Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, 6 Şubat depreminin ardından Hatay’ın durumuna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Katıldığı bir programda sorularını yanıtlayan Savaş, Hatay’da yapılan anketler neticesinde aday gösterildiğini hatırlatarak, “Tekrar tercih edilmem beni onurlandırdı. Tecrübeli belediye başkanı, akademisyen ve doktor olarak Hatay’daki bütün o yaraları tamir etmek ve eskisinden daha güzel, bilime dayalı bir Hatay oluşturmak için aday olduk. Partim de bu konuda beni tercih ettiği için Genel Başkanımıza ve yetkili kurullarımıza teşekkür ederim. Sorunlara hakimiz var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
ü“HATAY’IN HER NOKTASINI BİLEN VE HER NOKTASI İÇİN PROJESİ OLAN BİR BELEDİYE BAŞKANI OLARAK ADAY OLDUM”
Hatay’ın her noktasını bilen ve her noktası için projesi olan bir belediye başkanı olduğunu belirten Savaş, “Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurmuş olduğu partideyim. Oradaki altı okun bütün vasıflarına haiz bir insanım. Milli hassasiyeti olan bir insanın bu coğrafyayı yönetmesinde fayda vardır” dedi. CHP’de parti içi demokrasinin fazlasıyla olduğunu, her konunun geniş çaplı tartışıldığını anlatan Savaş, “Herkes kendi içindekini söyleyebiliyor. Ama bakıyorsunuz ki iktidar partisinde de tek ses var. Tek ses ne derse o oluyor” dedi.
“HATAY’IN 593 MAHALLESİNE GİDİP KAPILARINI ÇALACAK KADAR YAKINIM”
Hatay halkının teveccühünden dolayı onur duyduğunu ifade eden Başkan Savaş, “Belediye başkanı, insanların evlerine girebilen, sofrasına oturabilen, dertleşebilen, derdi olunca onların yanında olabilen ve insanların sıkıntılarının giderilmesi konusunda onların yanında olan insandır. Ben Hatay’ın 593 mahallesine gidip kapılarını çalacak kadar yakınım. Herkese kucaklayan, dertlerini dinleyen, kutuplaşmaya asla müsaade etmeyen bir insanım. Herkes birlik ve beraberlik içinde olmak istiyor ve belediye başkanlarının da kendilerine yakın olmasını istiyor” diye konuştu.
“İNSANIMIZA HİÇBİR KATKI SAĞLAMADAN ZİYARET YERİNE YARDIMLARI ULAŞTIRMAYI SEÇTİM”
Deprem sonrası insanları ziyaret etmediğine dair soruya da yanıt veren Savaş “Merkezdeki birçok yere elbette gittim ama tek tek insanlara gitmektense kriz koordinasyon merkezinde olup bütün o insanlara gidecek yardımları organize etmek çok daha önemliydi. İlk zamanlar resmi heyetler, sivil toplum örgütleri, iş insanları, hayırseverler, vakıflar yardıma geldi. Onlardan destek alıp insanlarımıza acil ihtiyaçlarını karşılamamız lazımdı. Yardımları koordine etmek için organizasyonun başında bulunmam gerekiyordu. Yoksa insanlara tek tek gidip hiçbir şey götürmeden elini sıkıp ‘Geçmiş olsun!’ demek mi, yoksa onların ihtiyaçlarını olabildiğince onlara gönderecek bir sistemin başında olmak mı? Bir de o kadar acının içerisinde reklam yapacak halimiz yoktu. Bütün her tarafın yıkıldığı bir yerde siz tek tek, köy köy gezme şansınız yok.” Dedi.
Hatay’ın yeniden planlanması konusunda çalışmalardan bahseden savaş, “Hatay’ı tekrar daha güçlü bir şehir haline getirebilmek için üniversite ve sivil toplum örgütleriyle çalışıyoruz. Bakanlığımızla da iletişimimizin şimdiki gibi ileride de sağlıklı olmasını istiyorum. Biz şunu unutmayalım: Biz sadece daha iyisi için rakibiz, düşman değiliz.” şeklinde konuştu.
DEPREMDE BU KADAR YIKIMIN SEBEBİ HÜKÜMETİN UYGULADIĞI BİNA DENETİM SİSTEMDİR
2013 yılından itibaren yapılan düzenleme ile meslek odalarının artık denetim yapmaktan çıkarıldığını vurgulayan Savaş, bu işin tecrübeli teknik kişiler tarafından gerçekleştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Hükümetin çıkardığı imar affı ile Hatay’da dönemin yasalarına uygun yapılmayan 205 bin binanın imar affına dahil edilmesinin yıkımları büyük oranda arttırdığının tespit edildiğini anlatanü Savaş, artık bu tür uygulamalar yapılmaması, aksi takdirde olası depremlerde diğer illerde de büyük can kaybı yaşanacağı uyarısında bulundu.
Başkan Savaş, 2013 yılında kentsel dönüşüm projeleri geliştirdiklerini ve riskli alanlar hakkında çok önemli çalışmalar gerçekleştirmiş olmalarına rağmen bakanlıklar tarafından hiçbir şekilde yazışmalarına cevap verilmediğini hatırlatarak, bundan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Nebihe Mazmanoğlu