Sözleşmeli olarak Türk Silahlı Kuvvetleri’nde çalışan uzman çavuşların mesleki güvenceye sahip olmadığını dile getiren Nermin Yıldırım Kara, “Uzman çavuşlar, 3269 sayılı kanuna tabii olarak sözleşmeli şekilde teknik ve kritik kadrolarda görevlerini ifa etmeye çalışıyorlar. Bu sözleşme kapsamında mesleklerinde ilerleme, kendilerini geliştirme ve güvenceli bir hayata sahip olabilme gibi birçok olanaktan mahrum kalıyorlar. Kadroya geçirilmeleri, uzman çavuşların özlük haklarına dair birçok sorunun çözümünde fayda sağlayacaktır. Diğer yandan, uzman çavuşların rütbe ve kıdeme dair sorunları bulunmaktadır. Örneğin mesleğe yeni başlayan bir uzman çavuş ile yirmi yıldır bu görevi ifa eden başka bir uzman çavuş arasında herhangi bir maaş farkı olmamakta, diğer kurumlarda çalışan memurların her yıl kıdem atlaması ve terfi alması söz konusuyken uzman çavuşlara bu hak tanınmamaktadır. Rütbeleri kıdemden sayılmamakla birlikte, rütbeler arası tazminattan da faydalanamamaktadır. Bu durumun ivedilikle düzeltilmesi gerekmektedir.” dedi.
ÖZLÜK VE SOSYAL HAKLARA AİT ADALETSİZLİKLER GİDERİLMELİDİR
Devletin, çalışan personeli arasında ayrım yapmasının doğru olmadığını ifade eden Yıldırım Kara, “Uzman çavuşların kurum lojmanlarında kalmasına dair sınırlandırma ve kota durumu adil değildir. Lojmanlar için sivil devlet memurları ve uzman çavuşlara ortak %15 kota verilmektedir. Bu durum uzman çavuşların birçoğunun lojmanlardan faydalanamamasına ve kritik bölgelerde güvenli olmayan evlerde kalmasına sebep olmaktadır. Bu sebepten ötürü aile yaşantıları da risk altına girmektedir. Yine aynı kurumun personeli olmasına rağmen uzman çavuşlar, orduevi, kamp ve misafirhane gibi imkanlardan faydalanamamaktadır. Birçoğunun emniyetinden sorumlu olmakla beraber buradaki sosyal imkanlardan faydalanılamaması başka bir adaletsizliği doğurmaktadır. Bunlara ek olarak; nöbet ve izin durumları gibi birçok faktöre dair yönetmelikler düzenlenmelidir. Örneğin bazı birliklerde izin planlamaları personellerin ihtiyaçlarına yönelik düzenlememekte, takım veya timin izin durumuna bağlı olarak kendilerini ayarlamaları beklenmektedir. Diğer en büyük mağduriyet ise ismiyle de personelleri rencide edecek etkiye sahip olan ‘adi’ malul asker emekliliği meselesidir. Mesleğe başlarken sağlık raporu alan ama sonrasında sağlık durumlarından ötürü görev yapamaz raporuyla emekli olma mecburiyetinde kalan uzman çavuşlar düşük derece ve kademelerden dolayı en düşük emekli maaşını almak zorunda kalıyorlar. Bu noktadaki mağduriyetin giderilmesi elzem olmakla birlikte tanımlamada bulunan adi malul sözcüğü de tekrar düzenlenmelidir.” dedi. Haber Bülteni