Depremin üzerinden aylar geçmesine rağmen, Antakya’da pek çok insan hâlâ geçici barınaklarda yaşıyor. Temiz suya erişimde ciddi sıkıntılar var, altyapı büyük ölçüde zarar gördü. Çocuklar eğitimlerine devam etmekte zorlanıyor, hastaneler ve okulların yıkılması nedeniyle sağlık ve eğitim hizmetleri aksıyor.

UMUDUN ADI “HOPE4ANTİOCH VAKFI”

Hataylı Sürücülere Güvenli Yolculuk Uyarısı! Hataylı Sürücülere Güvenli Yolculuk Uyarısı!

Tam da bu noktada, Antakya için harekete geçen bir vakıf var, “Hope4Antioch” Bu vakıf, deprem sonrası ağır hasar alan Antakya’yı yeniden ayağa kaldırmak için su, hijyen, güvenlik ve eğitim projeleriyle bölgeye destek sağlıyor. Amaçları, yalnızca geçici yardım sağlamak değil, kalıcı çözümler üretmek.

Hope4Antioch, temiz içme suyu projeleriyle halkın en temel ihtiyacını karşılamaya çalışıyor. Depremin ardından büyük zarar gören su şebekeleri ve kanalizasyon sistemleri nedeniyle insanlar sağlıklı suya ulaşmakta zorlanıyor. Vakıf, su arıtma sistemleri kurarak, uzun vadeli bir çözüm sağlamayı hedefliyor.

Bunun yanı sıra, eğitim projeleriyle de çocukların geleceğini güvence altına almayı amaçlıyor. Depremde yıkılan okulların yerine prefabrik sınıflar kurarak çocukların eğitim hayatına devam etmelerini sağlıyor. Aynı zamanda, psikososyal destek programlarıyla çocuklara ve ailelere moral veriyor.

Antakya Yeniden Doğuşu

ANTAKYA İÇİN HAREKETE GEÇTİ

Hope4Antioch Vakfı’nın kurucusu ve başkanı Fatma Güven, Antakya’da doğup Hollanda’da büyüyen bir sosyal hizmetler uzmanı. Hayatını savunmasız grupları desteklemeye adayan Fatma Güven, büyük felaketin ardından memleketinin yaralarını sarmak için harekete geçti.

Depremde ailesinden birçok kişiyi kaybeden Fatma Güven, bu yıkımı sadece izlemek yerine bir şeyler yapmaya karar verdi. Ailesi, arkadaşları ve destekçileriyle birlikte Hope4Antioch Vakfı’nı kurarak, Antakya’ya umut olmayı hedefledi.

"SADECE İZLEMEK BİR SEÇENEK DEĞİL"

Fatma Güven, yaşadığı bu büyük acıyı şu sözlerle anlatıyor:

"Deprem olduğunda orada değildim ama sevdiklerimi kaybetmenin acısını her an hissettim. Ebeveynlerimi, akrabalarımı, çocukluğumun geçtiği sokakları bir anda yitirdim. Ama sadece yas tutmak yetmezdi. Bir şeyler yapmalıydım, Antakya’yı yeniden ayağa kaldırmak için harekete geçmeliydim. Çünkü sadece izlemek bir seçenek değildi."dedi.

Muhabir: Hasan Sarp