İsrail'in Gazze'de bir yıldır aralıksız sürdürdüğü saldırılar sonrası bölgede tırmanan gerilimle Kızıldeniz'deki ticaret hacminde tarihi düşüş görülürken, küresel deniz yolu ticaretinin yüzde 10'unu oluşturan rota bir yılda büyük ölçüde değişti.
İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'ye başlattığı saldırılar 40 binin üzerinde insanın hayatını kaybetmesine ve 100 bine yakın insanın yaralanmasına yol açarken, İran'ın desteklediği Yemen'deki Husiler Kızıldeniz ve Babu'l Mendeb Boğazı'nda İsrail ile bağlantılı olduğu düşünülen ticari gemilere yönelik misilleme saldırılarına başladı ve bu saldırılar Aralık 2023 itibarıyla oldukça yoğunlaştı.
Küresel deniz yolu ticaretinin yüzde 10'u ve deniz yolu konteyner ticaretinin yüzde 20'si, Akdeniz'i Kızıldeniz'e bağlayarak Avrupa ile Asya arasındaki en kısa rotayı sunan ve Süveyş Kanalı'nı da kapsayan Kızıldeniz'den yapılıyor.
Bölgesel gerilim giderek tırmanırken, daha önce Kızıldeniz ve Babu'l Mendeb Boğazı'nı kullanan ticari gemilerin büyük çoğunluğu deniz ticaretini yaklaşık bir yıldır Ümit Burnu çevresini dolaşarak gerçekleştiriyor.
AA muhabirinin gemi takip ve denizcilik analiz sağlayıcısı MarineTraffic'ten derlediği verilere göre, eylül ayı itibarıyla Kızıldeniz'deki toplam gemi geçişleri yıllık bazda yüzde 56 geriledi.
Konteyner trafiği bu dönemde yüzde 73 azalarak en büyük darbeyi aldı. Sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) gemi trafiği yüzde 87, kuru yük gemi geçişleri yüzde 54 ve karışık kuru yük gemi trafiği yüzde 37 düştü. LPG gemi trafiği yüzde 74, Ro/Ro gemi trafiği yüzde 78 ve yaş yük gemi trafiği de yüzde 41 azaldı.
Saldırıların tırmandığı bu yılın şubat ve mart aylarında Kızıldeniz'den hiç LNG gemisi geçmedi.
Ümit Burnu'nda ise gemi trafiği bir yılda yüzde 76 artış gösterdi. Konteyner gemi geçişleri bu dönemde yüzde 420, karışık kuru yük gemi geçişleri yüzde 157, kuru yük gemi trafiği ise yüzde 38 yükselirken, LNG gemi trafiğindeki artış bir yılda yüzde 400 oldu.
LPG gemi trafiği bu dönemde yüzde 138, Ro/Ro geçişleri yüzde 350 ve yaş yük gemi trafiği de yüzde 77,5 arttı.
Böylece, gemilerin seyahat sürelerinin 10 ila 12 gün daha uzun olduğu bir rota olmasına karşın, Kızıldeniz'deki saldırılar sonrası Ümit Burnu'nda gemi trafiği hızla yoğunlaştı.
Navlun fiyatları keskin yükselişin ardından toparlanma eğiliminde
Gemilerin daha uzun bir rotayı tercih etmeleri nedeniyle özellikle teslimat süreleri ve yolculuk maliyetlerinin yükselmesi, navlun fiyatlarına da artış olarak yansıdı.
Denizcilik araştırma şirketi Drewry'nin Dünya Konteyner Endeksi'ne göre, navlun fiyatları, Husilerin İsrail ile bağlantılı ticari gemilere saldırılarının yoğunlaştığı Aralık 2023 itibarıyla hızla artışa geçti.
40'lık konteyner bileşik endeksi 7 ayda yüzde 268 yükselerek temmuzda 6 bin dolara kadar çıktı. Gemi şirketlerinin teslimat programlarını kademeli şekilde Ümit Burnu güzergahına göre ayarlamaya başlamasıyla fiyatlar temmuz sonu itibarıyla düşüş eğilimine geçti.
40'lık konteyner bileşik endeksi 26 Eylül itibarıyla biten haftalık dilimde 3 bin 489 dolar oldu. Bu seviye, Husilerin saldırılarının yoğunlaştığı geçen yıl aralıktaki fiyatların yüzde 116 ve salgın öncesi dönem ortalamasının da yüzde 146 üzerinde bulunuyor.
