Arsuz İlçesi Nardüzü mahallesi halkı Arsuz Kent Konseyi Nardüzü Mahalle Meclisi öncülüğünde Mahallede oluşturulan enkaz döküm alanlarını protesto ettiler.
Döküm alanında yapılan eyleme Arsuz belediyesi meclis üyeleri, Çevre koruma derneği, insan hakları derneği, övündük mahallesi muhtarı, Nardüzü mahallesi muhtarı, Arsuz Kent Konseyi Başkanı İskender Sayek ve yöneticileri ,Eski milletvekili Suzan Şahin ,Nardüzü halkı ,Tabipler birliği üyeleri, Chp arsuz ilçe yöneticileri katıldılar.
DEPREM DOĞAL AFETTİ, ÖLDÜK!
Eylemde Arsuz Kent Konseyi Nardüzü Mahalle Meclisi Başkanıü Eczacı Fırat Çiçek bir konuşma yaparak “Deprem doğal afetti, öldük! Ancak; moloz yığınlarının toplanma ve imha sürecindeki özensizlik ve dikkatsizlik sebebiyle bu sefer de insan eliyle ölüme sürükleniyoruz.” Dedi.
Çicek konuşmasında şunları söyledi:
“Deprem bölgesinin derdi bitmeyen insanları olarak yine birçok dert ile mücadele ediyoruz. Son bir kaç yılda yakın çevremizde meydana gelip, yaşam alanlarında tahribata neden olan yangınların yaraları henüz sarılmışken, yeniden yangın felaketini yaşıyoruz. Bu yangınlar, daha önce de dikkat çektiğimiz Nardüzü mahallesindeki kontrolsüz sanayi bölgesi ve endüstriyel depolama alanları nedeniyle yaşam alanlarımız için ayrı bir tehlike oluşturmaktadır. Ne yazık ki hala bir önlem alınamamıştır. Hatırlatmakta yarar görüyoruz. DSÖ sağlığın tanımını şu şekilde yapmıştır: “Yalnızca hastalık veya sakatlığın olmaması durumu değil, fiziksel, sosyal ve ruhsal refah durumu.”
HAVAMIZA, TOPRAĞIMIZA VE SUYUMUZA LÜTFEN DOKUNMAYIN
“Yıkılan binalarla birlikte yığıntı haline gelen birçok plastik, metal ve kimyasal içerikli ürün, özellikle de asbest; sorumluların doğru yöntemleri uygulamama ısrarları devam ederse, önce havaya sonra toprağa ve yer altı sularına karışacak, yıllar içerisinde birçok kanser türüne sebep olacaktır. Ayrıca yaratacağı hava kirliliği astım ve KOAH vakalarını arttıracak, mevcut hastaların da ortalama yaşam sürelerini kısaltacaktır. İçme sularımızın kirlenmesi, birçok bağırsak ve karaciğer rahatsızlığını tetikleyip karaciğer iflaslarına, bağırsak kanserlerine sebep olacaktır. Bunlar gibi birçok farklı ölümcül hastalığa sebep olacak bu uygulamalardan derhal vazgeçilmelidir. Anayasa’nın 56’cı maddesi der ki; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir.” Hatice Katırcıoğlu