Şair. 1700’lü yılların başlarında Antakya’da doğdu asıl adı Mustafa’dır
Antakya’da Öğrenimini tamamladıktan sonra İstanbul’a geldi. Burada “Antakî” sanıyla tanındı. Elçi olarak görevlendirilen Râşid ile birlikte İran’a giden heyette bulundu (1728), dönüşte Nedim’in telkiniyle Hısn-ı Mansur kazâsı kadılığına tayin edildi 1729); kadılığın iptal edilmesi üzerine inzivaya çekildi (1730). 1736’dan başlayarak atandığı çeşitli görevlerden sonra maliye tezkireciliğine kadar yükseldi.
Lehistan Kralına “Nâme-ber”, İran Şahı Nadir Şah’a elçi olarak görevlendirildi. Tekrar inzivaya çekildi, 1743 yılında genç yaşta İstanbul’da öldü.Münif, zarif, derviş meşrepli, hoş sohbet ve hazırcevap bir kimse idi. Musiki ile de yakından ilgilenen ve Türk, Arap, Acem ve Irak makamlarına vâkıf iyi bir icracı olan şair, aynı zamanda iyi ney çalardı. İlk şiirlerinde “Hezari” mahlasını kullanmıştı, İstanbul’a gelince “Münif” mahlasını aldı. Türkçe yanında Arapça ve Farsça şiirleri de vardır. Nâbi tarzında hikemî şiirler söylemiş, özellikle kasideleri nedeniyle kendinden söz ettirmiştir.Eserleri: Divan (Münif Divanı), manzum Kırk hadis Tercümesi, Zafernâme-i Mansûre/Fetihnâme-i Belgrad, Münşeat.