Hatay – Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat 2023’te yaşanan depremler, Türkiye'nin 11 ilinde yaklaşık 200 milyon ton yıkıntı atığına yol açtı. Bu yıkıntıların yönetimi konusunda sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler harekete geçti. İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye), afetlerde oluşan yıkıntı atıklarının yönetimi için kapsamlı bir rehber hazırladı.
SKD Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel, çalışmanın amacını “asrın felaketi” olarak nitelendirilen depremlerden etkilenen 11 ildeki yıkıntı atıklarını yönetmek olarak belirtti. Rehberin, yıkıntı atıklarının yaratabileceği sağlık, çevre ve güvenlik risklerine karşı bir yol haritası sunduğunu vurguladı. Günsel, Türkiye’de kentsel dönüşüm süreçlerinde oluşacak atık miktarının da hesaplandığını aktardı.
200 Milyon Ton Atık Ortaya Çıktı
Günsel, depremler sonrası ortaya çıkan atık miktarının dünya genelindeki diğer depremlerle karşılaştırıldığında en büyük miktar olduğunu belirtti. “650 bin konut etkilendi ve 200 milyon ton atık oluştu. Bu, sadece yapısal atık değil, çevreye ve sağlığa zarar veren asbest gibi atıkları da içeriyor,” dedi. Türkiye’nin, dünyada deprem riski en yüksek beş ülkeden biri olduğunu hatırlatan Günsel, Anadolu topraklarının yüzde 66’sının birinci ve ikinci derece deprem riski taşıdığını açıkladı.
Geleceğe Yönelik Senaryolar
Günsel, projeyle birlikte hangi şehirlerde geri dönüşüm tesislerine ihtiyaç duyulduğuna dair senaryolar geliştirildiğini belirtti. “Bu felaket, Türkiye’de atık yönetimi ve afet yönetim planlarının geliştirilmesi gerektiğini ortaya koydu. Doğru yönetilmediği takdirde, uzun yıllar sürecek çevre kirliliği, sağlık sorunları ve ekonomik kayıplar yaşanabilir,” uyarısında bulundu.
Geri Dönüşüm Tesislerine İhtiyaç Var
Prof. Dr. Görgün, İstanbul'un olası bir depremde en büyük yıkıntı atığı potansiyeline sahip olduğuna dikkat çekerek, bu nedenle acilen geri dönüşüm tesislerinin kurulması gerektiğini vurguladı. “Deprem bölgesindeki atıklar tekstil, ahşap, beton, demir ve kimyasal atıklar içeriyor. Ekosistemdeki tahribatı önlemek için bu atıkları temizlememiz lazım,” dedi.
Görgün, “Felaket başa gelmeden önce ulusal yıkıntı atığı politikasının belirlenmesi ve risk yönetimi yapılması gerekiyor,” ifadelerini kullandı. Ayrıca, depreme dayanıklı ve mobil geri dönüşüm tesisleri kurulması gerektiğini belirtti. Bu tesislerin maliyetlerinin 5-10 milyon dolar arasında değiştiğini aktardı.
Yıkıntı Atıkları Ham Madde Olarak Değerlendirilecek
Yıkıntı atıklarının, inşaat sektörü için önemli bir ham madde olduğunun altını çizen Prof. Dr. Görgün, bu konuda farkındalık yaratmak istediklerini ifade etti. Rapor sonucunda mevzuatta düzenleme, seçici yıkım rehberi hazırlanması ve veri tabanı oluşturulması gibi öneriler geliştirildi. “Amacımız, yıkıntı atıklarının oluşumunu önlemek ve doğaya geri kazandırılması için tüm döngüyü analiz etmekti,” dedi.
Kahramanmaraş merkezli depremler, sadece yıkım değil, aynı zamanda yeniden yapılanma ve kaynakların etkin kullanımı için de bir fırsat sunuyor. Hatay’ın enkazı, artık sadece bir yıkıntı değil, sürdürülebilir bir geleceğin inşasında önemli bir ham madde olacak.