Açıklamanın devamı ise şu şekilde: “Hatay halkının, esnafının, muhasebeci ve mali müşavirlerinin her üç ayda bir süre uzatma telaşına girmesi ve bu gündemle boğuşması son bulmak zorundadır. Hatay için “mücbir sebep” uygulamasının gerekçelerini oluşturan hiçbir sorunun, ne barınma ne çalışma ne de yaşama koşullarının 30 Kasım’da normale dönemeyeceğini bu günden öngörmek hiç de zor değildir. Bizler “mücbir sebep” uygulamasının uzatılmasını sağlamak için değil, ilimiz Hatay’ı ayağa kaldıracak, özel teşvik programları, hibe ve fon temin edilmesi, vergi indirim ve muafiyetlerinin getirilmesi, tüm bunlar için özel bütçe ayrılması talebini dillendirmek ve bunlar için sesimizi duyurmak için mücadele etmek istiyoruz. Hepimiz yaşadığımız ülkenin gerçeklerinin farkındayız. Demokratik yollardan müzakere ve mücadele yöntemlerini kullanmadan hiçbir hakkın elde edilemeyeceğini de yaşayarak görüyoruz.”
“GÜÇ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE HAREKET ETMELİYİZ”
“En yetkili ağızlardan Ağustos sonu itibariyle “mücbir sebep” uygulamasına kesinlikle son bulacağı mesajları verildikten sonra bu durum karşısında, Hatay SMMM Odası olarak üyelerimizden aldığımız güçle kararlı durduk ve önerilerle hem diyalog yolunu hem de mücadelenin gereklerini yerine getirmeye çalıştık. Bu süreçte ilimizin her partiden tüm milletvekilleri ile doğrudan yetki alanlarına girmese de belediye başkanları ile, ilimizin valisi, yerelde incelemeye gelen Bakan yardımcısı ve tüm ilgili yetkililerle görüşmeler yaptık. Bir yandan hazırladığımız raporları, durum tespitlerini, diğer yandan talep ve önerilerimizi kararlılıkla ifade ettik. Talebimizi gerekçelendirdikten sonra tersi bir durumu kabullenmeyeceğimizi en net biçimde yansıttık. Yerel ve ana akım medyada sesimizi duyurduk. Bizler için yeterli olmasa da bugün için “mücbir sebep” uygulamasının uzatılmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyoruz. Ama daha önemlisi bu konuda ilk günden itibaren bizleri yalnız bırakmayan bütün üyelerimizin ve bu yolda birlikte yürüdüğümüz Antakya Ticaret ve Sanayi Odası ve Hatay Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği’nin kararlı duruşunun önemini vurgulamamız gerekiyor. Yaşadığımız bu felaketten çıkışta başta “mücbir sebep” uygulamasının uzatılması olmak üzere şehrimizin kalkınması için gereken işbirliği ve güç birliğinin başta HAMOK, tüm ilgili odalar ve demokratik kurumlarla