‘’ Benim oğlum gözlerime bakmıyor,birşeyler eksik biliyorum.Ama ne olduğunu anlamlandıramıyorum.Diğer çocuklar gibi değil biliyorum.Ama bir anne olarak olarak kabullenmekte zorlanıyorum. ‘’ ( Otizmli bir çocuğu olan annenin sözleri )
Otizm; doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan bir nörogelişimsel farklılıktır.Otizm spektrum bozukluğuna neyin neden olduğu bilinmemekle birlikte genetik temelli olduğuna ilişkin bulgular vardır.Erkeklerde kızlara oranla daha sık görülür.
Otizmin tanı sıklığı son yıllarda ciddi oranda arttı.1985 yılında her 2500 çocuktan 1’ine konan otizm tanısı, 2001 yılında 250 , 2006 yılında 150 çocuktan birine denk gelirken , günümüzde 54 çocuktan biri otizmli olarak dünyaya gelmektedir.
Otizmli çocuklarda çeşitli belirtiler görülebilir. Otizmli çocukların konuşma dili gelişiminde gecikme ya da hiç konuşmama görülebilir.Konuşması yeterli olan çocuklarda,başkaları ile sözel iletişimi başlatma yada sürdürmede belirgin bir bozukluk vardır.Kendilerini anlatamadıkları için,çevrede onları rahatsız eden ses,koku olduğunu öfkeli davranışlar ortaya çıkarabilirler.Amaçları başkalarına zarar vermek değil aksine anlaşılmaktır.Çoğu otizmli çocuk adının söylenmesine tepki vermez.Genellikle televizyon reklamlarından,şarkılardan , müzik kliplerinden yada tanıdıkları yetişkinlerden duydukları kelime ve cümleleri tekrarlarlar.Ekolali denilen bu sözel tekrarlayıcı taklitte çocuk genellikle ifadeyi nasıl duyduysa aynı ton ve ahenk ile tekrar eder.
Çoğu otizmli çocuk kalabalık ortamlardan hoşlanmaz.Yaşıtları ile sosyal etkileşime girmezler ve yalnız başlarına oynamayı tercih ederler.Ellerini kanat gibi çırparak ileri geri koşma veya kendi etrafında dönme,ellerini sallama,bir nesneye sürekli vurarak ses çıkarma, sallanma, oyuncak bir arabanın tekerleklerini döndürme ve bu hareketi izleme , nesneleri sıralama gibi yineleyici davranışlarda bulunurlar.
Bu tip davranışlarda yoğun bir içsel tatmin elde ettikleri görülmektedir.Otizmli çocuğun yanındaki ailesi , öğretmeni veya arkadaşı çevredeki herhangi bir kokudan haberdar dahi değilken , bazı otizmli çocuklar bu kokuları tolere edemezler.Aşırı duyarlılık gösterebilirler.Sizler için rahatsız edici olmayan kokular onlar için bir panik yaratabilir.
Bazı otizmli çocuklar kendilerine dokunulmasını istemezler.Anne babaları dahi onlara sarılmaya çalıştıklarında kendilerini geri çekerler çünkü bu onlara rahatsızlık verir.En ufak bir dokunuş bile onların panik olmasına yeter.Dolayısıyla çoğu ailemizden saç yıkamak, tırnak kesmek gibi şeyleri yapmakta zorlandıklarını duyarız.
İşitsel olarak aşırı duyarlılığa sahip olan otizmli çocuklar etraflarında ses arayabilirler.Elektronik cihazlara eğilip en tiz sesi dahi duymak isterler.Kapıyı çalmak ,kağıdı yırtarak ses çıkarmak gibi işitme duyularını arttıracak hareketlerde bulunurlar.
Nedeni tam olarak bilinmeyen otizm için daha bir çok belirti mevcuttur.
Otizmin tam olarak iyileşmesi mümkün olmasa da erken başlanan ve yoğun olarak sürdürülen tedavinin bir çok çocuğun hayatında büyük ve önemli fark yaratacağı kesindir. Otizme sahip bütün çocuklara uyan tek bir tedavi yoktur.
Ancak şunu söyleyebiliriz ki otizmde görülen çoğu belirti duyusal problem kaynaklıdır. Duyusal problemler bireyin çevre ile uyumunu azaltmakta ve yaşa uygun davranışları sergilemesine engel olmaktadır.Çocuğun hayata adaptasyonunu azaltmakta ,günlük yaşam becerilerinde engel yaratmakta ve eğitim -öğretim hayatını engellemektedir. Duyu bütünleme tedavisinin bütünleyici yaklaşımı ile birlikte bireyin davranışlarında düzelme kaydedilmektedir.
LÜTFEN UNUTMAYIN.OTİZM BİR HASTALIK DEĞİL FARKLILIKTIR.