TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’nı herkesin istediğini söyledi.

TBMM Dijital Mecralar Komisyon Başkanı Hüseyin Yayman, TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri devam eden ‘Dezenformasyonla Mücadele Yasası’yla ilgili özel açıklamalarda bulundu. Dünya devi sosyal ağ şirketlerinin temsilcileriyle geçen 2 yılda çok defa görüştüklerini ve ağ temsilcilerinin bu konuda bir düzenleme yapılmasını istediklerini söyleyen Yayman, “Facebook, Google, TikTok ve Youtube’un temsilcileri bize ‘Biz de dijital ağlarda yaşanan nefret, ırkçılık, kişilik haklarına yönelik saldırılar başta olmak üzere dezenformasyondan rahatsızız. Başta biz vatandaşlarla aramızda şirket anayasası yapmak ve bir çerçeve sözleşme yapmak süratiyle burada yaşanan sorunların önüne geçmek istiyoruz. Hükümetle işbirliği içinde kendi etik kodlarımız koymak istiyoruz’ dedi.

SOSYAL MEDYA ADETA BİR YIKIM VE KAOS ALANINA DÖNÜŞMÜŞTÜR

Adidas hakkında soruşturma başlatıldı Adidas hakkında soruşturma başlatıldı

Rahatsız olmamak da mümkün değil zaten. Cinsel suçlar, çocuğa saldırı, uyuşturucu ticareti, kadına şiddet, ırkçılık, nefret, islamafobi, hakaret, saldırı, ayrımcılık bunların hepsinin yapıldığı yer maalesef dijital ağlardır. Sosyal medya adeta bir yıkım ve kaos alanına dönüşmüştür.

Dezenformasyon konusu siyaset üstü bir konudur. Amacımız; kendini, meclisin, demokrasinin, toplumun ve hükümetlerin üzerinde gören ve yeni bir vesayet kurmak isteyen küresel dijital şirketlere karşı demokrasiyi, bireyi, parlamentoyu ve kamu düzenini koruma altına almaktır” dedi.

SİYASET ÜSTÜ BİR KONU

Yasayla birlikte demokrasiyi, hürriyetleri ve kamu düzenini koruma altına almak istediklerini söyleyen Yayman, “Dezenformasyon konusunu siyaset üstü bir konu olarak görüyoruz. Yani burada sadece iktidarı ve muhalefeti değil demokrasiyi, TBMM’yi koruma altına almak istiyoruz. Kendini meclisin, demokrasinin üzerinde gören ve yeni bir vesayet kurmak isteyen ulus aşırı dijital şirketlere karşı diyoruz ki: ‘Bu olmaz, burada bir düzenleme yapmak lazım.’ Düzenlemeyi yaparken Avrupa örneklerine baktık. Almanya, Fransa, İngiltere ve Amerika örneklerine baktık. Biz ne bireysel özgürlükleri kısıtlamak ne de kamu düzenini bozmak gibi bir tercihte bulunmuyoruz. Biz hem bireysel özgürlükleri hem de kamu düzenini koruma altına alacak ortak akılla bir çalışma yürüttük” diye konuştu.

“YARGI KARAR VERECEK”

Dezenformasyonun geldiği durumu şu şekilde özetleyen Yayman, “Hatay’da bir orman yangın çıktığını zaman, yangının sosyal medyada kullanım şekli yangınının yarattığı tahribattan daha büyük yıkım yaratıyor. Ya da dünyanın hiçbir ülkesinde o ülkenin cumhurbaşkanına “Öldü” diye ‘tweet’ atılmıyor, sosyal medya üzerinden bu kadar kişilik haklarına saldırı yapılmıyor.

Burada siyasi liderlere, insanlara, siyasetçilere, yöneticilere karşı yapılan dezenformasyon konusunda AK Parti duyarlıdır. Zaten dezenformasyon olup olmadığına hiçbir yönetici karar vermeyecek. Buna mahkeme karar verecek. Durum böyle olunca da bir yasak yok, bir sansür yoktur.” şeklinde konuştu.

Mahmut SİVRİ

Editör: Haber Merkezi