Trump, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Grönland’ın "mülkiyeti ve kontrolünün mutlak bir zorunluluk" olduğunu savundu. Ulusal güvenlik ve dünya çapında özgürlük için bu adanın ABD yönetiminde olması gerektiğini ifade etti.
Trump’ın Grönland’a duyduğu ilgi, sadece siyasi bir söylem değil, tarihsel bir temele de dayanıyor. 1946’da eski ABD Başkanı Harry Truman, Grönland’ı satın almak için Danimarka’ya 100 milyon dolarlık altın teklif etmişti. Trump ise 2019’da benzer bir niyetle Grönland’ı satın almak istediklerini açıklamış, bu durum kısa süreli bir diplomatik krize yol açmıştı.
Grönland, 1979 yılında Danimarka'dan özerklik kazanmış olsa da, hala dışişleri, güvenlik ve mali konularda Danimarka’ya bağlı bir bölge. Trump’ın açıklamaları, bölgenin stratejik önemi ve sahip olduğu doğal kaynaklar göz önüne alındığında, dünya gündemini yeniden hareketlendirebilir. Grönland’daki zengin doğal kaynaklar, özellikle uranyum, altın, petrol ve gaz, ABD için hayati bir ekonomik ve stratejik değer taşıyor. Bu bağlamda, Trump’ın Grönland’a dair tutumu sadece siyasi bir arzudan öte, küresel bir güç mücadelesinin parçası olarak değerlendiriliyor.
Trump’ın bu çıkışı, geçmişte yaşanan diplomatik gerilimleri de hatırlatıyor. 2019’daki açıklamalarından sonra Danimarka ile ilişkiler gerginleşmiş, Trump’ın resmi ziyaretini iptal etmesine yol açmıştı. Ancak Trump’ın Grönland’a dair bu yeni açıklamaları, bölgedeki stratejik rekabetin arttığını gösteriyor ve ABD’nin küresel güvenlik stratejilerindeki yerini bir kez daha sorgulatıyor.