“DİŞ HEKİMLERİ SORUMLULUKLARINI YERİNE GETİRMEKTEDİR”
Başkanı Nebil Seyfettin, “Toplumun ağız diş sağlığı eğitimi ve ağız hastalıkları ve ağızdaki durumlara ilişkin bilgilendirilmesi, temel ağız diş sağlığı hizmetleri, koruyucu önlemler ve programlar hakkında bilinçlendirilmesi amaçlanmaktadır. 19. ve 20. yüzyıllarda diş çürüğü dünya genelinde bir epidemik salgın olarak tanımlanmış ve halen günümüzde de nezleden sonra dünyada en yaygın olarak görülen 2. hastalık olarak kabul edilmektedir.Son 30 yılda yüksek gelirli ülkeler diş çürüğü görülme oranlarını aşağı çekseler de; orta ve düşük gelirli ülkelerde halen en yaygın hastalık olarak toplum sağlığını olumsuz biçimde etkilemeyi sürdürmektedir. Yüksek gelire sahip ülkelerde; 11-14 yaş grubu çocuklarda tedavi edilen çürük dişlerin oranı %53 iken, düşük gelire sahip ülkelerde tedavi edilen çürük diş sayısı %2 civarındadır. Bu nedenle; diş çürükleri kötü beslenmenin sebep olduğu bir hastalık olmanın yanı sıra bir sosyal yoksunluk hastalığı olma niteliği taşımaktadır. Dişeti hastalıkları ise dişleri destekleyen dokuların iltihaplı hastalıklarını kapsar. Şişmiş, kızarık, kanamalı ve Türk Dişhekimleri Birliği 2 iltihaplı dişeti görüntüsü ile ortaya çıkan dişeti hastalıkları, ilerleyen aşamalarda dişleri destekleyen dokuları etkileyerek dişlerin sallanmalarına ve diş kayıplarına yol açarlar.”
“Bakteri plağının ve yetersiz ağız hijyeninin neden olduğu dişeti hastalıkları; kronik bir enfeksiyon olup, koroner kalp hastalıkları, üst solunum yolu hastalıkları ve diyabeti tetiklemektedir. Ağız sağlığını küresel çapta tehdit eden 3.önemli hastalık ise ağız kanserleridir. Erkeklerde ağız kanseri görülme sıklığı %6,3 oranındadır. Ağız kanserleri; ağız boşluğunun yumuşak dokularında şişme, kanama, ağrı, yutma güçlüğü ve ülserasyonlar ile ilk belirtisini veren kötü huylu tümörlerdir. Ağız kanserleri en sık görülen kanserler arasında ilk 10 içerisinde olup, tütün ve alkol tüketimi ile doğru orantılı olarak artmaktadır. Ağız kanseri teşhis edilen vakaların %75'i sigara kullanan bireylerden oluşmaktadır. Dişeti hastalıkları kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini arttırırken, yine kontrol altına alınmayan periodontal doku hastalıklarının erken doğum ve düşük kilolu bebek doğum oranını arttırdığı bilinmektedir. Ağız bakterilerinin ise mide ülserasyonları oluşturan bakterilere depo görevi yaptığı yapılan çalışmalarla gösterilmektedir. Ayrıca oral patojen bakterilerin artrit (iltihabi eklem hastalıkları) ile de yakından ilişkili olduğu bilinmektedir.”
“AĞIZ SAĞLIĞI ÇOK ÖNEMLİDİR”
“Bu anlamda diş ve dişeti hastalıklarının önlenebilir hastalıklardan olduğu gerçeğinden hareket ederek; toplumun bilgilendirilmesi ve ağız-diş bakımı konusunda alışkanlık oluşturulması konusunda karar vericilere (siyasi aktörlere), sağlık alanındaki meslek kuruluşlarına, eğitim kurumlarına, gönüllü sağlık kuruluşlarına ve sağlık endüstrisine sorumluluklar düşmektedir.
Başta merkezi yönetim olmak üzere; yerel yönetimler, dişhekimliği fakülteleri, sağlık meslek birlikleri, sivil toplum kuruluşları ve sağlık endüstrisi vb. yapılar ağız ve diş sağlığının iyileştirilmesi konusunda mevcut ürün ve süreçlerde önemli teknolojik yeniliklerin ağız sağlığının geleceğini şekillendirmedeki rolünü tartışarak gerçekçi ve sürdürülebilir projeler üzerinde çalışmalıdırlar.
Türk Dişhekimleri Birliği 3 FDI, Dünya Ağız ve Diş Sağlığı Günü için düzenlediği kampanyalarla sağlıksız birağzın duygusal, sosyal, zihinsel ve genel fiziksel refah gibi hayatın her alanını ciddi şekilde etkileyebileceğini vurgulamaktadır. Kalıcı dişlerdeki çürüklerin dünya çapında en yaygın hastalık olması nedeniyle genel kamu, hükümetler ve politika yapıcılar ve diş endüstrisi gibi paydaş grupların birlikte hareket etmesi ve küresel olarak yaklaşık 3,5 milyar insanı etkileyen ağız hastalıklarını ele alması bir gerekliliktir. Günümüzde yeni teknolojiler dişhekimliğinde devrim yaratıyor, dişhekimlerinin çalışmalarını kolaylaştırıyor, hasta deneyimlerini geliştiriyor.
Sağlık sistemlerini ve ekonomileri etkileyen ağız hastalıklarının küresel yükünü azaltmaya yardımcı olmak için tüm ağız diş bileşenlerinin ortak hareket etmelerini istiyoruz. Genel sağlıkta esenlik ve yaşam kalitesi için iyi bir ağız sağlığı şarttır. İnsanların ağızlarıyla gurur duyabilmeleri için ağız hastalıklarının önlenmesi, erken teşhisi ve bakımından ağız sağlığının geleceğini şekillendirmek üzere dişhekimlerinin strateji, teknoloji ve diğer enstrümanlara bakış açılarının gelişmesi bağlamında sürekli eğitime önem verilmelidir.” Dedi.