Osmanlı Dönemi'nde Isparta
1390 yılında Kemaleddin Hüseyin Bey'in ölümüyle Osmanlı topraklarına dahil olan Isparta ve çevresi, merkezî yönetime Anadolu Eyaleti'nin bir sancağı olarak katılmıştır. Zaman zaman Osmanlılarla Karamanoğulları arasında el değiştiren Hamit ili, II. Murat Dönemi'nde kesin olarak Osmanlı toprağı haline gelmiştir. Osmanlı Dönemi'nde Isparta ve çevresi önemli bir dokumacılık merkezidir. Evliya Çelebi Seyahatnamesi'nde şehrimizden "Medine-i Müzeyyen" diye bahsetmiştir. Osmanlı Devleti'nin son yıllarında gül yağcılığı, halıcılık ve haşhaş üretimi Isparta'nın önemli ekonomik faaliyetleri arasındadır.
Milli Mücadele Dönemi'nde Isparta
Mondros'tan sonra, Anadolu'nun pek çok yerinde olduğu gibi Isparta'da da cemiyetler kurulmuştur. Bunlardan en aktif olanları Hafız İbrahim Bey'in (Demiralay) kurduğu Cemiyet-i İlmiye ve Akkaşzade Süleyman Turgut'un başkanı olduğu Gençler Yükselme Cemiyeti'dir. Isparta'da milli bilincin uyanması ve kamuoyunun oluşması hususunda bu cemiyetler önemli görev üstlenmişlerdir. İlerleyen zamanlarda bu cemiyetler, Isparta Müdafaa-i Vataniye Heyeti adı altında çalışmalar yapmıştır. İtalya, birkaç subay ve süvariyle Isparta'ya gelerek güvenliği sağlama maksadıyla küçük bir birlik bulundurmak istediklerini belirtmişlerdir. İtalyanların bu teklifi Ispartalılar tarafından kabul edilmemiştir. Isparta işgallere karşı mitingler düzenlemiştir. Bu tepkiler karşısında İtalyan subay ve askerleri Isparta'dan ayrılarak Antalya'ya geri dönmüşlerdir.
Türk milletinin varlık sebebi olan Milli Mücadele Dönemi'nde milli birlik ve beraberlik açısından Isparta, önemli bir duruş sergilemiştir. Halkın kurduğu ilk birlik, Isparta Mücahidleri'dir. Birliğin başına Mahmut Efe, kumandan olarak atanmış ve Nazilli cephesine gönderilmiştir. Yunanlarla süren savaşta önemli hizmetleri olan bu birlik, Isparta'da oluşan Demiralay ile birleşmiştir. Sarayköy cephesine hareket eden Demiralay birliği Yunan kuvvetlerinin ilerleyişini durdurmayı başarmıştır. Bu birlik cephede gösterdiği başarıdan dolayı 12. Kolordu Komutanı Fahrettin Bey'in takdirini kazanmıştır. Demiralay kuvvetleri, 2 Aralık 1920'de düzenli ordu içine alınarak adı 39. Piyade Alayı olarak değiştirilmiş ve sonuna kadar Milli Mücadele'de yer almıştır. Hafız İbrahim Demiralay Milli Mücadele'nin başlamasıyla, Isparta ve çevresinde milli direnişin önderi olmuştur. İzmir'de Yunan işgalinin başlaması üzerine mitingler düzenleyerek halkın milli bilincinin uyanmasını sağlamıştır. Başkanı bulunduğu ve Isparta'da ulusal örgütlenmenin öncülüğünü yapan Cemiyet-i İlmiye'yi, Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti adıyla yeniden kurmuştur. Kısa zamanda topladığı yüz atlı ve iki yüz gönüllü piyade erle "Demir Alay" kuvvetini oluşturmuştur. Hafız İbrahim Demiralay, TBMM I. dönem için seçimlerinde Isparta milletvekili seçilmiştir.