Hastanelerdeki yetersiz altyapı, donanım eksiklikleri, personel azlığı gibi birçok konuda çözülmeyi bekleyen sorunların olduğu aylardır vurgulanıyor. Bu eksiklikler hem yurttaşımızı mağdur ediyor hem de afet bölgesinde yüzlerce hastaya yetişmeye çalışıp emeğinin karşılığını alamayan sağlık emekçilerini mağdur ediyor.
Sağlık sistemindeki aksalıklar birinci basamak sağlık hizmetlerinden başlayarak üçüncü basamak üniversite hastanelerine kadar devam ediyor. Yıkılan ASM’lerin yerine konteynerlarda çalışmaya devam eden hekimlerimiz oldukça zor şartlarda hizmet puanına tabi olarak görevini sürdürüyor. Burada hizmet veren aile hekimlerinin son 3 aydır maaşlarında %50 ila %30 arasında düşüş meydana gelmiştir. Bu gibi durumların önüne geçilmeli ve Sağlık Bakanlığı’nın buradaki personeli teşvik ödemesi gibi moral verici ve motive edici iyileştirmelerle desteklemesi gerekmektedir. Doktor, hemşire ve sağlık personelinin durumlarında iyileştirme olmaması sebebiyle, kadro sayısında gitgide azalmalar meydana gelmekte, üniversite hastanelerinde birçok branş art arda kapanmakta; bunlar sonucunda hem sağlık emekçilerimiz hem de depremzede yurttaşlarımız günbegün mağdur olmaktadır.
Deprem Bölgesindeki Sağlık Çalışanlarına Maddi Destek Şart
Hatay’da deprem sonrası döner sermaye ile çalışan hastanelerin gelirlerinde yaşanan düşüş nedeniyle sağlık çalışanlarına yapılan ek ödemelerde de azalma meydana geliyor. Afet bölgesi olması sebebiyle sağlık emekçilerimizin tavan ücretten ek ödeme alması gerekirken, hem bu koşul sağlanmıyor hem de ödemeler gecikmeli yatırılıyor.
Hatay’da hem sağlık personeli hem de hekimlerimiz artık isyan noktasına gelmişlerdir. Sağlık emekçilerimiz burada oldukça zor şartlarda çalışmakta iken onların bu şekilde mağdur olması kabul edilemez. Yetkililerin daha koordineli hareket etmesi ve sağlık sistemindeki emekçilerin koşullarını iyileştirmesi gerekmektedir.” dedi.
