Ekonomik darboğaz içindeki yerel basının, “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” kapsamında uygulamaya konulacak olan kısıtlamalardan olumsuz etkileneceğine dikkat çeken CHP’li Yıldırım Kara, “Yürürlüğe giren “Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi” ekonomik zorluklarla mücadele eden yeren basının durumunu daha da kötüleştirecek uygulamalar içeriyor. Bu paketin gerçekte saray yerine vatandaşa yük getiren bir düzenleme olduğunu kabul etmek gerek.
Yerel basının temel gelir kaynakları olan gazete abonelikleri, reklamlar ve resmi ilanlar, 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi' kapsamında alınan 'Basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilmeyecek, kamu kurum ve kuruluşlarınca hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapılmayacak, görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olunmayacak' kararı ile büyük darbe almıştır. Ardından, Sosyal Güvenlik Kurumu basın kuruluşları için olumsuz bir adım daha atmıştır. Daha önce piyasa değeri 500 bin TL ve üzerindeki satışlarını bir veya daha fazla süreli yayında ilan ederek kamuoyuna duyuran kurum, bu limiti 2 milyon 500 bin liraya yükseltti. Bu değişiklik, gazetelerin ilan alamayacak duruma gelmelerine neden olacaktır. İlan ve reklam verilmemesi, gazete alımının durdurulması ve ilgili olmayan yayınlara aboneliklerin sonlandırılması, yerel basının gelir kaynaklarını ciddi şekilde kesintiye uğratacaktır. Nitekim, kâğıt, kalıp ve mürekkep gibi temel malzemelerin fiyatlarının döviz cinsinden artması basın sektörü üzerindeki mali baskıyı oldukça artırmaktadır.
Yerel basının bu sorunları kendi başına çözmesini beklemek kabul edilemez. Yerel basın demokrasilerin gelişimine katkıda bulunan ve halkın haber alma hakkını savunan önemli bir kamusal görevi üstlenmektedir. Bu nedenle, 'Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi'ndeki olumsuz uygulamaların ve SGK ilan düzenlemesinin iptal edilmesi için gazetecilerimizin ve yerel basının yanında olmaya devam edeceğim.” dedi.
YILDIRIM KARA: TASARRUF DEMOKRATİK HAKLARDAN OLMAZ
Yerel basın kuruluşlarının bölgedeki demokratik işleyişin baş aktörlerinden biri olduğuna dikkat çeken Yıldırım Kara, “Yerel basın, bölgesel demokrasinin önemli bir unsuru olarak, yerel yönetimlerin denetlenmesi, kamuoyu oluşumu ve vatandaşların sorunlarını dile getirme gibi konularda yıllardır kritik bir rol oynamaktadır. Halkın gözü, kulağı ve sesi olan bu kuruluşların tehlike altında olması, bizi onlarca yıl geriye götürebilir. Basın özgürlüğü gibi temel demokratik haklar kesinlikle tasarruf konusu yapılamaz. İktidarın her geçen gün medyaya olan müdahalesini ve baskısını çeşitli yollarla artırmakta. Yerel basına uygulanan bu ekonomik kıskaçtan bir an önce vazgeçilmesi gerekiyor.” dedi. Kenan Cengiz