KOCAELI (AA) - Son yıllarda hızla gelişen dijital tarım, nesnelerin interneti, kablosuz sensör ağı ve yapay zeka gibi teknolojiler, tarımda verimliliğin ve üretkenliğin artırılmasına, biyolojik çeşitliliğin ve toprağın korunmasına, gıda güvenliğinin iyileştirilmesine, sınırlı kaynaklar üzerindeki baskının azaltılmasına ve iklim değişikliği ile mücadeleye fayda sağlıyor. Ayrıca, tarım ilaçları ve gübreler gibi kaynakların yerinde, en uygun miktar ve zamanda kullanımını kolaylaştırarak daha sağlıklı gıdaya erişime ve daha kaliteli üretime katkı sunuyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de 2022'de tarım ilacı kullanımı, bir önceki yıla göre yüzde 4,5 artarak 55 bin 374 tona yükseldi. Söz konusu miktarın yüzde 26,3’ünü herbisitler oluşturdu.

İnsan ve çevre sağlığının korunması ve bu doğrultuda tarım ilacının ürünlerde daha uygun bir şekilde kullanılması için de akıllı teknolojiler devreye giriyor.

Adana'da takla atan otomobilin sürücüsü yaralandı Adana'da takla atan otomobilin sürücüsü yaralandı

Yapay zeka ve akıllı tarım teknolojileri alanında üretimler yapan Bridgesoft'un kurucusu ve bilgisayar mühendisi Berkay Koçak, AA muhabirine, tarımda kullanılan cihazların yapay zeka gibi son teknolojilerle akıllı hale getirilmesiyle akıllı tarım teknolojilerinde ilerleme kaydedildiğini söyledi.

Tarımda dijitalleşmenin hem kaynakların doğru kullanımını hem de verimde artış sağladığını vurgulayan Koçak, artan verim sayesinde daha az birim işle üretimden kaynaklanan karbon emisyonunun azaltıldığını ve böylece iklim değişikliğinin önlenmesine de katkı sunulduğunu kaydetti.

Üretim sürecinde rekolteyi ve hasadı olumsuz etkilemesi nedeniyle çiftçinin en çok mücadele ettiği unsurlardan birinin yabancı otlar olduğunu belirten Koçak, bu otlarla mücadelede kullanılan tarım ilaçlarının miktarının doğru şekilde ayarlanması gerektiğini, yabani otla mücadele edilmediğinde arazinin otlarla kaplanarak hasatta yüzde 30'a varan düşüşe neden olabildiğini, çok fazla ilaç kullanılması halinde de ürünlerin strese girip büyümesini durdurabildiğini ve üründe kalıntı oluşma ihtimalinin arttığını aktardı.

Çiftçilerin konvansiyonel tarım yöntemlerinde yabancı otla mücadele ederken arazinin tamamına tarım ilacı uyguladığına değinen Koçak, "Arazide yabancı otlar, yüzde 5-30 arasında oluyor fakat bunları öldürmek için çiftçimiz bütün alana yani alanın yüzde 100'üne ilaç atıyor. Bu aslında yanlış bir yöntem çünkü çok basit bir mantıkla baktığınızda yüzde 30 ot yoğunluğu olan bir yere 100 ilaç sıkmanız aslında bir israfa neden oluyor. Biz de projemizle bunu gidermeye çalışıyoruz." dedi.

"Sıra arası ekimi yapılan ürünlerde kullanılabiliyor"

Geliştirdikleri yapay zeka destekli sistemin, traktör üzerine asılır tipte bir ilaçlama makinesi olduğunu bildiren Koçak, sistemi, yapay zekayla yabancı otları tespit edip üzerine tarım ilacını bırakan ve bu sayede yüzde 90'a varan oranda herbisit tasarrufu sağlayan akıllı ilaçlama makinesi şeklinde tanımladı.

Makinenin, sıra arası ekimi yapılan mısır, ayçiçeği, şeker pancarı, domates, patates, pamuk ve marulda kullanılabildiğinden bahseden Koçak, traktörün içerisine yerleştirilen dokunmatik ekran üzerinden atılacak ilacın veya sıvı gübrenin seçilerek ilacın püskürtme hızının ayarlanabildiğini, aynı zamanda vanalarda tıkanma olup olmadığının kontrol edilebildiğini anlattı.

Amaçlarından birinin ürünlerdeki ilaç kalıntılarının önüne geçmek olduğunu dile getiren Koçak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her sene 'Yurt dışına şu kadar ürün gitti, geri geldi, testi geçemedi, kalıntı olmuş' gibi sorunlar duyarız. Bunun önüne geçiyoruz. Sadece dar açılı nozullarla (spreyleme başlığı) uygulama yaptığımız için bitkinin üzerine herhangi bir şekilde ilaç değmiyor. Değse bile minimum düzeyde oluyor ki konvansiyonelde komple yıkama usulü yapıldığı için arada büyük bir fark oluyor. Aynı zamanda toprağın da organik karbonunu düşürmüyoruz çünkü toprağa uygulama az olduğu için her yere atmakla sadece hedefe atmak arasında çok büyük bir fark oluşuyor."

Tarım ilacının sadece yabancı otlara uygulanmasıyla ürünün strese girmediğine hatta hasadın 15-20 gün erkene çekildiğine dikkati çeken Koçak, sistemin sadece tarım ilacı değil sıvı gübre de uygulayabildiğinin, bu sayede sıkça kullanılan ve maliyeti de yüksek olan gübrede israfın önüne geçilerek bu alandaki maliyetlerin de azaltılabileceğinin altını çizdi.

"Bitki hastalıklarının tespitinde de kullanılması için çalışacağız"

Koçak sistemin çalışma prensibini şöyle anlattı:

"Çiftçinin kullandığı konvansiyonel makinelerle aynı tasarıma sahip. Traktörün kuyruk piline hareketle üzerindeki pompayı çalıştırıyor. Bu pompa tahrik oluşturarak kanattaki nozullar üzerinden püskürtmeyi gerçekleştiriyor. Fakat o püskürtmeyi biz yönetiyoruz. Nasıl yönetiyoruz? Üzerindeki kameralarla gerçek zamanlı arazideki görüntüyü alıyoruz. Görüntü anlık olarak işleniyor yapay zekayla birlikte ve kamera kullanıyoruz. İnsan gözü gibi kuş bakışı yere bakıyor ve orada yabancı otu nerede görürse denk gelen ilgili nozulu açarak ilaçlamayı gerçekleştiriyor. Böyle olunca ne oluyor? Siz yabancı ot kökü başına ilaç uygulaması yapmış oluyorsunuz."

Sistemin 2-3 bin dekar ayçiçeği arazisi olan bir çiftçi için, maliyetini bir ilaçlama döneminde amorti ettiği bilgisini veren Koçak, ürünü geliştirmeye devam ettiklerini, ürünün bitki hastalıklarının tespitinde de kullanılması üzerine çalışacaklarını bildirdi.


Muhabir: Biriz Özbakır

Kaynak: aa