İşsizlik Düşüyor mu, Yoksa İşgücüne Katılım mı Azalıyor?
Resmi verilere göre, işsiz sayısı 25 bin kişi azalarak 3 milyon 2 bin kişi oldu. Ancak dikkat çeken bir başka veri, işgücüne katılım oranının da 0,4 puan azalarak yüzde 53,7’ye gerilemesi. Yani işsizlerin bir kısmı artık iş aramaktan vazgeçmiş görünüyor. Çalışabilir nüfusun büyük bir bölümü iş piyasasına girmemişken, işsizlik oranının düşmesi yeterli bir gösterge mi?
Kadınlar ve Gençler için Durum Daha Kötü
İşsizlik oranı erkeklerde yüzde 6,5 iken kadınlarda yüzde 12,1 olarak açıklandı. Kadınların iş hayatına katılım oranı ise yalnızca yüzde 36,7. Bu durum, Türkiye’de kadınların iş piyasasında ciddi zorluklar yaşadığını ve yeterince desteklenmediğini gösteriyor.
Öte yandan, genç işsizlik oranının yüzde 14,9’a gerilemiş olması olumlu gibi görünse de, kadınlar için genç işsizlik oranı yüzde 22,7. Genç kadınlar için iş bulmak, erkeklere kıyasla çok daha zor olmaya devam ediyor.
Atıl İşgücü Oranı: İşsizlik Gerçekten Bu Kadar Düşük mü?
İşsizler, potansiyel işgücü (iş aramaktan vazgeçmiş olanlar) ve eksik istihdam edilenler (tam zamanlı çalışmak istediği halde yarı zamanlı çalışanlar) toplandığında, atıl işgücü oranı yüzde 28,1’e yükseliyor. Yani her dört kişiden biri ya işsiz, ya eksik çalışıyor ya da iş aramaktan vazgeçmiş durumda.
Gerçek Çalışma Koşulları: Uzayan Mesailer, Azalan İstihdam
Resmi verilere göre, istihdam edilenlerin sayısı bir önceki aya göre 195 bin kişi azaldı. Üstelik, çalışanlar için haftalık ortalama fiili çalışma süresi 43,4 saate yükseldi. Bu da iş bulabilenlerin daha uzun saatler çalıştığını ancak yeni istihdamın yaratılmadığını gösteriyor.
Sonuç: İstatistiklerle Oynayarak İşsizliği Azaltmak Mümkün mü?
TÜİK’in açıkladığı rakamlar işsizliğin düştüğünü iddia etse de, gerçek tablo işgücüne katılımın azalması, kadın ve genç işsizliğinin yüksekliği, eksik istihdamın artışı ve çalışanların giderek daha uzun saatler çalışmak zorunda kalmasıyla gölgeleniyor.
Gerçek bir istihdam artışı olmadan, iş aramaktan vazgeçenleri görmezden gelerek veya eksik istihdam edilenleri hesaba katmayarak yapılan hesaplamalar, ekonomik gerçekleri saklamaktan öteye gitmiyor.