlardan çıkar sağlamak için kullanılan, etik olmayan endüstriyel uygulamalar... Çocuklarımızla ilgili verileri ticarileştiren iş modelleri var. Günümüzde yeni ham maddenin adı veri. Büyük şirketler ellerinde ne kadar veri varsa o kadar fazla alana yayıp, farklı şekillerde kullanıcılara geri iletebiliyor." açıklamasında bulundu.

"İnternette sadece basit bir beğeniyle sizin cinsel yöneliminizden, ailenizin duygusal durumuna kadar bazı alanlarda yüzde 95'i bulan doğru tahmin oranıyla veri toplandığı araştırmalarda çıkıyor." diyen İspanyol avukat, "Bizim bu araştırmalardan anladığımız, dijital teknoloji firmaları ne kadar çok veri elde ederse bunun onlar için o kadar iyi olduğudur. Sorun, daha sonra bu verileri ikna edici metotlarla, çocukların refahından daha çok kendi ekonomik çıkarları için kullanmaları." eleştirisini getirdi.

İspanya'da çocuklarda akıllı telefon sahibi olma yaşı ortalaması 11

İspanya'da istatistiklere göre, bir çocuğun akıllı telefon sahibi olma yaşı ortalamasının 11 olduğunu kaydeden Caballero, UNICEF'in araştırmasına göre, çocukların akıllı telefonunu en çok sosyal medya, ardından mesajlaşma ve elektronik posta için kullandığını, eğlencenin ilk sırada olduğunu ve çocukların hayatlarının gelişimini bununla yaptığını ifade etti.

"Teknolojiyi kullanma süresindeki aşırılık ve uygunsuz kullanımların depresyon, intihar, kendi kendine acı verme, yalnız hissetme vakalarını artırdığını" ifade eden Caballero, kız ve erkek çocuklar arasındaki bazı farkları da şu örneklerle aktardı:

"Erkek çocuklar kız çocuklara nazaran dijital ortamdan daha fazla olumsuz etkileniyor. Özellikle pornografik görüntülere erişimde erkeklerdeki davranış, düşünce bozukluğu kız çocuklara göre daha fazla. Veriler oldukça endişe verici. İspanyol savcıları dehşete düşüren 2022'deki bir savcılık raporu, cinsel özgürlük suçlarında yüzde 125'lik artış olduğunu gösteriyor. Anoreksiya veya bulimia gibi kilo almaktan aşırı korkma ya da aşırı yemek yeme haliyle ilgili konularda ise dijital ortamlarda fotoğraflarla kendilerini olduğundan farklı göstermeye çalıştıkları görülen kız çocuklarının daha fazla etkilendiğini söyleyebiliriz."

Uzmanlara göre, bir çocuğun nörolojik gelişiminin 25 yaşına kadar devam edebildiğini bildiren Caballero, "Uygun olmayan teknoloji kullanımı beyin yapısını, yani düşünme ve hissetme şeklini etkileyebilir. Nörolojik gelişim sadece genetik değil aynı zamanda çevre ortamıyla da ilgili bir şey. Yani 12, 13, 14, 15 ya da 16 yaşındaki bir çocuğun teknolojiyi sorumlu bir şekilde kullanabildiğini söylemek gerçekçi değil." dedi.

Caballero, Uzman Komitesi olarak hükümete sundukları raporda 107 maddeden oluşan tavsiyeler bulunduğunu, bunların bazılarının kolay, ucuz ve kısa zamanda uygulanabilir düzeyde olduğunu söyledi. Caballero, "Sorunun görünürlüğünün artırılması ve gündemde tutulması sağlanmalı. Bunun için de dijital ortamın gerçekten toplumun gelişimini nasıl etkilediğini gösteren kampanyalar başlatılmalı." diye konuştu.

Dijital sağlık birimi eklenmeli

Caballero, çocukların doktor kontrollerine artık "dijital sağlık" biriminin de eklenmesi gerektiğini dile getirerek, "Rutin çocuk kontrollerinde doktorların ebeveynlere çocuklarının ne kadar süre internet kullandığını, bu sırada yanında olup olmadıklarını, ne tür erişimleri kullandığını sormaları ve bunların sağlık protokolüne eklenmesi gerekiyor. Anne adayı olan bir kadın da jinekolog kontrolünde çocuklarda dijital sağlıkla ilgili bilgi almalı." değerlendirmesinde bulundu.

"Bunu yaparsanız sorun biter. 5 yıldızlı önlem diye bir şey yok. Ben yasaklara karşıyım ama kısıtlamalar olmalı." diyen Caballero, "Her türlü önlemden bahsediyoruz. Endüstri şirketleriyle, eğitimle, sağlıkla... Kimseyi dışarıda bırakmadan 360 derecelik bir yaklaşıma ihtiyaç var. Bunların hepsi koordineli ve düzenli olmalı." vurgusunu yaptı.

Caballero, dijital ortamda çocukların korunmasına yönelik AB içinde de bazı çalışmalar olduğunu ancak "çok yavaş ilerlendiğini" belirterek, "Bizim siyasilerden talebimiz, uzlaşı. Medyatiklikten ve fırsatçılıktan uzak, samimi bir tavır ortaya koymaları. Sağlıklı ve teknolojinin fırsatlarından zevk alan çocuklar istiyoruz." dedi.

"Kayıp bir nesil var"

Çocuklarda teknoloji kullanımına ilişkin Caballero, ayrıca "Bu zamana kadar cep telefonunda serbest bıraktığın bir nesli şimdi nasıl eğitebilirsin? Belki biraz ağır bir söz ama 'kayıp bir nesil var.' Ebeveynler sorunun şimdi farkına vardı ve önlem gerektiğinde çocuğunun nasıl tepki vereceğini ya da bu tepki karşısında kendisinin ne yapması gerektiğini bilmiyor. Sorunu önceden görmek ve eğitim programları koymak lazım. Bir babanın çocuğunu eğitmesi için olanlardan haberdar olması lazım ki öğretsin." diye konuştu.

Caballero, yalan haberle mücadelenin de "ehemmiyet gerektiren ve en kısa sürede çözülmesi gereken" bir konu olduğunu vurguladı.

Bu arada, İspanya hükümeti, 100 binden fazla takipçisi olan influencerların (etkileyici) paylaştıkları "sahte-yalan haber ve bilgi paylaşımlarına düzeltme vermelerini" zorunlu kılan bir yasa tasarısı hazırladığını açıkladı.


Muhabir: Şenhan Bolelli

Kaynak: aa