Uluslararası Savunma Danışmanlık İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş. (SADAT) Yönetim Kurulu, Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) eski genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun mal varlıklarına haciz konulduğunu iddia etti.
SADAT'tan yapılan açıklamada şöyle denildi:
"Dönemin CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu 2022 seçim döneminde şirketimiz hakkında tamamı yalan – uydurma ithamlardan oluşan gerçek dışı söylemlerle kendince seçim propagandası yürütmüş, açtığımız davada iddialarını ispatlayamamış, hiçbir belge sunamamıştır. Kılıçdaroğlu, önce Şirketimizin açtığı 1 milyon liralık tazminat davasını Nisan 2023’te, Seçimi ise 1 ay sonra kaybetmiştir. Geçen 1,5 yılı aşkın sürede Kemal Kılıçdaroğlu mahkum olduğu tazminat bedelini ödemeyince, Hukuk Büromuz Kılıçdaroğlu’nun mal varlıklarına, alacaklı olduğu çeşitli davalardaki alacaklarına ve tüm banka hesaplarına icra yoluyla haciz koymuştur."
TANRIVERDİ: HAK ETTİĞİMİZ TAZMİNATI HACİZ YOLUYLA ALDIK
SADAT Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi de, SADAT'ın paylaşımını alıntılayarak, "Kılıçdaroğlu'na haciz şoku. Açtığımız 1 milyonluk tazminat davasını kaybeden Kılıçdaroğlu'ndan hakkettiğimiz tazminatı haciz yolu ile aldık" notunu düştü.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Kılıçdaroğlu, 13 Mayıs 2022'de beraberindeki CHP'li vekillerle birlikte SADAT'ın İstanbul'daki merkezinde yetkililerle görüşmek istemişti.
İçeri alınmayan Kılıçdaroğlu, ANKA'nın aktardığına göre şunları demişti:
“Şunu herkesin Türkiye, asla paramiliter kurum ve kuruluşlara teslim edilmeyecektir. Seçim güvenliği önemlidir. Şu anda önünde bulunduğumuz SADAT bir paramiliter kuruluştur. Düne kadar Erdoğan’ın danışmanlığını yapıyordu bunlar. Bu kuruluşun hedefleri arasında gayri nizami harp eğitimi de var. Dikkatini çekmek isterim kamuoyunun. Gayri nizamı harp eğitimi var; sabotaj, baskın, pusu kurma, tahrip, suikast ve tedhiş. Tedhişin bugünkü diliyle Arapça terör, tedhiş olarak tanımlanıyor, Türkçesi de terör. Burası aynı zamanda terörist yetiştiren bir kuruluş. Eğer bugün Türkiye’de milyonlarca insan varsa ve bunlar Suriye’den gelmişlerse bunların buraya gelişlerinde en büyük rolü oynayan da SADAT’tır.
Erdoğan’a söylemek isterim sen bu kuruluş ile hangi gerekçe ile ve ne için danışman yaptın ve hangi gerekçe ile çalıştın? Şu ana kadar Erdoğan’dan bu konuda gelen hiçbir bilgi yok. Şunu herkesin çok iyi bilmesini isterim. CHP demokratik yollarla bu ülkede seçimin yapılması için her türlü çabayı gösterecektir. SADAT gibi kuruluşlar, kim olursa olsun, seçimi gölgeleyecek, seçimin güvenliğini sarsacak, herhangi bir şey olursa sorumlusu burasıdır ve saraydır. Bunu bütün Türkiye’ye ve halkımıza açık ve net ifade ediyorum. Biz CHP’yiz. Biz Kuvayı Milliye’ciyiz. SADAT’çılardan, tedhişçilerden korkacak değiliz. Korkanlar kapılarını açmayanlardır. Buraya geldik, kendilerinden bilgi almak istedik. Ama korkularından yuvalarına sağındılar. O yuva, onları kurtarmaz. Biz bu ülkede gerçek anlamda demokrasiyi getirinceye kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bütün halkımızın bunu böyle bilmesini isterim.
Buraya CHP’li kadın milletvekillerim de dahil olmak üzere çok sayıda milletvekili ile geldim. Bakın hiçbir şekilde basına bu olayı vermek istemedik. Kişileri de rencide etmek istemedik. Biz sağlıklı, tutarlı anlayış ile geliyoruz. Size soru sormak istiyoruz. Ne yapıyorsunuz, bunun bilgisini almak istiyoruz. Kim size destek veriyor, kaynaklarınız, paralarınız nedir? Kaç kişiyi sabotaj yapmak üzere yetiştirdiniz, kaç tane teröristi yetiştirdiniz? Bu teröristler, sabotajcılar şu anda Türkiye’de veya dünyanın herhangi bir yerinde, nerede bunlar? Bunları öğrenmek istedik; ama kapılarını korkudan kapattılar. Korkunun ecele faydası yok. Türkiye’de hiç kimse unutmasın, bu ülkede CHP var.”