Soru önergesinin gerekçesinde işçilerin çalışma koşullarına değinen Nermin Yıldırım Kara, “Basına yansıdığı üzere; Akkuyu Nükleer Santral inşaatında çalışan işçiler arasında menenjit salgını başladığı iddia edilmektedir. İnşaatta çalışan 2 işçinin vefat ettiği ve birinin ölüm sebebinin menenjit olduğu Mersin Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Nasır Nesanır tarafından doğrulanmıştır. Diğer vefat eden işçide negatif sonuç çıkması antibiyotik kullanımına bağlanmaktadır. Nesanır’ın açıklamalarına göre; sözü edilen hastalık yoğun temas ile yayılmaktadır ve burada barınma koşulları ön plana çıkmaktadır. Ayrıca çalışma temposunun yüksekliği ve beslenme yetersizliği bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olmakla birlikte; hastalık sonucunda ölüm oranları yüzde 10-15 gibi rakamlara kadar çıkabilmektedir. İddialara göre; salgının oldukça ciddi boyutlarda yayılma gösterdiği ve şirket tarafından maske dağıtımı yapıldığı belirtilirken Silifke Devlet Hastanesi’nde de maske ve koruyucu gibi ekipmanların zorunlu hale getirildiği söylenmektedir. Erken tanının oldukça önemli olduğu bu tür salgınlarda, sağlık taramasının yapılması, izolasyon uygulanması, hatırlatma dozunun işçilere yapılması ve özellikle barınma alanlarında sıkı önlemler alınması gerekmektedir. 10 güne kadar geriye dönük araştırma ve dikkatli şekilde yapılacak kaynak taramasının hastalığın çıkış noktasını tespit etmek için önem arz ettiği belirtilmektedir. Şu ana kadar, iddialara ve konuya ilişkin Sağlık Bakanlığı kamuoyunu aydınlatıcı bir açıklama yapmamıştır.” dedi.
SALGINA BAĞLI KAÇ ÖLÜM TESPİT EDİLDİ?
Hatay Milletvekili, salgın iddialarına ilişkin olarak Fahrettin Koca’nın cevaplaması istemiyle 8 adet soru sordu: Mersin İl Sağlık Müdürlüğü ve diğer yetkili kurumlar Akkuyu Nükleer Santral inşaatında çalışan işçiler arasında herhangi bir menenjit vakasına rastlamış mıdır?
Eğer menenjit salgınına dair vakalar tespit edildiyse, salgın hangi boyuttadır ve toplamda kaç vaka mevcuttur?
Salgın başlangıcından 10 gün öncesine dair geriye dönük bir araştırma yapılmış mıdır?
Silifke Devlet Hastanesinde vakalara ilişkin maske ve salgına karşı koruyucu ekipman desteği zorunluluğu getirilmiş midir?
Salgına ilişkin olarak şirket ile iletişime geçilmiş ve önlem alınması için adımlar atılmış mıdır?
Şirket içerisindeki iş sağlığı ve güvenliği uzmanları herhangi bir taramada bulunmuş ve Bakanlığın yetkili kurumlarını bilgilendirmiş midir?ü
Şu ana kadar salgına bağlı kaç ölüm tespit edilmiştir?
Salgının önlenmesi amacıyla hangi önlemlerin alınması planlanmaktadır?
AKKUYU DOKUNULMAZ MIDIR?
Akkuyu Nükleer Santrali’nde daha önce de çeşitli sorunların baş gösterdiğini aktaran Nermin Yıldırım Kara, “Tüm kurum ve kuruluşlarımız sanki Akkuyu dokunulmaz, tamamıyla Rusya’nın egemenlik bölgesi gibi davranıyor. Orada barınma koşulları düzgün sağlanmamış, yüksek tempoda çalışmaya zorlanan işçilerimizle alakalı bir iddia ortaya çıkıyor ve hiçbir yetkiliden düzgün bir açıklama duyamıyoruz. Eğer böyle bir salgın ortaya çıktıysa bunu saklamak da suçtur. Ayrıca oradaki işçilerimizin hem hakkını hem sağlığını savunmak şu an sessiz kalan kurumların birincil görevidir.” dedi. Hatice Katırcıoğlu