Bakan Ersoy, “Dünyanın neresine kaçırılmış olursa olsun, bu topraklara ait hangi eser varsa izini sürüp ülkemize getirmekte kararlıyız” diyerek, ülkesinin kültürel mirasına sahip çıkma konusundaki kararlılığını yineledi.
Son olarak, Danimarka'nın Glyptotek Müzesi'nden Türkiye’ye dönen tarihi eserlerin arasında, Burdur'un Boubon Antik Kenti'ne ait Roma İmparatoru Septimius Severus’un heykel başı ve Burdur’un Düver Köyü kökenli 48 pişmiş toprak levha da bulunuyor. Bu eserler, kaçak kazılar sonucu 1960'lı yıllarda yurtdışına çıkmıştı. Ancak Bakan Ersoy, merhum Prof. Dr. Jale İnan'ın da katkılarıyla, yıllar süren uğraşlar sonucu bu tarihi değerlerin geri kazanıldığını belirtti.
Türkiye, son yıllarda tarihi eser kaçakçılığına karşı büyük bir mücadele veriyor. 2002-2025 yılları arasında toplamda 13.282 eser geri getirildi. Bakanlık, 2024 yılı içinde 1.149 eseri, 2025 yılında ise 14 eseri daha ülkeye kazandırmayı hedefliyor.
Uluslararası İş Birliğiyle Kültürel Mirasın İadesi
Bakan Ersoy’un açıklamaları, sadece Türkiye içindeki değil, uluslararası alandaki iş birliğinin önemini de vurguluyor. Danimarka’nın Ankara Büyükelçisi Ole Toft, bu sürecin karşılıklı saygı ve iş birliğiyle yürütüldüğünü ifade ederek, iki ülke arasındaki güçlü kültürel ilişkilerin altını çizdi.
Bakan Ersoy, Türkiye’nin bu alandaki mücadelesinin devam edeceğini ve her kaybolan eser için iz süreceklerini belirtti. Bakanlığın sağladığı bu başarı, Türk kültür mirasının küresel ölçekteki korunmasına büyük katkı sağlıyor.
Bu önemli gelişme, sadece Türkiye için değil, tüm insanlık için büyük bir kültürel kazanım. Gelecek yıllarda daha fazla eserin geri getirilmesiyle, ülkemizin tarihsel mirası daha da zenginleşecek.
