İçinde bulunduğumuz bu günler geçtikten sonra sağlık kadar, ekonomik krizin getirdiği yıkımlarla baş başa kalacağımız muhakkak. Ülkemizin tüm kesimlerinde mağduriyetler yaşanıyor. Özellikle alt gelir grubu ve ücretli kesimin durumu daha da vahim. Bunun doğal bir sonucu olarak intihar vakalarının sık sık gündeme geldiğine şahit oluyoruz.
Krizden esas etkilenen kesim; kapanan atölyelerdeki işçiler, küçük esnaf, günübirlik kazanan pazarcı, inşaatta çalışan amele, AVM’lerde çalışan tezgâhtarlar, lokantalardaki garsonlar, otel temizlikçileri ve kapatılan hizmet sektörüne ait işyerlerindeki birçok çalışandır. İşsizler ordusundan söz etmiyoruz bile.
Tam kapanmalardan etkilenen esnafın hükümetten beklentisi; kapanmanın tekrar olmaması, hibe desteği, faizsiz borç ertelemesi ve SGK borçlarına yönelik kolaylıklar gibi birtakım tedbirler almasıdır.
Maskaralığın ve aşağılanmanın dikâlâsıyla yurtdışından gelecek turistlere “vatandaşlarımız ve turizm alanında çalışan personelimiz aşılıdır” imajı verilmeye çalışılıyor. Özel maske tasarımlarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı reklamlar yapıyor. Her ne kadar tepkiler üzerine geri adım atsa da
DESTEKLER YETERSİZ
Ekonomik krize yönelik açıklanan son destek beklentileri karşılamasa da normalleşmeye katkısı olacağı da muhakkaktır.
Açıklanan yardım ve destek paketleri kimseye güven vermiyor. Çünkü şeffaflık, dürüstlük, tarafsızlık ve güvenirlilik; günümüz idarecilerinin en büyük problemi maalesef.
Elektrik, su, telefon, doğalgaz faturalarına, temel gıda maddelerine yönelik herhangi bir yardım olmadı ve neredeyse tüm sektörlerde fiyat artışları meydana geldi. Bu dönemde döviz ve altındaki yükselmeler de devam ediyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıkladığı hububat alım fiyatları makul görünse de kuraklıkla birlikte, girdi maliyetlerinin yüksek olması dolayısıyla çiftçi için en büyük sorun rekolte kaybının olması ve fiyatlardaki artışın devam etmesi hububattaki destek sorunlara yetersiz kalmıştır.
Yapılan destek gruplarında pek çok kesim yararlanamamaktadır.
Bu nedenle emeklilere, vatandaşlara, esnaf ve sanatkârlarımıza daha fazla sahiplenip, destek verilmesi gerekiyor.
Yılan hikayesine dönen; bir başka mağduriyetin yaşandığı sektör “eğitim”. Eğitime ara verildi, tekrar başlandı ve tekrar ara verildi ama okullara yardım yapılmadı. Öğrenci servis hizmetleri durdu. “Nasılsa telafi edilir” deniliyor.
Alt gelir grubu ise yine ezilmeye mahkûm bırakıldı. Acilen paketin gözden geçirilmesi ve ezilen kitlelerin hesaba katılması gerekiyor. Aksi halde bu kriz sonunda ülkemizi büyük bir sosyal facia bekliyor, acilen tedbir alınmalı.
Pandemiyle evlerin içi dert ve tasa dolu, geçim sıkıntısı en büyük problem. İşini kaybeden insana, “aç kal, ama yeter ki evde kal” denmeyeceği bilinmeli. Bu noktada yeni tedbir paketleri genişletilerek ülkedeki tüm aileleri kapsayacak şekilde yaygınlaştırılmalıdır. Kepenk kapatan esnafın, işsiz kalan insanların ve geniş halk kitlelerinin yarasına merhem olunmalıdır.