Küresel ticaret hacminin yüzde 80'ini deniz ticareti oluşturuyor
BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Ticaret Lojistiği Birimi Başkanı Jan Hoffmann, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Kızıldeniz'deki ticari gemilere yönelik saldırıların, küresel ticaret hacminin yüzde 80'ini oluşturan deniz ticaretinin kritik önemini gösterdiğini dile getirerek, şöyle devam etti:
"Küresel ticaret için hayati bir arter olan Süveyş Kanalı, Kızıldeniz'deki saldırıların ardından gemilerin Ümit Burnu etrafından yön değiştirdiğine tanık oldu. Bu değişim, seyahat mesafelerini önemli ölçüde artırıyor. Suudi Arabistan'daki Ras Tanura limanından Rotterdam'a giden bir petrol tankeri normalden yüzde 74 daha fazla yol katetmek zorunda kalırken, Singapur'dan aynı Hollanda limanına gönderilen bir konteyner yüzde 42 daha uzun bir yolculuk yapıyor."
Hoffmann, deniz ticaretinin oldukça uluslararası bir iş olduğuna işaret ederek, özellikle bazı ülkelerin dış ticaretinin Süveyş Kanalı'na bağımlılığının yüksek olduğunu söyledi.
Sudan'ın yüzde 34'lük ticaret hacmiyle kanala en fazla bağımlı ülke olduğunu belirten Hoffmann, "Bu oran Cibuti için yüzde 31, Kenya için yüzde 15 ve Tanzanya için yüzde 10. Karşılaştırma yaparsak, mutlak anlamda daha önemli olmasına rağmen Almanya'nın dış ticaret hacminin yalnızca yüzde 7'si Süveyş Kanalı üzerinden gerçekleştiriliyor." dedi.
Hoffmann, Ukrayna'daki savaş ve Panama Kanalı'ndaki kapasite düşüşünün ardından Kızıldeniz'deki gerilim nedeniyle petrol ve tahıl gibi emtiaların daha uzun nakliye mesafesi katetmesinin deniz ticareti açısından durumu daha da kötüleştirdiğinin altını çizerek, bu durumun navlun fiyatlarında artışa yol açtığını aktardı.
Saldırılar tanker piyasasında "iz bıraktı"
Veri analitik şirketi Vortexa'nın Baş Navlun Analisti Ioannis Papadimitriou da İsrail'in Gazze'ye saldırıları sonrasında Husilerin Kızıldeniz'deki misilleme saldırılarının tanker piyasasında "iz bıraktığını" ifade etti.
Bu gelişmelerin ticaret akışlarının kökenleri veya varış noktaları üzerinde önemli değişikliğe yol açmadığını ancak tankerler için daha uzun yolculukları tetiklediğini dile getiren Papadimitriou, "Tanker operatörleri, füze saldırıları korkusuyla Süveyş Kanalı yerine Ümit Burnu üzerinden Pasifik'ten Atlas Havzası'na daha uzun mesafeler katetmeyi tercih etti, bu da nakliye gereksinimlerini artırdı. Sonuç olarak, tanker navlun ücretleri önemli ölçüde yükseldi." ifadelerini kullandı.
Orta Doğu'dan Avrupa'ya dizel taşıyan tankerler için navlun ücretlerinin 2023 ve 2024 arasında ortalama yüzde 60 arttığı bilgisini paylaşan Papadimitriou, şunları kaydetti:
"Şu an için açık olan şu ki saldırının başlangıcından beri tanker operatörleri sürekli olarak daha uzun mesafeleri tercih ediyor. Süveyş Kanalı üzerinden geçen tanker trafiği tarihsel düşük seviyelerde ve şu anda bu durumun tersine döneceğine ilişkin bir işaret de bulunmuyor. Ancak zaman içinde, deniz taşımacılığı jeopolitik gelişmeler sırasında değişen ticaret modellerine uyum sağlama konusunda esneklik gösterdi. Denizcilik sektöründeki paydaşlar her zaman en verimli tedarik zincirlerini oluşturmaya çalıştıklarından, ateşkes veya mevcut olayların durulması halinde, yolculuk mesafelerinin kademeli olarak Kızıldeniz saldırısı öncesi seviyelere gerilemesini görebiliriz."