Eğitim Reformu Girişimi (ERG) tarafından yapılan ön değerlendirmeye göre, okul dışında kalan çocuk sayısı bir önceki yıla kıyasla yüzde 38,4 artarak 612 bin 814’e ulaştı. Bu çarpıcı artış, eğitimdeki eşitsizliklerin ve yetersizliklerin giderek derinleştiğini ortaya koyuyor.
ÖĞRENCİ SAYISI AZALIRKEN, SÖZLEŞMELİ ÖĞRETMEN KADROLARI ARTTI
MEB’in son verilerine göre, 2023-2024 eğitim-öğretim yılı itibarıyla Türkiye genelindeki öğrenci sayısı 17 milyon 480 bin 463’e geriledi. Bir önceki yıla göre yüzde 0,4 oranında düşüş gösteren öğrenci sayısı, eğitime katılımda yaşanan sorunların ve bölgesel farklılıkların altını çizdi. Öte yandan, öğretmen sayısında yalnızca yüzde 1’lik bir artış gözlemlenirken, özellikle sözleşmeli öğretmen kadrolarındaki yedi katlık artış dikkat çekti. Bu durum, eğitimde kalıcı ve nitelikli öğretmen eksikliğine işaret ederken, öğretmen istihdamı politikalarının sürdürülebilirliğini sorgulattı.
DERSLİK SAYISI AZALIYOR
Bakanlık verilerine göre, derslik sayısında ise yüzde 1,2’lik bir azalma yaşandı. 6 Şubat Kahramanmaraş depremleri sonrası artan derslik ihtiyacı ve ikili eğitim uygulaması göz önüne alındığında, bu azalma ciddi bir kriz sinyali veriyor. Uzmanlar, eğitimdeki fiziksel altyapı eksikliklerinin bölgesel eşitsizlikleri daha da derinleştirdiğini ve acil önlem alınması gerektiğini vurguluyor.
ERG’nin Kasım ayında yayımlayacağı Eğitim İzleme Raporu 2024, öğrenci ve öğretmen sayıları, okullaşma oranları ve bölgeler arası eğitim farklılıklarını daha kapsamlı bir şekilde analiz edecek. Özellikle erken çocukluk ve zorunlu eğitim seviyelerindeki okullaşma oranlarındaki düşüşler, eğitim politikalarının yeniden ele alınması gerektiğine işaret ediyor.
TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ VE CİNSİYET FARKLILIKLARI İZLENMELİ
Uzmanlar, eğitim politikalarının toplumsal cinsiyet eşitliği çerçevesinde yeniden değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. ERG raporunda, ortaöğretimdeki net okullaşma oranlarında cinsiyet farkının giderek arttığı ve bu durumun toplumsal cinsiyet eşitliği açısından önemli bir sorun olduğu vurgulandı. Eğitimdeki bu cinsiyet farkı, özellikle kırsal ve dezavantajlı bölgelerde daha belirgin hale geliyor.
