Deprem, AFAD tarafından kaydedildi ve çevre illerde de hissedildi. İlk değerlendirmelere göre herhangi bir can kaybı veya büyük çaplı hasar rapor edilmedi.
Prof. Dr. Hasan Sözbilir’den Kritik Açıklamalar
Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin bölgedeki fay hatlarının dinamik yapısıyla ilişkili olduğunu belirtti. Sözbilir, bu büyüklükteki bir depremin yıkıcı bir etki yaratmayacağını ifade ederken, "Edremit Körfezi'nde deprem fırtınası yaşanabilir" uyarısında bulundu.
Tarihsel Depremler ve Bölgenin Önemi
Sözbilir, bölgede 6 Ekim 1944'te meydana gelen 6,8 büyüklüğündeki Edremit Körfezi depremine dikkat çekerek, bu depremin 35 kilometrelik bir yüzey kırığı oluşturduğunu ve ciddi hasarlara yol açtığını hatırlattı. Daha yakın tarihte ise 2017 yılında Tuzla Fayı'nda 5,3 büyüklüğünde bir ana şokun tetiklediği deprem fırtınasının bölgedeki bazı köylerde hasara neden olduğunu söyledi.
Edremit Fayı ve Deprem Fırtınası Riski
Son depremle ilgili değerlendirmelerinde Sözbilir, şu noktalara vurgu yaptı:
- Deprem, Edremit Körfezi içindeki doğu-batı uzanımlı bir normal fay üzerinde gerçekleşti.
- Edremit Fayı'nın kayma hızı düşük ve deprem üretme aralığı geniş olduğundan yıkıcı bir depremin yakın gelecekte meydana gelme olasılığı düşük.
- Ancak, Edremit, Behramkale ve Tuzla faylarının kesişim noktasında, büyüklüğü 5,3’ten küçük depremlerin oluşturduğu bir "deprem fırtınası" yaşanması olasılığı bulunuyor.
Hazırlıklı Olunmalı
Uzmanlar, bölgede yaşanabilecek olası bir deprem fırtınasına karşı tedbirli olunması gerektiğini vurguluyor. Özellikle eski ve dayanıksız yapıların deprem riskine karşı güçlendirilmesi önem taşıyor. Ayrıca, bölgedeki hareketlilik nedeniyle deprem sonrası hasarların hızla tespit edilip gerekli müdahalelerin yapılması için afet yönetim planlarının hazır tutulması gerektiği belirtiliyor.
