Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, Gaziantep Sanayi Odasının (GSO) kamu ve özel sektör kurumlarının yanı sıra uluslararası kuruluşların destek ve katkılarıyla hazırladığı "Üretim Sektörünün Deprem Etki Analiz ve Raporlama Çalışması"na ilişkin, "Rapor, deprem bölgesindeki sanayimiz için bir yol haritası oluşturacak." dedi.
GSO ve Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM) tarafından hazırlanan çalışma, TOBB'un ev sahipliğindeki toplantıyla tanıtıldı.
Hisarcıklıoğlu, buradaki konuşmasında, 6 Şubat'ta Kahramanmaraş merkezli korkunç bir deprem felaketinin yaşandığını anımsattı.
Oda ve borsa camiası olarak afetin ardından hızla harekete geçtiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, "Elimizdeki tüm imkanları, deprem mağduru illerimiz için seferber ettik. Sonrasında bölgedeki kalıcı konut ihtiyacının karşılanması için kampanya düzenledik. Elimizdeki tüm maddi kaynakları bu işe aktardık. Geçtiğimiz aydan itibaren konutların inşasına da başladık." diye konuştu.
Hisarcıklıoğlu, bölge ekonomisinin ve istihdamının yeniden canlandırılması için çeşitli girişimler hazırladıklarını bildirdi.
Deprem bölgesindeki insanların, üretim ve ticaret yaparak, kendi ayakları üzerinde durmalarının sağlanması gerektiğini dile getiren Hisarcıklıoğlu, bölgede istihdamın durumuna ilişkin şu bilgileri verdi:
"İstihdamla ilgili son rakamlar, bölgede özellikle 4 ilimizde çalışan sayısında çarpıcı bir azalışa işaret etmekte. Depremin istihdama en olumsuz yansıdığı il Hatay olmuştur. Hatay'da özel sektörde çalışan sayısı yüzde 35 azalmış. Geçen sene 165 bin olan kayıtlı istihdam bu sene 107 bine düşmüş. Demek ki 58 bin kişi işten ayrılmış veya işini kaybetmiş. Kahramanmaraş'ta özel sektörde çalışan sayısında yüzde 29 azalma olmuştur. Çalışan sayısı 147 binden 104 bine düşmüştür. Malatya'da 95 binden 71 bine düşmüştür. Adıyaman'daki özel sektör istihdamı da 55 binden 48 bine inmiştir."
Hisarcıklıoğlu, şehirleri ayağa kaldırmanın yolunun, ekonomiyi yeniden canlandırmaktan geçtiğini dile getirerek, GSO'nun bu misyonla harekete geçtiğini söyledi.
GSO'nun, kamu ve özel sektör kurumlarının yanı sıra uluslararası kuruluşların destek ve katkılarıyla önemli bir çalışmayı hayata geçirdiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, şunları kaydetti:
"Bugün tanıtımı yapılacak rapor, deprem bölgesindeki sanayimiz için bir yol haritası oluşturacak. Bu nedenle çok değerlidir ve referans niteliğindedir. Hem kısa, orta ve uzun vadede yapılması gerekenler sıralanmış, yerel ve bölgesel kalkınmaya yönelik somut politika adımları hazırlanmış hem de kurumlarımız için ne tür adımlar atılması gerektiğine ilişkin yapıcı öneriler belirlenmiş."
Hisarcıklıoğlu, Gaziantep'in ülkenin önemli sanayi üretim merkezlerinden olduğunu belirterek, geçen hafta İstanbul Sanayi Odası tarafından hazırlanan "Türkiye'nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu" listesinde Gaziantep'ten 28 firmanın yer aldığını ifade etti.
Gaziantep'in, sanayinin yanında gastronomi alanında da lider bir şehre dönüştüğünü ve UNESCO tarafından "gastronomi kenti" unvanı kazandığını hatırlatan Hisarcıklıoğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Coğrafi işaretli ürünler konusunda da rol model olmuştur. Ülkemizin ilk Avrupa Birliği tescilli ürünü olan Antep baklavasının coğrafi işaretinin tescili, Oda'mız tarafından gerçekleştirilmiştir. Odalarımız ve borsamızın bu işe sahip çıkması neticesinde Gaziantep, 102 coğrafi işaret tescilli ürünle bu alanda Türkiye'de ilk sırada yer almakta. Bu rakam, bugün birçok Avrupa ülkesinin toplam tescilli ürün sayısından daha fazladır. Kendimize ve ülkemize güvenelim. Geçmişte pek çok badireyi atlattık. Bunu da bir ve beraber olup geride bırakacağız."
"DEVLETİMİZİN VE İNSANLIK AİLESİNİN GÜCÜNÜ KULLANIYORUZ"
Gaziantep Valisi Kemal Çeber de depremin büyük yıkım oluşturduğunu belirterek, "Altından kalkması çok zor, güç bir olay idi ama üzerinden geçen 7-8 ayda nereden nereye geldiğimizi herkesin takdirine bırakıyorum. Ülke olarak gücümüz, kudretimiz çok önemli. Biz o bölgede insanlık ailesini de gördük ve dayanışma sergiledik. Şu anda sadece Gaziantep'te 20 bine yakın yıkımın devam ettiği, aynı süre içinde artık hiç çadır kentin kalmadığı, her vatandaşın konteynerler aldığı, her ihtiyacının karşılandığı bir süreci yaşıyoruz. Devletimizin ve insanlık ailesinin gücünü kullanıyoruz." dedi.
"DEPREM ÜRETİM SEKTÖRÜNE BÜYÜK ETKİDE BULUNDU"
IOM Türkiye Misyon Şefi Gerard Karl Waite de yıkıcı depremlerin üzerinden 8 ay geçtiğini hatırlatarak, depremin üretim sektörüne etkisinin büyük olduğunu söyledi.
Deprem sonrasında, yeniden inşada hedeflenen toparlanma desteğini oluşturmak için resmin tamamının görülmesinin önemine işaret eden Waite, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Rapor, depremden en çok etkilenmiş 5 ilde üretim sektörünün nasıl etkilendiğini yakından incelemekte. Raporda, deprem sonrasında ekonomik sorunlar, tedarik zinciri içindeki kırılganlıklar ve iş gücü üzerindeki etkilere ilişkin bilgiler de bulunmakta. Dayanıklılık altyapısının önemini vurgulamakta ve işletmeler yeni teknolojiler benimsedikçe inovasyon için ortaya çıkan fırsatlar özetlenmekte. Bu rapor, üretim sektörünün sürdürülebilir şekilde nasıl canlandırılabileceğine dair kısa orta ve uzun vadeli tavsiyeleri sunmaktadır."
"ÜRETİM, İHRACAT VE İSTİHDAM DEVAM ETMELİ"
GSO Başkanı Adnan Ünverdi de yeniden ayağa kalkabilmek için, üretim, ihracat ve istihdamın devam etmesi gerektiğini, bu doğrultuda, kamu ve özel sektörün olağanüstü çaba gösterdiğini vurguladı.
Ünverdi, sürecin üretim, istihdam yönüyle etkin bir şekilde yürütülmesi, zaman kaybının önüne geçilmesi, doğru analiz ve hızla sonuca ulaşılması için bir yol haritasına ihtiyaç olduğuna dikkati çekti.
Konuşmaların ardından Doç. Dr. Esin Sarıoğlu ve Dr. Fatih Balcı, proje sonuç raporlarının sunumunu gerçekleştirdi. AA