2025 yılı itibarıyla dünya nüfusu 8 milyar 191 milyon 988 bin kişiye ulaşmış durumda. Bu, 2024 yılına göre %0,9’luk bir artış anlamına geliyor. Ancak bu hızlı nüfus artışı, sadece bir istatistikten çok daha fazlasını ifade ediyor. Birleşmiş Milletler’in yaptığı açıklamalara göre, dünya nüfusunun 2050 yılı itibariyle 10 milyarı aşması bekleniyor. Uzmanlar, bu devasa artışın, şehirlerin yaşanabilirliğini zorlaştıracağından ve doğal kaynakların tükenmesinden büyük endişe ediyor.

DÜNYA NÜFUSU 11 MİLYAR OLURSA NE OLUR?

Birleşmiş Milletlerin raporlarına göre, 2050 yılında dünya nüfusu 10 milyarı aşacak ve bu durumda şehirlerde hayat yaşanmaz hale gelecek, içecek temiz su bulunmayacak, iletişim vasıtaları çalışamaz duruma düşecektir.

Şehirlerde yaşam, nüfusun artışıyla birlikte çileye dönüşecek. Özellikle gelişen bölgelerde içme suyu kaynaklarının yetersiz kalması, altyapı sorunları ve artan hava kirliliği, insan yaşamını tehdit etmeye devam edecek. Trafik, sağlıksız konutlar ve kötü yaşam koşulları, hızla büyüyen şehirlerde artık kaçınılmaz olacak. Dünya nüfusunun bu hızla artması, küresel ekonomi, tarım ve sanayi üzerindeki baskıları da katbekat artıracak.

TÜRKİYE NÜFUSU 87,6 MİLYONA ULAŞTI

Türkiye, dünya nüfusunun %1,07’sine denk gelen 87 milyon 633 bin kişilik nüfusuyla dikkat çekiyor. 2025 yılı itibarıyla Türkiye’deki ortalama yaş ise 33,5. Yüksek doğum oranları ve artan yaşam süresiyle birlikte Türkiye'nin nüfusu hızla büyüyor. 2025 yılı itibarıyla nüfusun 87 milyon 685 bin kişiye ulaşması bekleniyor.

Ancak Türkiye'nin artan nüfusunun beraberinde getirdiği sorunlar da giderek daha fazla hissediliyor. Nüfus yoğunluğu her geçen yıl daha da arttıkça, özellikle büyük şehirlerde yaşam standartları ciddi şekilde düşmeye başlıyor. İstanbul, Türkiye’nin en kalabalık ili olarak %18,34 oranıyla toplam nüfusun büyük kısmını barındırıyor. Türkiye’nin her geçen yıl artan nüfus yoğunluğu, kamu hizmetlerinden ulaşım ağlarına kadar her alanda büyük zorlukları beraberinde getiriyor.

Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı Meteoroloji'den çok sayıda il için uyarı

HATAY NÜFUSU ARTMAYA DEVAM EDİYOR

Hatay, 2024 yılı itibarıyla nüfusunu 1 milyon 562 bin 185 kişiye çıkararak bir önceki yıla göre 18 binlik bir artış yaşadı. Ancak bu artış, büyük depremin ardından gelen ciddi zorlukları da beraberinde getiriyor. Hatay, 2023 yılında yaşanan büyük felaketten sonra nüfus kaybı yaşasa da 2024 yılı itibarıyla toparlanmaya başladı. Nüfus artışı, şehrin yeniden yapılanma sürecinin hızla devam ettiğini gösteriyor. Hatay’daki erkek nüfus 791 bin 799, kadın nüfusu ise 770 bin 386 olarak kaydedildi.

HATAY, 81 İL İÇERİSİNDE NÜFUS BAKIMINDAN 13. SIRADA

Hatay’ın nüfusundaki artış, aynı zamanda deprem sonrası şehre gelen göç ile de ilişkilendirilebilir. Hatay, 81 il içerisinde nüfus bakımından 13. sırada yer alırken, Türkiye’nin toplam nüfusunun %1,8'ini barındırıyor. Ancak, Hatay’ın nüfus artışıyla birlikte altyapı ve yaşam koşullarının da iyileştirilmesi büyük bir gereklilik arz ediyor.

Hatay’ın yıllık nüfus artış hızının, 2023 yılında binde -87,6 olması, 2024’te bu oranın toparlanmaya başladığını gösteriyor. Ancak deprem sonrası yaşanan bu hızlı nüfus hareketliliği, kentsel dönüşüm projelerinin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Şehirdeki altyapı yetersizlikleri ve barınma sorunları, artan nüfusla birlikte daha da ciddi bir hal alacak.

NÜFUS ARTIŞI NELER GETİRECEK?

Dünya genelinde artan nüfus, Türkiye’de de etkisini hissetiriyor. İnsanlık, bu büyüyen nüfusla birlikte kaynaklarını daha verimli kullanmak zorunda kalacak. Şehirleşme hızla artarken, yerel yönetimler ve hükümetler, bu hızlı değişimi ve nüfus artışını nasıl yönetecek? Altyapı, eğitim, sağlık ve barınma gibi temel ihtiyaçların karşılanması için daha fazla kaynak ayrılması gerekecek.

HATAY’DA DURUMLAR FARKLI

Hatay'daki durum, depremin yarattığı yıkım ve nüfus artışının birleştiği zor bir denklem olarak karşımıza çıkıyor. Şehirdeki yeniden yapılanma süreci, bir yandan artan nüfusla başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da geleceğe dair sürdürülebilir kalkınma için yeni stratejiler geliştirmeyi gerektiriyor.

Muhabir: Haber Merkezi