Aile genelinde yaşanılan travmalar, yaşımız ilerledikçe unutulur, fakat izini asla kaybetmez.
Küçük yaşta zihnimizin gelişmesiyle beraber bulunduğumuz ortamında etkisiyle elde ettiğimiz öğrenimler kişiliğimizi buna bağlı olarak da geleceğimizi etkiler.
Rahat hayat standartları ile mutlu bir ortamda saygı ve sevgi verilerek büyütülen bir çocuk ile zor şartlar altında her gün sıkıntı tartışma kavga dövüş içerisinde sevgisiz, rahatsız edici davranışlarla büyütülen çocuklar arasında elbette dünya kadar fark vardır.
Geleceğimiz olan çocuklarımızın gerek ülkemiz gerek ailemiz için hayırlı bir evlat olabilmesi, zeki ahlaklı bilinçli birer bireye dönüşmeleri için biz ebeveyinlere çok görev düşmektedir.
Elimizi taşın altına koyarak verdiğimiz mücadele ile çocuklarımıza rahat bir hayat sunmak onların kişisel gelişimi için yeterli değildir.
Asıl öğrenimin ilk olarak ailede başladığı bilinciyle çocuklarımıza vereceğimiz sevgi çok büyük önem taşımaktadır.
-
Çevresel faktörleri de unutmamak gerekiyor. Çevremizde iletişim kurmaya başladığımız akrabalıklar, komşusal ilişkiler, okul, arkadaşlıklar gibi sosyal yaşam faaliyetlerinde çocuklarımızın olumsuz davranışları örnek alabilecek potansiyelde olup bu durumları bilinçsizce zihinlerine yerleştirebileceklerini unutmamalıyız.
Çocuklarımız birer fidan gibidir. Nasıl yetiştirtir isek öyle şekil alır.
Hatalı davranışlarını çocuğumuzu severek anlatmalı, vereceğimiz tepki ile ilerde onun da evlatlarına aynı tepkiyi verebilecek potansiyelde olabileceğini unutmamalıyız.
Hata yapsa dahi onu her zaman seveceğinizi ve destekleyeceğinizi bilmelidir.
Gelelim zor şartlar altında hayat mücadelesi veren çocuklarımıza…
Maalesef ki ülkemizde akıl edemeyeceğimiz, büyüklenin bile altından kalkamayacağı durumlarla karşı karşıya gelebiliyor minik evlatlarımız.
Burada eğitimsiz toplum, erken yaşta evlendirilme, toplum baskısı gibi konuların ağırlıkla düşünceleri etkilediğini söyleyebiliriz.
Bu gibi durumların yaşanmış olması bizim toplumsal olarak düzelmeyeceğimiz anlamına gelmemelidir.
Etrafımızda gördüğümüz miniklerin neler yaşayabileceğini az da olsa kestirebilir ailelerini gözlemleyebilir gerekirse aile ile ilişkili kurumlara durumu bildirimliyiz.
Biz onların sesi olabilir hayatlarını kurtarabilir.
Yaşayacağı vahim olayların önüne geçebiliriz.
Aile fertleri sadece ekonomik durumdan dolayı kötü de olabilir. Düşünce yapısı olarak iyi fakat hayat koşulları olarak kötü durumda olabilirler. Bunun için de bir yardım eli uzatarak insanlarımıza yardım edebiliriz.
Bizler her zorluğun üstesinden gelecek güçteyiz.