Hatay'da mobilya fabrikasında çıkan yangın kontrol altına alındı Hatay'da mobilya fabrikasında çıkan yangın kontrol altına alındı

CHP Hatay Milletvekili Servet Mullaoğlu, deprem kuşağında yer aldığı yetkili kurumlar tarafından belirlenen yerleşim yerlerinde kurulu belediyelerin, bütçelerinin %40’ının afetlere önceden önlem alınması amacıyla depreme dirençli kentler oluşturmaya ve kentsel dönüşüm çalışmaları yapmaya ayrılmasının zorunlu hale getirilmesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi verdi.

Yurdumuzun yüzde 92’sinin deprem kuşağında olduğunu ve nüfusumuzun yüzde 95’inin de deprem tehlikesi altında yaşadığını hatırlatan Mullaoğlu, 6-20 Şubat depremlerinin, depremin şiddetinden daha çok alınmayan önlemler, yetersiz denetimler, kayırmacılık, dirençli kentler oluşturmak için ayrılan yetersiz bütçeler ve imar afları ile risk durumları göz ardı edilmiş birçok yapıya izin verilmiş olmasının daha fazla can ve mal kayıplarına neden olduğunu belirtti.

Hatay ilimizin, son yaşanan depremlerde yıkımın ve can kaybının en çok yaşandığı il olduğunu ve Hatay’da imar affı ile 56.034 adet bağımsız bölümün yapı kayıt belgesi aldığını ifade eden Mullaoğlu, bu sayının Türkiye genelinde ise 5 milyon 849 bin konut ve 1 milyon 237 bin ticari olmak üzere toplam 7 milyon 86 bin adet bağımsız bölüm olduğunu ve bu nedenle felaketin boyutlarını büyüdüğünün altını çizdi.

İNSANLAR MAĞDUR

Deprem riski yüksek olan yerleşim birimlerinde önceliğin doğal afetlere karşı daha güvenli yaşam alanları oluşturmak olduğunu, depreme dirençli yapılar oluşturmanın ve dönüşüm uygulamaları ile kentlerin altyapı ve üst yapılarını güçlendirmenin felaketlerde daha az can ve mal kaybı yaşanması sonucunu doğuracağını belirten Servet Mullaoğlu, bu nedenlerle deprem kuşağında yer alan belediyelerin bütçelerinin büyük bölümünü, personel giderleri çıkarıldıktan sonra depreme dirençli kentler oluşturmak amacıyla kentsel dönüşüm çalışmalarına ayırmalarının zorunlu hale getirilmesi gerektiğini söyledi.

Kamu kaynaklarının ekonomik ve etkin bir şekilde hizmet gereksinimi ve önceliklerine göre kullanılması temel hedef olması gerektiğini belirten Servet Mullaoğlu, birçok ilimizde içme suyu, kanalizasyon, yeşil alan, semt pazarı, yol, kaldırım, toplu taşıma, çöp toplama gibi temel ihtiyaçlar giderilmeden bazı belediye yönetimlerinin kaynaklarını doğru ve akıllıca kullanılmaması sonucunda kentte yaşayan insanların mağdur olduklarını ifade etti.

Belediyelerin varlık nedenlerine uygun olarak kentte yaşayanların temel ihtiyaçlarının karşılanmasının öncelikli olması gerektiğini belirten Mullaoğlu, kaynakların bu amaçlar dışında heba edilmesinin belediye başkanlarının insafına bırakılmaması gerektiği söyledi.

Servet Mullaoğlu, özellikle afet riski altındaki illerimizdeki yerel yönetimlerin bütçelerinde, vatandaşların can ve mal güvenliklerini sağlayacak şekilde ve kentlerde insanca yaşam sürecekleri her türlü ihtiyaçlar karşılandıktan sonra diğer projelere kaynak ayrılmasını sağlamak amacıyla böyle bir kanun teklifini hazırlayarak TBMM Başkanlığı’na sunduklarını ifade etti. Hatice Katırcıoğlu

Editör: Haber Merkezi