2024 yılı hem Türkiye'de hem tüm dünyada kayıtlara geçen en sıcak yıl oldu. "En kötümser iklim değişikliği senaryosu"na doğru ilerlendiğini belirten İTÜ İklim Bilimi ve Meteoroloji Mühendisliği öğretim üyesi Prof. Dr. Barış Önol, Türkiye'nin, özellikle batı bölgelerinin en kötüye hazır olması gerektiğini söylüyor.
BİLİM İNSANLARI BU KADARINI BEKLEMİYORDU
Geçtiğimiz yılın dünyada ve Türkiye'de sıcaklık verilerini değerlendiren Önol, küresel sıcaklıkları artıran El Niño etkisinin 2023 yılı ortasında başladığında, iklim bilimcilerin rekor sıcaklıklar beklediğini aktararak, "Ancak 2024 yılında kaydedilen sıcaklıklar, bütün öngörüleri geride bıraktı. Bilim insanları, karşı karşıya olunan durumu anlamlandırmaya çalışıyor; ancak 'en kötümser iklim değişikliği senaryosuna doğru' ilerliyor olabiliriz. Üstelik Türkiye, iklim değişikliğinden daha fazla etkilendiği bilinen Akdeniz Bölgesi'nde yer alıyor ve özellikle batı bölgeleri büyük risk altında. Hem iklimsel hem de meteorolojik olarak, gerekli hazırlıkların yapılması şart" diyor.
AKDENİZ VE İÇ ANADOLU DÜNYA ORTALAMASINDAN FAZLA ISINDI
Geçen sene küresel sıcaklıkların ilk defa sanayi öncesi ortalamanın yaklaşık 1,55 derece üzerinde kaydedildiğini belirten Önol, Türkiye'nin ve özellikle Akdeniz ve İç Anadolu bölgelerinin dünya ortalamasından da daha fazla ısındığını dile getiriyor.
Türkiye'de 2024 yılında göller bölgesi ve Akdeniz Bölgesi'ndeki sıcaklıkların normallerin üç derece üzerinde ölçüldüğünü kaydeden Önol, bunun son derece yüksek bir rakam olduğunu söylüyor. Bu derece yüksek sıcaklıklar beklemediklerini belirten Önol, şunları ifade ediyor; “Deniz suyu sıcaklıkları, kış mevsiminde bile çok yüksek. Deniz suyu sıcaklıkları oldukça önemli çünkü deniz suyu, ani ısınıp ani soğumaz. Yavaş soğur ve yavaş ısınır. Dolayısıyla deniz suyunun şu an hala sıcak olması, bu yüksek sıcaklıkları yaşamaya devam edeceğimiz anlamına geliyor.”
"EN KÖTÜ SENARYONUN EN ÜST SINIRINDA OLABİLİRİZ"
Önol, "En kötü iklim değişikliği senaryosunun en üst sınırında olabiliriz. İçinde bulunduğumuz duruma bakarak, en kötü senaryonun da en üst sınırına yakın bir gelecekle karşı karşıya olabileceğimizi düşünüyorum" diyor.
Türkiye'nin en kötünün üst sınırını 2025 itibariyle geçmiş olabileceğini ileri süren Önol çalışmasından bazı çarpıcı başlıklar şunlar;
2023 yılının Ağustos ayında Eskişehir'de 49.5°C'lik ölçüm yaptık. Burası Katar değil, Eskişehir.
Bu tür aşırı olayları, aşırı sıcaklıkları veya aşırı yağışları ülke olarak engelleme şansımız yok. Bu, küresel bir sorun. Emisyonlarımızı azaltmamız, net sıfır hedefi için harekete geçmemiz gerekiyor.
Hem iklimsel hem meteorolojik hazırlıklar yapılmalı.
İZMİR'DE COVİD-19'DAN SONRA EN ÇOK ÖLÜMÜN OLDUĞU GÜN
Geçtiğimiz sene Temmuz ayında ciddi bir sıcak hava dalgasının etkisine gireceğimize dair sosyal medyada önceden bir uyarıda bulunmuştum. O sıcak hava dalgası sırasında, İzmir'de Covid'den beri en çok ölüm yaşanan gün gerçekleşti.
Kısacası yalnızca iklimsel olarak değil, meteorolojik olarak da hazırlıklarımızı yapmıyoruz. Aşırı yağış, aşırı sıcaklık, uzun dönem kuraklık gibi aşırı hava olaylarının, her sektör için çok daha güvenli ve ayrıntılı şekilde yapılması gerekiyor.''