Hatay’da aralarında Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Türkiye Alevi Federasyonu Genel Merkezi, Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu, İmam Ali Derneği, Samandağ Alevi Kültürünü Araştırma Derneği'nin bulunduğu 40 kurum adına açıklama yapan TÖBSEN MYK Üyesi Ahmet Urhan, Suriye’de terör örgütü Heyet Tahrir-i Şam'ın (HTŞ) kontrolü ele almasıyla Alevi, Hristiyan gibi farklı mezhep ve inançlara mensup halkların kaygılı olduğuna dikkat çekerek, “HTŞ ile başlayan süreç bölgede korku ve kaygıyı beraberinde getirdi. Ortadoğu’da barış için sesimizi yükseltiyoruz” dedi.
Hatay’da yerel ve Türkiye geneli 40 kurum yaptıkları ortak basın açıklamasında Suriye’de Aleviler ve Hristiyanlar başta olmak üzere farklı inançlara mensup halkların kaygılı olduğuna dikkat çekti.
Tüm Öğretmenler Birliği (TÖBSEN) Hatay Şube binasında yapılan açıklamayı TÖBSEN MYK Üyesi Ahmet Urhan okudu. Urhan, 8 Aralık 2024’te Suriye’de Heyet Tahrir-i Şam (HTŞ) öncülüğünde Şam’ın ele geçirilmesiyle başlayan sürecin, bölgede yeni trajedi, korku ve kaygıları beraberinde getirdiğine dikkat çekti. Urhan, "Özellikle Alevi toplumu ile diğer azınlıklar üzerindeki tehditler, bizleri kaygılandırmaktadır" diye konuştu.
“SURİYE’DEKİ GELİŞMELER TÜRKİYE’NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜNE TEHLİKE”
Suriye’de radikal Selefiler dışındaki birçok kesimin katledilme korkusu yaşadığını, evlerinden sürülmeye zorlandığını, açlık ve yokluk içinde yaşamak zorunda kaldığını söyleyen Ahmet Urhan, “Gelen haberlerle görüntüler, bizi hem sarsıyor hem de geleceğe dair büyük kaygılara sürüklüyor. IŞİD gibi radikal terör örgütlerinin yeniden etkinlik kazanması, Filistin halkına yönelik baskıların Suriye’de benzer bir şekilde sürdürülmek istenmesi ve Suriye topraklarının işgalci Siyonistler tarafından işgal edilmesine hiç kimsenin sesinin çıkmaması, Ortadoğu’daki barış umutlarını ciddi bir şekilde tehdit etmektedir. Bu tehlikeli gelişmeler yalnızca Suriye’nin değil, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü de riske atmaktadır. Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması, Türkiye’nin toprak bütünlüğünün korunması demektir” şeklinde konuştu.
“ORTADOĞU’DA BARIŞ İÇİN SESİMİZİ YÜKSELTİYORUZ”
Alevilerin ve diğer inançların, bir rejimin uygulamaları üzerinden hedef alınmasını kabul edemeyeceklerini belirten Urgan, şöyle konuştu: “Bizler, Ortadoğu halklarının barış ve huzur içinde yaşayabilmesi adına sesimizi duyurmak için bir araya geliyoruz. Alevi halkına ve diğer azınlıklara yönelik tehdit ve soykırım girişimlerine son verilmelidir. Sevgi ve hoşgörünün hâkim olduğu bir Ortadoğu, ülkemiz ve dünyamız için vazgeçilmezdir. Bu çağrıyı imzalayan kişi, kurum ve kuruluşlar olarak, barışın ve güvenliğin tesis edilmesi için sesimizi yükseltiyor, tüm insanlığı ortak bir sorumluluğa davet ediyoruz.”