Suriye’nin Baas rejiminin devrilmesinin ardından işgale başlayan İsrail ordusunun kontrol ettiği bölgede konuşan Netanyahu, bölgenin "İsrail’in güvenliği için stratejik öneme sahip olduğunu" savundu. NewsWeek, bunun görevdeki bir İsrail liderinin ilk kez Suriye topraklarına adım atması anlamına geldiğine dikkat çekti.
Stratejik Konum: Hermon Dağı’nın Önemi
Hermon Dağı, İsrail, Lübnan ve Suriye’ye yakınlığı ve yüksekliği nedeniyle bölgedeki en stratejik noktalardan biri olarak biliniyor. İsrail’in bölgede askeri varlığını artırması, 1974 Ateşkes Anlaşması’nı ihlal ettiği yönündeki eleştirileri gündeme taşıdı. Bölge uzmanları, bu adımın istikrarsızlığı artırabileceğini ifade ediyor.
İşgale Yeni Boyut: Golan’dan Şam’a Kadar
Suriye’de 61 yıllık Baas rejiminin çökmesiyle birlikte, İsrail ordusunun saldırıları artış gösterdi. Golan Tepeleri’nde yıllardır süren işgali genişleten İsrail, Şam’a yalnızca 25 kilometre mesafede konuşlandı. Netanyahu, “Bu topraklarda, İsrail’in güvenliğini sağlayacak bir düzenleme oluşana kadar kalacağız,” diyerek işgalin süreceğini açıkça belirtti.
Yeni Birlikler ve Askeri Hareketlilik
İsrail medyasına göre, Savunma Kuvvetleri Lübnan ve Suriye sınırına yeni birlikler konuşlandırdı. Suriye’nin askeri altyapısını hedef alan saldırılar da hız kazandı. Bu durum, bölgedeki dengeleri alt üst ederken uluslararası toplumun dikkatini bölgeye çevirdi.
Uluslararası Tepki ve Gelecek Senaryoları
Netanyahu’nun bu tarihi hamlesi, İsrail ile Suriye arasında 1974’te belirlenen tampon bölge sınırlarını zorlayan bir adım olarak değerlendiriliyor. Uzmanlar, İsrail’in bu politikasıyla bölgede yeni bir çatışma dalgasını tetikleyebileceği konusunda uyarıyor.
Bölgesel Dengeyi Değiştiren Bir Adım
Netanyahu’nun Hermon Dağı’ndan verdiği mesaj, İsrail’in Suriye politikasında yeni bir döneme işaret ediyor. Golan Tepeleri’nden başkente kadar uzanan işgal stratejisi, bölge için daha geniş çaplı krizlerin habercisi olabilir.